Elazığ, OSB’ye demiryolu ağı getirdi, 800 dönüm ek yaptı

 

ELAZIĞ - Organize Sanayi Bölgesi'ne (OSB) demiryolu bağlamaya hazırlanan Elazığ, 800 dönümlük genişleme alanı olan 4'üncü etabına büyük yatırımcıları davet ediyor. Yeni teşvik yasasında 4'üncü bölgede bulunan ve OSB'sinde 5'inci bölge teşviklerinden yararlandıran kent, haftalık 60 uçuş ve yenilenen havaalanı ile de şehir dışından gelecek yatırımcılara göz kırpıyor. Elazığlı sanayici ise kentin 5'inci bölge olarak belirlenmesini, OSB'sinde ise 6'ncı bölge teşviklerinden yararlandırılmasını talep ediyor. Kentte Coca Cola, Mert Döküm ve Vodafone'un çağrı merkezi Arvato istihdam sağlar durumda. Son üç yıldır kente dışardan gelen yatırımcılar da önemli yatırımlar yapmış. Sanica Boru ve Banvit bu şirketlerden. Sanica Boru, kentin sosyal hayatına da yatırım gerçekleştirmiş. Süperlig'de top koşturan kentin önemli takımına ismini veren firma, Sanica Boru Elazığspor ile kentin spor hayatını da destekliyor. Tüm adı geçen bu firmaların toplam istihdamı ise yaklaşık 2 bin 500 kişi. Kente başka şehirlerde yatırım yaparak büyüyen hemşehrilerden de ilgi var. Bursa'da büyüyen Harputlu Tekstil, kentte de yatırım yapmış durumda. Elazığ'da hayvancılık OSB de var.

Elazığ kalkınmasına öncülük eden mermer sektöründe de büyümeye devam ediyor. Türkiye mermer rezervlerinin yüzde 8'ine sahip olan kentte, 100 ocakta 22 değişik çeşit mermer çıkarılıyor. Ancak kent krom anlamında da büyük bir zenginliğe sahip. Türkiye rezervinin yüzde 45'i kentin sınırları içinde. Kentteki 30 mermer firması hem kapasite artırıyor hem de diğer kentlerde yatırım yapmaya devam ediyor. Hekimhan Madencilik de Hekimhan'da çok güzel bir demir tesisi kuruyor.

Elazığ, ihracatını da artırmak için yoğun çaba sarf ediyor. Geçtiğimiz yıl ihracatını yarı yarıya artıran kentte yaklaşık 59 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriliyor. 

Elazığ'da 22 çeşit üzüm yetişiyor. Bunun 2'si şaraplık üzüm. Üretilen 120 bin ton üzümün 80 bin tonu şaraplık, geri kalanı sofralık. Ancak Elazığ'da inançlar nedeniyle bağlardaki üzümün şaraba gönderilmesi konusunda sıkıntı var. 

Kentte yükselen bir diğer sektör de turizm. Bu yılın ağustos ayında Forum, hem AVM ve hem otel yapmak için temel atacak. Ayrıca bir 4 yıldızlı otel inşaat halinde, bir diğerinin temeli atılıyor. Ayrıca 2 tane de 3 yıldızlı otel yapılıyor. Elazığlı büyük umutlarla kente inşa edilen eğlence, otel ve AVM merkezi Misland'ın da aktif hale getirilmesini bekliyor. Harput ile yurtdışından ziyaretçi çeken kentte, Hazarbaba Kayak Merkezi kış sporları için Keban Baraj Gölü'de su sporları için misafir bekliyor. Öte yandan Elazığ'da 20'inci Hazar Şiir Akşamları da Haziran ayında düzenlenecek. Şiir akşamları Türk Dünyası'nı birleştiriyor. 

 

 

Kentin en büyük ekonomik girdisi tarım ve hayvancılık. Ancak bununla birlikte kente can veren en önemli şey 70 milyon TL'yi bulan memur ve işçi maaşları. 25 bin öğrenci var. Üniversitede bin 500 çalışan var. Kentin gizli lokomotifi sağlık sektörü. Elazığ'da 12'ye yakın çok kapsamlı hastane, bin200'e yakın hekim ve 3 bin yataklık bir kapasite var. Medical Park, Hayat Hastanesi, Ufuk Hastanesi ve Anadolu Hastanesi kentin özel hastaneleri çok yakında göz hastanesi de devreye girecek. Devlet hastaneleri kentin önemli ağırlık alanı. Bölge Hastanesi ihalesine aşamasında. Üniversitenin araştırma hastanesinin 900'e yakın yatağı var, Devlet Hastanesi, Sosyal Sigortalar Hastanesi de Bingöl, Tunceli, Muş'a ve yakın bölgeye hizmet veriyor.

 

 

Türkiye'ye müteahhit yetiştiren bir kent olan Elazığ'da konut sektöründe ise yoğun bir stok oluşmuş durumda. Kentteki daireler genel olarak 200 metrekare üzerine inşa ediliyor. Ancak yoğun yap-sat müteahhitlik, satışı bekleyen konutlarla gerilemiş durumda. 

Gazeteniz DÜNYA Türkiye'nin sanayi merkezlerinin nabzını tutmaya projesi "Üreten Kentler Anlatıyor" ile devam ediyor. DÜNYA ekibinin 2 gün boyunca hem sanayicilerle toplantı yaptığı hem de sanayi bölgelerini gezdiği projesinin ev sahipliğini Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şekerdağ yaptı. 

 

 

 

 

Ali Şekerdağ

 

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı

 

Türkiye'ye müteahhit yetiştiren bir kent olduklarının altını çizen Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şekerdağ, "Son yıllarda kentimize büyük yatırımcılar geldi. Ancak Elazığ'ın dışardaki büyük yatırımcılarını kentimize çekemedik. Zamanında insanlar onların gelmesinden endişe ederek büyük yatırımcılara sıcak bakmamışlar. 3 yıl önce valimizle bir heyet kurduk, dışardaki varlıklı işadamlarının hepsini gezdik. Ancak kırgın olduklarını, buraya gelmek istemediklerini gördük. Ama karamsar değiliz. Yatırımcıları buraya getirmek için çalışıyoruz. Kentimizin potansiyeli yüksek, bunun kullanılmasını sağlamak istiyoruz" diye konuştu. Elazığ'ın kayıtlara göre 1 milyar doları üzerinde mevduatı olduğunun da bilgisini veren Başkan Şekerdağ, "İnsanlar daha çok müteahhitlik sistemine kayıyorlar. Çok fazla konut arzı oldu. Talep o kadar yok. Yap-satçılık durma noktasına geldi. 200 metrekare yapılıyor genelde daireler 400 bin liraya da var 200 bin liraya da var" dedi. Kentin gizli lokomotifinin sağlık sektörü olduğunu da belirten Şekerdağ, "Bin 200'e yakın hekim var. 3 bin yataklık bir kapasite var. Medical Park, Hayat Hastanesi, Ufuk Hastanesi, Anadolu Hastanesi bulunuyor. Kısa bir süre sonra da göz hastanesi açılacak. Üniversitenin araştırma hastanesinin 900'e yakın yatağı var. Devlet Hastanesi ve Sosyal Sigortalar Hastanesi de diğer hastanelerimiz. Açıkçası 12'ye yakın çok kapsamlı hastane var. Bunlar Bingöl, Tunceli, Muş'a ve bölgeye hizmet verir" şeklinde konuştu.  

Kentin en büyük sektörünün mermer olduğunu ve ihracatın yarısından fazlasını bu sektörün gerçekleştirdiğini de anlatan Şekerdağ, "Türkiye'deki mermer sektörünün yüzde 8'i Elazığ'da. Dünyadaki mermer rezervinin yüzde 40'ı Türkiye'de. Mermerde markalaşma çabalarının olması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.  

 

Elazığ'ın 12 cazibe merkezinden biri olarak gösterildiğini, bunun da 'metropollere göç etmeden önce insanları bölgede tutacak cazibeye sahip bölge' anlamına geldiğini kaydeden Şekerdağ, "Büyük şehirlere gidemeyen insanlar, terörden korkup güvenli olduğu gerekçesiyle Elazığ'a yerleştiler. Valiliğin rakamlarına göre son 3 yılda 47 bin insan kentimize göç etmiş. Bu göç maalesef niteliksiz bir göç. Bir dairede 2 aile, 3 aile kalıyorlar. 5 bin aile var bu şekilde. Ayrıca beyin göçü de veriyoruz. Üniversiteyi bitiren genç bir iki yıl duruyor. Burada iş bulamayınca gidiyor" şeklinde konuştu. 

Tarım ve hayvancılık sanayisinin kentte yatırım yapılabilir en önemli sektörlerden biri olduğunu kaydeden Şekerdağ, "Seracılık gelişebilir. Hollanda'dan gelen 3-5 gurbetçi aileye Bingöl yolu üzerinde yaklaşık 70 dönüm yer tahsis edildi. Bunlar zaten seracılığı çok iyi biliyorlardı. Dolayısıyla jeotermal enerjiyi de kullanarak burada seracılığı çok iyi geliştirdiler. Çok güzel salkım domates üretiyorlar" dedi.

Kalkınma Ajansı'nın Elazığ'a düşen bütçesinin 3.3 milyon lira olduğunun altını çizen Ali Şekerdağ,  şunları dile getirdi: "22 bine yakın esnafımız var. 18 bine yakın da SGK'lı çalışanımız var. Elazığ'a aylık 70 milyon TL'ye maaş giriyor. Gurbetçilerimiz çok. Geçen yıl 450 yeni işletme kuruldu. 170 işletme ise kapandı. 2009-2012 yılları arasında ise 852 firma ve 923 şahıs şirketi kaydı yapıldı. Elazığ'a yeni işyeri ve istihdam noktasında başarılı bir dönem yaşandı. Bu 4 yıl içinde odamızın üyelerinin sayısı yüzde 40 arttı ve sanayi canlandı. TÜİK verileri de bu durumu doğruluyor. 2009 yılı öncesi yüzde 18.5'lerdeki işsizlik oranı bu dönemde yüzde 13'lere geriledi. İş-Kur İl Müdürlüğü'nün kayıtlarında da 48 binlerdeki işsiz sayısının 2012 yılı sonu itibari ile 25 binlere indiği görülüyor. Elbette amacımız bu oranın yüzde 4-5'ler seviyesine inmesi,"

 

 

Hazine Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde geçen yıl 32 yatırım teşvik belgesi alındığının görüldüğünü de kaydeden Şekerdağ, "Bu yatırımlarla öngörülen istihdam ise 3 bin 750 kişi. 2001-2008 yıllarını kapsayan 8 yıllık süreçte kentimizde 198 yatırım teşvik belgesi alındı. 2009-2012 yılları arasındaki 4 yıllık dönemde ise 196 yatırım teşvik belgesi alınmış durumda. Özetle 8 yılda yapılanı biz 4 yıl içinde gerçekleştirdik. 2012 yılında yayınlanan yeni teşvik yasasında kentimiz 4'üncü bölge olması sebebiyle bir mağduriyet yaşadı. 2011 yılında 54 yatırım teşvik belgesi alınan kentimizde bu sayı 2012 yılında 32 belgeye düştü" dedi. 

 

 

 

 

Mehmet Yalçın

 

Alacakaya Mermer ve Maden İşletmesi AŞ Mali İşler Müdürü

 

Firmamız 1989 yılında madenci olarak faaliyete başladı. Daha sonraları Alacakaya ilçesinde bulunan Vişne Mermeri ile kendini dünyaya tanıttı. Şu anda Elazığ, Diyarbakır, Malatya, Adıyaman, Adana ve Karaman'da yaklaşık 10 tane mermer ocağımız var ve bunlar faal olarak çalışıyor. Sorunlarımız genelde bölgesel ve idari. Çevre, Orman, belediyeler, Özel İdare, kaymakamlıklarla zorluklarımız oluyor. Ocaklara kadar bütün yolu ve enerji nakil hatlarını biz yapıyoruz. Bir şahıs en ücra köyde bir ev yapıyor. Devlet hem elektriğini hem yolunu götürüyor. Biz gerekirse 5 kilometre kendi elektriğimizi kendimiz çekiyoruz. Trafomozu yapıyoruz. Devlette o trafoyu kullanıyor ama bize bedel ödemiyor. Devlet hakkı, ruhsat harcı, özel idare payı, köylere hizmet götürme bedeli, belediyenin payı, orman arazi payını ödüyoruz, narap bedeli ödüyoruz.  Bunların toplanıp tek bir bedel altında ödenmesi lazım. O bölgedeki bütün yöneticiler, masraflarını bizden çıkarmaya çalışıyor. Bunun dışında en büyük giderimiz akaryakıt, enerji ve nakliye. Çünkü hep ücra yerlerde çalışıyoruz. Ciromuzun yüzde 12'sini akaryakıta veriyoruz. Bölgemiz bir madenci bölgesi olduğu için akaryakıt ve enerji bölgemize daha ucuz olarak verilmeli. Taşıma için demiryollarını kullanmak istiyoruz ama eksiklik var. Gerçi şu anda OSB'mize demiryolu hattı getiriyorlar.  Diyarbakır, Malatya, Elazığ bir madenci bölgesi gibi. Burada demiryolu taşımasına ihtiyaç var. Toplam blok satışımız 88 bin 840 ton, metrekare olarak da 124 bin 870 büyüklüğünde. Bu yıl ebatlı üretimimizi epey bir artırdık. Bütün kesimlerimizi makinelerimizi yolladık ocaklarda yapılıyor. Ebatlanıp fabrikaya geliyor, burada işleniyor. Fabrikada bütün katrak sayımızı 3'e çıkardık. Bir tane 20 katlı fırınımız vardı, ona ilave 1.5 milyon liralık 40 katlı bir fırın aldık. Şu anda montajı yapılıyor. Pek çok mimarın kapısını çaldık ve marka projelere mermerlerimizi sattık. Mermerde ilk 10 firmadan biriyiz. 

 

 

 

 

Asilhan Arslan

Arslanlı Alçı AŞ Yönetim Kurulu Başkanı 

 

Ben aynı zamanda Alacakaya Mermer'in de yönetim kurulu üyesiyim. Bütün ocaklarımız kırsal bölgede. Terör probleminden dolayı uzun yıllar kendi ocaklarımızda korucular barındırarak çalışabildik. Yıllarca bu zorluklarla çalıştık. Bunların bedellerini uzun yıllardır ödüyoruz. Gece çalışmaları yapamadık. Makine parkımızı yakın yerlere geri taşıyarak çalışmak zorunda kaldık. Maden Kanunu bizi ciddi anlamda zorluyor.  Bizim doğaya verdiğimiz toprak hareketi, yerleşim alanlarında doğanın tahrip edilmesinin yüzbinde biri. Çevreci kuruluşlar madenlere karşı geliyorlar ama bu kuruluşlarda çalışanlar en lüks konutlarda oturmayı, en lüks otoyollarda gitmeyi arzu ediyorlar. Bunları meydana getiren hammaddelerin çıkartılmasına karşı duruyorlar. Bu da ciddi bir sorunumuz. Mermerciliğin toprak hareketi dışında doğaya verdiği bir zarar yok. Elazığ ili tamamen tarım alanına kurulu. Ovamız gider, tamamen imara açılır. Bunun geri dönüşümü de yok, yeniden doğaya kazandırma projeleri de. Ama madenciden tahrip ettiği tüm alanı doğaya yeniden kazandırılması istenir. Batıdaki mermerci iç pazarda daha çok ürün verebiliyor. Bu nedenle biz daha çok yurtdışına çalışıyoruz. Burada da Türkiye'nin marka değeri devreye giriyor. Elazığ Vişne İtalya'da olsa tonu 3 bin dolar, Türkiye'de 400 dolar. Bunu aşabilmek için tüm sektörler için marka değerini yükseltecek faaliyetlerde bulunmak lazım. 

Mersin'de 4 milyon euroluk bir yatırım yapma hazırlığımız var. Limana yakın olup navlun giderlerini azaltmayı hedefliyoruz. Şu anda yüzde 60 Elazığ taşını işliyoruz. Mersin'deki tesisimizi kurunca Elazığ'daki taşlarımızın blok satışını düşüreceğiz.  İstanbul'da bir pazarlama merkezi kuracağız. 

Alçı üretimine gelince, 2006'da alçıyı yatırım yaptık. Şu anda Doğu kentlerinin yüzde 30 pazar payına biz sahibiz. Geçen yıl 5 milyon euro bir ek yatırım yaptık. 

 

 

 

 

Taner Durmuş

 

Mavigöl Şen-Dur Turizm AŞ Genel Müdürü

 

Elazığ Turizmciler Derneği'nin Başkan Yardımcısıyım. Hazarbaba Kayak Merkezi'nin de işletmecisiyim. 

1977 yılında babamın bir balıkçı lokantası kurması ile işe başladık. 1994 yılında Turizm Bakanlığı'ndan işletme belgesi alarak sektöre profesyonel olarak girdik. 3 yıldızlı bir otelimiz var. 2004 yılından beri Elazığ'dayım. Ondan önce İstanbul'da Siyaset Bilimi okudum. Tercihimi Elazığ'dan yana kullandım. Babam karşı çıktı yurtdışında masterını yap demişti. Ama ben buraya döndüm. Burada aslında çok ciddi bir pazar var. Amatörlerin çok olduğu bir pazarda profesyonel olarak çok kazanırsınız. Elazığ konum itibariyle çok şanslı, ancak bunlar henüz marka değeri haline gelmemiş. Gastronomi, su sporları, doğa, kültür ve inanç turizmi yapılabilir. Bizim kayak merkezimiz göl manzaralı. Başka bir yatırımcı burayı almazdı. Biz memleket sevdası ile burayı aldık. İş nedeniyle burada konaklayanlar var.  Madencilik sektörü için buraya gelen hem yurtiçinden hem yurtdışından insanlar var. Bir de Ermeni ziyaretçiler var inanç turizmi için gelen. Buralar turizm alanı ilan edilmiş ama turizm altyapısı yok. Kayak merkezini aldığımızda Telekom'a başvurdum. İnternet istedim ama ilçe merkezine 6 kilometre uzaklıkta olduğu için bunu yapamayacaklarını söylediler. Rüzgarı şiddetli bir yer, kabloları yer altından geçirelim diyoruz, cevap yok. Camping alanı yapamıyoruz. Kayak merkezini aldığımızda Telekom'a başvurdum. İnternet istedim ama ilçe merkezine 6 kilometre uzaklıkta olduğu için bunu yapamayacaklarını söylediler. Rüzgarı şiddetli bir yer, kabloları yer altından geçirelim diyoruz, cevap yok. Camping alanı yapamıyoruz. Hazar Gölü'nün kenarına kongre oteli yapılabilir. 

Turizm Bakanlığı'nın 25 kayak merkezi arasında Hazarbaba Kayak Merkezi yok. Pistlerin durumu yüzünden bu böyle. 2010'da Avrupa'nın seçkin destinasyonları arasında Hazar Gölü ilk 5'e girdi.  Bu yıl dekorasyonu yenileyeceğiz. Avrupalı ve Lübnanlıları buraya getireceğiz. 

 

 

 

 

Fatih Kaplan

 

Harputlu Süt'ün ortaklarından

 

1999 yılında işleme tesisini kurduk. 2012 yılında da DAP'a süt sığırcılığı projesi verdik. Bu kabul oldu. Nisan sonunda da bunu vereceğiz. Bölgede süt olmadığı için süt inekçiliğine girdik. Aslında biz beyaz peynir, ayran, yoğurt, kaşar üretiyoruz. Bunun için gereken hammadde olmadığı için arka bahçemizi güçlendirmek istedik ve 107 başlık bir projeye başlamış olduk. Günlük 14 ton süt işleme kapasitemiz var. Harputlu markası ile Elazığ ve çevre illere hitap ediyoruz. Bölgesel bir markayız. Çevre sütünün yüzde 80'ini topluyorum. Yem fiyatlarının artmasından dolayı süt krizi kapıda. Sıfır kredi yüzünden bu işi bilmeyen insanlar sektöre girdi. İşi bilenler ise maalesef uzakta kaldı. Hayvancılıkta açığın kapatılması süt inekçiliğinin desteklenmesi ile olur. Bizim meralarımız küçükbaş hayvana elverişli.  

 

 

Akdağ Granit Mermer ve Maden AŞ Genel Müdürü 

 

Sentetik, mermer sektörlerinde faaliyet gösteren bir aile şirketiyiz. Bu yıl da krom sektörüne yatırım yapacağız. Sentetikte çuval üretiyoruz. 1988'de OSB'nin ilk tesisi olarak kurulduk. Kurulduğunda yıllık 250 ton polippropilen üretme kapasitesine sahipken şu anda bu rakamı yıllık 2 bin 500 tona çıkardık. 

Üretimimiz tarım, gıda, tekstil, un, hububat ve kimyasal ürünlerin ambalajında kullanılıyor. Mermer kısmımız 2006 yılında başladı. OSB'de ilk etapta 2 bin 500 metrekarelik bir fabrika binası ve mermer ocakları ile başladık. Elazığ beji, Sivas Gürün'de bir krem taşımız var, onix taşımız ve bu yıl devreye girecek traverten ocaklarımız var. Önceden gerekli makinelerimiz olmadığı için blok satışımız daha çoktu. 2011 yılında Kalkınma Ajansı'nın desteği ile 6 milyon TL'lik bir yatırım yaptık. Bu yatırım içinde ajansın hibesi sembolikti ama yatırım için cesaretlendirdi. İtalya'dan bir tesisi komple alarak Elazığ'a taşıdık. Mermer tesisimizde şu anda 30 kişi çalışıyor. Ocaklarla beraber bu rakam 120'ye ulaşıyor. 25 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2012 yılını 6 milyon dolar ihracatla kapattık. Ürünlerimizin yüzde 80'i ihracata gidiyor. Kroma da daha deneyimli bir ortakla girmiş olacağız. 

 

 

 

 

Abdurrahman Çelik

 

Fırat Kalkınma Ajansı

 

Fırat Kalkınma Ajansı 2010'dan beri faaliyet gösteriyor. Elazığ'ın yatırım avantajlarını anlatmak istiyoruz. Çünkü bizim amacımız buraya yatırım çekmek. Yüzde 50 hibe veriyoruz ancak verdiğimiz paranın üst limiti 400 bin TL. Milyon liralık yatırımlar için küçük bir oran gibi gözüküyor ancak bu tetikleyici bir adım. Mermerde desteklerimiz, bunların işlenerek satılması yönünde. Bir firmaya su jeti makineleri desteği verdik. O mermeri desenli bir şekilde keserek, duvarlara yapma şansına sahip oluyor. 

Elazığ, Doğu Batı arasında bir kavşak, yeni havaalanı yapıldı, pist uzatıldı. Demiryolu ile ilgili de OSB'de lojistik merkezi kurulması yönünde bir destek verdik. Navlun bedellerinin düşürülmesi için yapılmış bir proje bu. Şu anda bir yükleme noktası olarak başlayacak, daha sonra lojistik merkezine dönüşecek. Turizmle ilgili Batık Şehir'e dalış yapılması sağlanabilir. Hazar Gölü, Hazarbaba Kayak Merkezi önemli. Harput da önemli bir kültür merkezi olma yolunda. Keban Barajı'nda da su sporları geliştirilebilir. 

Oradaki balık çiftlikleri sayesinde gastronomi turizmi olarak da değerlendirilebilir. Çiftlik alabalığı üretiminde Elazığ Türkiye birincisi. Alabalık işlenip füme olarak Avrupa'ya da ihraç edilir hale geldi.  23 çeşit alabalık yemeği var. Harput musikisini de geçmemek lazım. Urfa, Kerkük ve Harput türküleri bir kolun üç ana noktası gibi. 

 

 

Fırat Üniversitesi Teknokent Müdürü Prof. Dr. Erhan Akın: 

 

Türkiye'deki 24'üncü, Doğu Anadolu'daki tek teknoparkız. 2009'da teknoparkımızda 5 firma ile başlamıştık. 10 tekno girişimci başlayacak. Böylece bugün geldiğimiz noktada 40 firmaya ulaşmış olacağız. Bu ay tam doluluğa ulaşmış hale geleceğiz. Buradaki işlerin ticarileşmesi için kalkınma ajansı ve ODTÜ ile işbirliği yapıyoruz. Teknokentimizde en ağırlıklı gelişen alan sağlık yazılımları. Ama bunun dışında tarım projelerinden enerji projelerine kadar pek çok alanda araştırmalar yapılıyor. 

 

 

Canensis'in sahiplerinden Yard. Doç. Dr. Hayrettin Can: 

 

Teknoparkta hem sulamayla ilgili projeler geliştiriyoruz hem de güneş enerjisi için çalışmalarımız var. Düşünüldüğünün aksine çok güneş alan yerlerdeki verim, güneş panellerinin ömrünün kısalması nedeniyle düşük. Türkiye'de en iyi güneş enerjisi tarlalarının kurulabileceği iller, Konya, Karaman, Van, Malatya ve Elazığ. Bunun için çalışmalar yürütüyoruz. 

 

 

Ledmer Elektronik'in sahiplerinden Yavuz Erol:

Tasarruflu ampul üretiyoruz. Ancak ürettiğimiz ampulün bir özelliği var. Piyasalardaki tasarruflu ampullerden yüzde 60 daha fazla tasarruf sağlıyoruz. Bunun patentini aldık tescilliyoruz. Diğer bu özelliklerde ampuller sadece aşağıyı aydınlatırken, bizim özel oluşturduğumuz form sayesinde tavandaki alanı da aydınlatmış oluyoruz. Luxton firmasıyla 'Jetlet' adı altında ampulümüzü üretiyoruz. Şirkete yüzde 15 ortağız. Ürünümüzü ticarileştirdik. 

 

 

 

2011 yılında 40 milyon 184 bin dolarlık ihracat yapan Elazığ, geçtiğimiz sene 58 milyon 882 bin dolarlık dış satım gerçekleştirdi. Bu da yüzde 46.5'lik bir artış anlamına geliyor. İhracatını neredeyse yarı yarıya artıran kentin en büyük ihracat kalemi ise maden ve metaller. En çok da mermer sektörü. Maden ve metaller kentin 40 milyon 400 bin dolarlık ihracatı var toplam ihracat içinde bu da yüzde 68'e denk geliyor. Kentten en fazla ihracat yapılan ülke ise Çin. 26 milyon dolarlık ihracatın yapıldığı Çin'e giden ürünler çoğunlukla işlenmemiş blok mermer.   

 

 

Elazığ'da 22 çeşit üzüm yetişiyor. Bunun 2'si şaraplık üzüm. 120 bin ton üzüm üretiliyor. Bunun 80 bin tonu şaraplık, gerisi sofralık. Ağın ve Sivrice'de yeni şarap yatırımları yapıldı. Bağların dönümü 2 bin lira kadar. Eğimli yerlerde bu rakam bin liraya kadar düşüyor. Ancak şarapçılık için üzümlerin kullanılması konusunda önyargı var.