Endüstri 4.0’a hazır mısınız?

Dr. Murat SERT

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki takip edebilmek mümkün değil. Sanayi devriminden günümüze ulaşan süreçte inanılmaz gelişmeler yaşandı. O tarihlerde buhar makinelerinin akıllanacağı ve diğer makinelerle iletişime geçerek üretim süreçlerine karar vereceği söylense kimse inanmazdı. Korkarım ki ‘Terminatör Çağı’ başlıyor… Telekomünikasyon ve bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, insanları olduğu gibi makineleri ve eşyaları da birbirine bağlıyor. İnternet vasıtası ile birbirleriyle etkileşimli canlı cansız ne varsa artık akıllı bir dünya içinde var oluyor. Sanırım bundan sonra kendi ellerimizle yaptığımız makineler ile dünyayı paylaşmak zorundayız. Yaşanılan tüm bu gelişmeler her alanda kendini gösteriyor ve insan yaşamı hızlıca bundan etkileniyor. Bu doğrultuda endüstriyel yaşamın buna ayak uydurması elbette kaçınılmaz bir hal aldı. Endüstrinin gelişimi, başlangıcından günümüze kadar olan dönemde 4 aşamada ele alınıyor. Bunun ilki, Endüstri 1.0 denilen su ve buhar gücüne dayalı sistemlerdir. Bu sistemler günün koşulları doğrultusunda üretimi arttırmış, seri üretim anlayışı doğrultusunda iş yaşamını önemli ölçüde şekillendirmiştir. 

Elektrik enerjisinin kullanılabilir ve ulaşılabilir bir hal alması ile Endüstri 2.0 doğmuş elektrik gücü yeni bir dönem başlatmıştır. Günümüzde geçerli olan Endüstri 3.0’ın oluşmasına ise, elektronik alanda yaşanan gelişmeler ve bilgi teknolojileri katkı sağlamıştır. Şu an insanlık, makinelere hayat vermeye çalışarak Endüstri 4,0’ı zorluyor. 

Endüstri 4.0 sanal ve fiziksel sistemlerin adaptasyonunu sağlayıp, internete bağlı her nesnenin endüstri alanında etkinliğini arttırıyor. Tüm bu süreçler içinde müşterilerin üretim süreçlerine katılması, kişiselleştirme, sorun çözme ve mühendislik gibi pek çok uygulama yer alıyor. Bu doğrultuda; tedarik, depolama, üretim süreçleri, pazarlama gibi pek çok aşama küresel ağlar ile entegre olmak zorunda. Örneğin bir müşteri girişi gerçekleştiğinde o ürünün tasarım, tedarik, üretim, test, sevkiyat aşamaları online olarak takip edilebilecek. Şeff af süreçler içinde birbirine bağlı ve iletişim kuran makineler ile talep edilen ürünün son durumu ve gerekli bilgiler alınabilecek. Eğer üretimde bir hata oluşursa makineler devreye girip sorunun çözümüne katkı sağlayacak. Değişimin yönü akıllı sistemler üzerine olduğu için elbette akıllı fabrikaların kurulması bir zorunluluk halini alıyor. Günümüz endüstriyel alt yapısı kişiselleştirme çabalarına sınırlı ölçüde müsaade edebiliyor. Akıllı sistemler ise özel müşteri isteklerine daha fazla esneklik sağlayabilecek ve prototip uygulamaları 3D yazıcılar ile daha kolaylıkla gerçekleştirilebilecek. Bu sistemlerde insan iş gücünden daha ziyade makine alt yapısı ve iş gücünün kalitesi önem kazanıyor. Makine kontrollü otonom fabrikalar, niteliksiz iş gücünü önemli ölçüde azaltacak. Tabii ki sosyo-ekonomik dönüşüm insan yaşamını yeniden şekillendirecek. 

Endüstri 4.0’ın itici gücünü son yıllarda Alman hükümeti oluşturuyor. Alman hükümeti; kaynak verimliliği ve ergonominin, müşteriler-iş ortakları-sanayi alanında sağlanabilmesi için ciddi projeler ile Endüstri 4.0’ın şekillenmesine öncülük ediyor. Amerika Birleşik Devletleri ise, ‘Akıllı Üretim Liderlik Koalisyonu’ adını verdiği bir proje ile endüstriyel geleceği hakkında ciddi yatırımlar peşinde koşuyor. 

Yeni istihdam ve uzmanlık alanları, ekonomik büyüme, daha fazla verimlilik ve yüksek yaşam standardı, kalıcı değerler ve iş güvenliği Endüstri 4.0’ın artıları arasında. Ancak bu konuda nitelikli iş gücünün bulunmaması, mevcut iş gücünde revizyona gidilecek olması, Endüstri 3.0’dan Endüstri 4.0’a geçiş için kaynak ve alt yapı sorunları şirketlerin karşısında duran büyük bir problem. 

Görünen o ki dördüncüsünü yaşayacağımız sanayi devrimi; çalışan, işveren, satıcı, tüketici ayırt etmeden herkesin hayatını etkileyecek. Doğal seçilim kanunları doğrultusunda sadece değişime ayak uydurabilenler ve güçlüler ayakta kalabilecek. Gelecek bugünden şekilleniyor, yeni dönemin kurallarını ise Endüstri 4.0 belirliyor.