Ekol Lojistik, ‘uluslararası marka’ yolunda

Sektörün ilk üçü içinde yer alan Ekol Lojistik uluslararası marka olma yolunda yeni CEO'su ile gece gündüz çalışmaya başladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Ekol Lojistik, sektörün en büyük ilk üçü içinde. Avrupa'nın da en büyük entegre lojistik şirketlerinden biri olan Ekol'de yaklaşık bir ay önce CEO koltuğuna, Türkiye ve yurt dışındaki önemli uluslararası şirketlerde uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Tayfun Öktem oturdu. Bu atama, şirketin uluslararası planlarıyla yakından ilgili.

Şirket uluslararası operasyonlarını güçlendirmek istiyor. Almanya'nın ardından 2011 yılında Ekol İtalya ve Ekol Romanya'yı kuran şirketin gündeminde yeni ülkeler var. Ekol, genç bir firma ama kısa zamanda çok yol katederek, önemli başarılara imza atmış bir şirket. "Uluslararası şirket" 1990 yılında kurulduğundan bu yana gündemindeki yerini hep korumuş. Bugün uluslararası taşımacılıkta yük organizasyonu ile başlanılan noktadan, üçüncü parti entegre lojistik hizmetleri sunan bütünleşik bir yapıya ulaşmış durumda. Birkaç rakam verelim: Çvereci bir filo, araç yaşı ortalaması 2 ve 2 bin 100 araçlık filosu var.Taşımacılık, depo yönetimi, dış ticaret ve tedarik zinciri yönetimi çözümleri sunuyor. Türkiye'de 400 bin metrekare kapalı alanı aşan dağıtım merkezleri var. Almanya; İtalya ve Romanya'da ofisleri bulunan şirkette 4 bin kişi çalışıyor.

Ekol'ü, bugün de ana hissedarı olan Ahmet Musul kurdu. Şirketin yüzde 38'i Dubaili ortağın. Bir kısım hisseler de küçük ortaklarda. 22 yılda 225 milyon euro ciro yapan bir şirkete ulaşmış. Bu yıl ciro hedefi 300 milyon euro! Büyürken, lojistiğin standartlarını da geliştirmiş, geleneksel depoculuktan, kamyonculuktan, teknoloji içeren entegre bir yapıya ulaşmış. Şirketin CEO'su Tayfun Öktem, "Gelip geçici başarılara, vur kaç müşteri bulmaya çalışmamış. Bu çok önemli. Biz işimizi doğru yapalım, iş nasıl olsa gelir. Süreçleri iyi yönetelim, içinde gaz, yağ olmasın, müşteri gelir, diye düşünmüş. Bizim patronun telefonu bütün müşterilerimizde vardır. 24 saat ekranın başındayız.

Gece 2'de, 3'te ekranın başındayız" dedi.

Öktem'in verdiği bilgiye göre 2 bin 100 araçlık filo Türkiye'nin en büyüğü. 400 bin metrekarelik depo alanı da öyle. Öktem, "19 - 20 lokasyonda irili ufaklı depo alanlarımız var. Ekol çok iyi bir uluslararasılaşma süreci geçirmiş. Bunu hızlandıracağız. Almanya şirketimizi kurmuşuz. Avrupa'nın kalbinde operasyonlarımızı yerleştirmek adına. O ilk nüve. 2011'de İtalya ve Romanya'yı kurduk.Ekol Yunanistan devreye giriyor. Avrupa'da yine ciddi uluslararası  noktalarda fiziksel girişimiz olacak. Fransa'da depo açtık. Ben burada lojistik bilgimle değil uluslararası iş yönetimi bilgimle bulunuyorum.Hiç şüphe yok ki, Avrupa'daki işimizi potansiyeline getirdiğimizde Ortadoğu ile ilgilenmemiz gerekecek. Ancak önümüzdeki görevleri atlamadan bunu yapacağız. Ekol Ortadoğu'ya uzanacaktır" dedi.

36 saatte rafa koyabiliriz

Peki bu 'uluslararasılaşma'nın sonuçları nedir? Ekol'un bir tarafı Türkiye olmayan taşımalar organize ettiğini, ciroları içinde bu tarafın giderek büyüdüğünü söyleyen Tayfun Öktem, "İtalya'dan Almanya'ya, İngiltere'den İspanya'ya... Değişik kombinasyonları satıyor ve operasyonları gerçekeştiriyoruz. Bu bizim hasbel kader yaptığımız bir iş değil, temel iş planımız. Lojistik uluslararası ticaretin aktığı damarlardır. yerel olması düşünülemez. 500 milyar dolarlık ihracat hedefi ile bizim hedeflerimiz uyuşuyuyor. Entegre yapıda gemi, demiryolu ve uçakla taşıma önemli ama bu alanlarda gemi, uçak alımı gibi bir yatırım yapmıyoruz, forwarding yapıyoruz. Havada Avrupa çapında rekabet eden çözümlerimiz var. Speedy gibi kapıdan kapıya... Burdaki bir üreticinin 3.5 ton altı yükünü 36 saatte teslim edebiliyoruz. Bir tişört ürtecisi ürünü 36 saat içinde Belin'deki satış noktasında rafa sokabiliyor" diye konuştu.

"Bu iş raf yönetimine gidiyor"

Ekol; otomotiv, ilaç ve tekstil taşımalarında çok güçlü. Otomotivin ince hizmet beklentileri olan, 15 dakikalık pencerelerde teslimat ihtiyacı olan bir sektör olduğunu anlatan Öktem, "Direksiyonu zamanında, 15 dakikalık pencerelerde teslim edemiyorsanız o büyük sıkıntı. Bu konuda başarılıyız ki iş hacmimiz de artıyor. Birçok şirketi taşıyoruz. Bizim için gurur kaynağı. İlaç endüstrisi, kontrat lojistiği diyoruz. Belli saygın müşterilerimizin ilaçlarının getirilimesi, depolanması, ecza depolarına uygun şart ve adetlerde sevki... İlaç belli saklama koşulları öngörür. Beher paketin takip zorunluluğu var. O zincir hiç kopmadan belli noktaya gitmesi gerekir. Bu sektörde, depolama anlamında yüzde 40 payımız var. Türkiye'nin en büyük ecza depolama birimi bizim çatımız altındadır. Tekstilde birçok uluslararası markanın lojistiğini yapıyoruz."
Lojistikte müşterinin hayatını kolaylaştıracak bütün işleri entegre bir yapıda sunan sistemlerin, iş modellerinin geliştiğini belirten Tayfun Öktem "İş raf yönetimine gidiyor. Müşterimize 'Siz markanızı yönetin, operasyonu bize bırakın' diyeceğiz. Uzmanlaşmanın önem kazandığı bir noktadayız. Herkes işini tanımladığı sahada yoğunaşacak.
Bir markalı perakendeci markasını konumlandırmakla meşgul olacak.Operasyon bizim işimiz. Bu işi başarıyla çözeceğimizi düşünüyorum. Bu daha farklı bir insan kaynağı gerektirecek. Bir kitap zincirinin raflarında bir kitap, bir cd eksildiğinde ben göreceğim, bileceğim. Ekol, bunu siparişe dönüştürüp, depolarından alıp rafa koyacak bir yapıya doğru gidiyor" dedi.

Verimliliğe odaklanacağız

Ekol'ün çok iyi bir büyüme geçmişiyle geldiğini, bu perspektifinin devam edeceğini belirten Öktem, bundan sonrası için büyüme kadar verimlilik ve karlılık boyutunun da önem kazanacağını söyledi. Öktem, "Süreçlere hakim olarak ilerleyeceğiz. Değer katmayan gazlar elimine edildikçe başarılı süreçler olacak" dedi. Ekol, geçmişke bazı şirketleri satın almıştı. Büyüme hedefleri için yeni satın almalar olabilir mi?... "Olabilir, dedi, Tayfun Öktem; Ticari mantık çerçevesinde her zaman satın alma olabilir. Hizmet yönü güçlü, finansal bakışı keskin bir tüccar bakışı ile bakıyoruz. Ortak olmak isteyenler de olabilir. Her türlü mantıklı yaklaşımı değerlendirebiliriz. Ama şu anda konuştuğumuz bir gündem yok. En önemli gündemimiz Ekol markasının değerini yükseltmek. İnsan kaynağı önem kazanıyor. İnsan boyutunu aktif olarak daha öne çıkarmak arzusundayız. İyi iş iyi insanla yapılıyor. Doğru seçilmiş, mutlu edilmiş, doğru yönetilmiş insanla oluyor. Ekol Akademi eğitim veriyor.
Biz o sisemleri daha fazla daha güzel nasıl kullanabiliriz ona bakıyoruz. Uzun vadede müşterisine daha iyi hizmet veren, daha iyi süreç yöneten şirketler başarılı olacak. Önümüzdeki 10 yılın teması nasıl daha katma değerli hizmetler geliştirebiliriz, verimsizlikleri, maliyetleri nasıl elimine ederiz olacak."

"Büyüme sıkıntımız yok"

2012 için ciddi büyüme hedefi koyduklarını belirten CEO Tayfun Öktem, "Bunu gerçekleştimede çok sıkıntı görmüyorum. Gündemin önündeiz, hizmet verdiğimiz sektörlere yeni çözümlerle gidiyoruz. Konjonktür ne olursa olsun pastadan daha fazla pay alarak ve daha karlı bir şekilde işimizi götürmeye çalışıyoruz.
Speedy, intermodal taşımacılık, entegre hizmetler... Bunlar o kadar yaygın hizmetler değil. 36 saatte rafa ürün koymak müşterimizin takdirle karşıladığı bir şey. Duraksama istemiyoruz. Ekonomimiz iyi gidiyor. Dünyada keyifsizlik varsa her zaman daha iyi olan öne geçecek demektir. Gündemimiz durgunuk filan değil. Ekol, Türk lojistik sektörünün ciddi bir değeri. Şirketimin rüyaları ile benim rüyalarım örtüşüyor. Avrupa'da kafa kafaya rekabet eden bir Türk markası, hedef olarak bir dünya markası... Bu rüyayı gerçekleştirmek için yola çıktık. Önümüzdeki 3 - 5 yılda Ekol'den çok iyi haberler alacaksınız. Bunları birlikte kutlayacağız. Birçok ödül alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde çok gurur duyduğumuz bir gelime oldu. DÜNYA'dan da ödüller aldık. Avrupa'da Eco Performance 2012'yi aldık. Avrupalı Türk orijinli bir firmaya ödül veriyor ve bunu çevre konusunda veriyor.
Çünkü araçlarımız düzenli olarak yenilenir. En genç filolardan biridir. Ortalama yaşı 2, euro 5'tir. İntermodal yaklaşımımız her ay 165 bin ağaç kurtarır. Büyük miktarda yakıt tasarrufu yapıyor, karbon salımını azaltıyoruz. Müşterilere her ay raporluyoruz. 14 Mayıs'ta Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen törenle ödüle layık görüldük" diye konuştu.

Duayen danışmanlar

Ekol lojistikte yönetim üçlü bir yapıya sahip. En tepede bir yönetim kurulu var. Ana hissedar Ahmet Musul, ağabeyi Galip Musul, Nedret Koray ve yabancı ortağın 2 temsilcisi... Yürütme Kurulu profesyonellerden oluşuyor. Başında CEO Tayfun Öktem var. Bunun dışında bir de Avrupa'da lojistik sektöründe çok deneyimli, iki ismi de kapsayan Danışma Kurulu bulunuyor. Bu isimler şöyle: Gerd Wecker (Profesör Wecker 2005 yılından itibaren Fachhochschule Neu-Ulm'da ders vermekte ve Münih'teki GW Executive Consultancy'nin Genel Müdürlüğü görevini yürütüyor.) Hans-Joerg - Hager (Schenker'in Avrupa Operasyonları eski Genel Müdürü, Stuttgart Üniversitesi'nde Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi dersi veriyor.) Feza Özalp (Bilgi Üniversitesi MBA programında Tedarik Zinciri Yönetimi dersleri ve Sabancı Üniversitesi EDU (Yönetici Geliştirme Birimi)'da kurumsal eğitimler veriyor.)