El halıcılığı inovatif çözümlerle geliştirilebilir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Asaf MEHMETBEYOĞLU / Kayseri Ticaret Odası  / Başkan Yardımcısı

Dünyada ilk halı üretimi Türkler tarafından yapıldığı biliniyor.Ancak bugün dünya halı pazarındaki payımızın yeterli düzeyde olmadığını görüyoruz. Toplam halı ihracatımız bir milyar doları geçmektedir. Toplam ihracat içerisinde el halısı ve kilimin payı yüzde 12'dir.Türkiye'nin dışarıdan aldığı halıların tutarı ise 142 milyon dolar..Toplam ithalat içerisinde el halısı ve kilimin payı yüzde 65 civarında.

Ürettiğimiz makine halıları Suudi Arabistan, Irak, Almanya, ABD ve Polanya; el halısı ve kilimler ABD, Joponya ve Belçika'ya satılıyor. Buna karşılık el halısı ve kilimleri Hindistan,Çin, Pakistan, İran ve Nepal'den,  makine halısını Belçika, Hindistan Çin, Hollanda ve ABD'den alıyoruz. Ülkemizde makine halıları ağırlıklı olarak Gaziantep,İstanbul ve Kayseri de üretiliyor.El halıları  ise Kayseri gibi geleneksel 7-8 şehirde üretiliyor. Türkiye'deki toplam pazarın yüzde 90'ı makine halısıdır.

Halı ve kilim üretimi her geçen gün azalıyor.Taban kaplama için halı yerine parke ve benzeri ürünlerin kullanımı tercih ediliyor. Halıcıkla ilgili büyük sorunlardan birisi de işçilik ücretlerinin ve ücrete bağlı sosyal güvenlik primlerinin yüksek olması. Sektörün ayrıca:hammadde, boyar madde,markalaşamama,desende yetersiz çeşit,kalitesiz ürün ithalatı,yüksek KDV oranı,gibi sorunları var.

Halı üretici ve satıcılarına kulak verdiğimizde, halıyı dünyaya Türklerin armağan etmesi,geleneksel ürünlerimizden olması ve Türk kültürüyle bütünleşmesi sebebiyle,halıcılık sektörünün korunması gerektiğini dile getiriyorlar. "İran için stratejik ürün kabul edilerek desteklenen halı,neden Türkiye'nin stratejik ürünü değildir? Anlayamıyoruz. Halıcılık teşvik edilmelidir"diyorlar. Kayseri'de turizmin gelişmesinin el halısı ve kilim üretimini bir nebze artırabileceğini düşünüyorlar.

Özellikle el halısı ve kilim üretiminin turizm kapsamında değerlendirilerek, bugünkü durumundan daha yukarılara yükseltilmesi gerekiyor. Desen, markalaşma ve inovatif çözümlerle el halısı ve kilim sektörü geliştirilebilir.Devlet desteği ve iyi bir planlama ile bu mümkün.Yoksa Kayseri ve diğer şehirlerimizde el halısı ve kilim üretimi düşüşünü sürdürecek görünüyor.

Sanayileşmeyle el emeği arasında ters orantı var. Şehirde şehir hayatı, köyde köy hayatı vardır. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçerken, şehirde el emeği ile halı dokunmayacağını fark edemedik. Köyde düzayak bir yerde evde halı dokuyordu. Ama şehre gelince apartmanlarda veya 3-4 katlı binalarda halı dokunmaz oldu.Biz o zamanlar bunu düşünemedik, nasıl olsa halıcılık şehirde devam edecek dedik. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçilince, el emeği işi bitti.Ş imdi Çin halısı pahalandı, fiyatları arttı. Ama bizde halı dokuyacak insan kalmadı.

Türkiye artık sanayileşti. OECD Ülkeleri içerisinde kendini kanıtlamış. Kayseri ise yüzde  85'inin şehirde yüzde 15'inin köylerde yaşadığı bir şehir oldu. Bunu da hesaba katmak lazım. Bundan sonra merkezde halı dokunması zor. Ancak şu olabilir; atölye sistemine geçilir, işçinin sigortası yapılır, o zaman gelişebilir.Evvelden, bir kadın evde hem halısını dokuyor, hem kocasına çocuğuna bakıyor, hem de bütün işleri görüyordu.Kırsal kesimde  ve gecekondu bölgelerinde böyle oluyordu. Atölye sistemi yoktu.Şimdi atölye sistemi olur da söylediğim gibi işçisini bulur, sigortasını yaptırır, yemeğini ve servisini karşılarsa ve dünyadaki halı fiyatları artarsa halıcılık ayağa kalkabilir.  Ben şahsen halıcılığın ayağa kalkacağına inanıyorum.

Bu konularda ilginizi çekebilir