”Enflasyon nisan ayına kadar artacak”

MB Başkanı Yılmaz, 2010 yılının ilk yarısında baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonda dalgalanmalar gözlenebileceğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, baz etkisinden dolayı 2010 yılı nisan ayına kadar enflasyonda artışın söz konusu olacağını kaydederek, "2010 yılının yüzde 6,5 olarak belirlenen hedefin altında kalacağını düşünüyoruz" dedi.

Yılmaz, İstanbul Genç Girişimciler Derneğinin (İSGİD) ev sahipliğinde, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu'nun (TÜGİK) düzenlediği "Genç İşadamları Soruyor" toplantısında yaptığı konuşmada, 2009'un ortalarından itibaren Türk Lirasının, ABD Doları karşısında değer kazandığını, ancak bu değerlenme eğiliminin büyük ölçüde euro-dolar paritesindeki gelişmelerden kaynaklandığını kaydetti.

Enflasyon hedeflemesi rejimine geçilen dönemden bu yana sürekli olarak kurun, Türkiye'de sanayicilerin, işadamlarının, bankacıların gündeminden düşmediğini dile getiren Yılmaz, "Düşmemesi de gerekiyor çünkü kur son derece önemli bir değişken" dedi.

Yılmaz, "Kurdaki gelişmeler, hiçbir kesim tarafından, hiç kimse tarafından göz ardı edilemez, ancak bütün dertlerin devası da kurdaki gelişmeler, ayarlamalarmış gibi bir algılama var. Kur, son derece önemli bir ekonomik değişken ancak bunun yanında ülkenin ihtiyaç duyduğu başka makro ve mikro yapısal sorunlarımız da var. Bunu da göz ardı etmeyelim diyorum. Son dönemdeki kurlardaki gelişmeler, tamamen dış piyasalardaki dolar-euro çaprazındaki gelişmelerden kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.

"2010 yılı hedefin altında kalacak"

Durmuş Yılmaz, enflasyonda 2009 yılı sonu itibariyle yıllık enflasyonun belirsizlik aralığı alt sınırına yakın gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini ifade ederek, 2010 yılının ilk yarısında baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonda dalgalanmalar gözlenebileceğini, ancak mevcut göstergelerin enflasyonun, 2010 yılında yüzde 6,5 olarak belirlenen hedefinin altında kalacağını gösterdiğini söyledi.

Aldıkları kararlara yön göstermesi ve kararların etkinliğini artırmak açısından Merkez Bankası bünyesinde ölçüm yaptıklarına değinen Yılmaz, Türkiye'de enflasyonun ölçüm ve açıklanmasından sorumlu kurumun TÜİK olduğunu hatırlatarak, "Bu yaptığımız ölçümleri de dikkate aldığımızda, sanırım, yılı 5,5-5,6 gibi seviyelerde bitireceğimizi düşünüyoruz" dedi.

Yılmaz, ancak baz etkisinden dolayı 2010 yılı Nisan ayına kadar enflasyonda artışın söz konusu olacağını kaydederek, "Tamamen baz etkisidir, para politikasının duruşunu etkileyecek bir durum söz konusu değildir, bunlara tepki vermemiz söz konusu olmayacaktır ve bunlar tekrar geri gelecektir diyoruz ve dolayısıyla 2010 yılının yüzde 6,5 olarak belirlenen hedefin altında kalacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

"İşgücü piyasasında toparlanma uzun zaman alacak"

Kapasite kullanım oranlarında temmuz ve ağustos aylarındaki yükselişten sonra yatay durumun söz konusu olduğunu, hafif düşmenin ardından, son ayda hafif yükselme olduğunu hatırlatan Yılmaz, "Uzun vadede artık tam sürdürülebilir bir büyümeye girdik' sonucunu çıkarabilmemiz için önümüzdeki birkaç ayda daha rakam almamız ve buna bakmamız gerekiyor" dedi.

Yılmaz, Merkez Bankası'nın 2 bine yakın firmayla gerçekleştirdiği İktisadi Yönelim Anketinin gelecek 3 ay içinde beklenen siparişlerde zayıf da olsa toparlanmanın devam ettiğini gösterdiğini kaydetti.

Küresel mali krizle birlikte başlayan stok eritme sürecinin sürdüğünün altını çizen Yılmaz, firmaların, tüketim talebinde ortaya çıkan toparlamanın geçici olduğu beklentisiyle, stok biriktirmekten kaçındıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Eğer beklentiler düzelir, gerek yurt içinde gerek yurt dışında talepte ciddi bir toparlanma söz konusu olursa, stok biriktirmeden dolayı Türkiye'deki ekonomik canlanmanın daha iyi olacağını buradan kestirebiliriz ancak bugün itibariyle böyle bir şey söz konusu değil. Stok düzeylerinin düşük seviyesi, önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye ilişkin göstergelerin olumlu seyretmesi halinde, sanayi üretiminde hızlı bir toparlanma potansiyelinin mevcut olduğunu göstermektedir."

Durmuş Yılmaz, yatırım göstergelerinin, yatırım talebinde belirgin canlanma sinyali vermediğini belirterek, yatırım malları üretim ve ithalatının, 2009 yılının ikinci çeyreğinden itibaren artış eğilimine girmekle beraber, kriz öncesi seviyelerin altında seyrettiğini anlattı.

Önümüzdeki dönemde, yaşanan ekonomik canlanmaya rağmen, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında işsizlik oranlarının bir süre daha artmaya devam edeceğine işaret eden Yılmaz, Türkiye'de işgücü piyasasının zayıf seyrini korurken, son dönemde sınırlı bir iyileşme gözlendiğini söyledi.

Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Toplam talebe ilişkin belirsizliklerin devam etmesi ve atıl kapasite fazlalığı, yatırımlarla birlikte istihdam kararlarını da olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Özellikle sanayi sektöründe gözlenen istihdam kaybı dikkat çekmektedir. Açıklanan son veriler bu sektörde hafif de olsa bir istihdam artışına işaret etmekle birlikte, işgücü piyasasında güçlü bir toparlanmanın uzun bir zaman alacağını gösteriyor."