Entep 3-Denizli 1
Ayhan DOĞRUYOL / Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Denizli Şube Başkanı
Yerel ağzı kullanmaktaki gayemin memleketi benimsemem olduğunu tekrar belirteyim ki, Antepimiz'in yerli insanı olayı yanlış anlamasın. Bu güzide gazetenin 7 Aralık 2007 tarihli Ege-Akdeniz Bölgesi sayfasında gene Ayhan Doğruyol imzalı ve iki şehri berabere çıkartan bir skorlu başlığı vardı; Entep1-Denizli 1. Neden değişmiş bu skor, beraber anlamaya çalışalım.
Tabii bu skoru kırmızı-siyahlı Antep sporun futbolcuları belirlemiyor. Zaten Denizlispor'un kalecisinin de yediği bir gol yok. Mesele sportif değil ama mertçe bir yarış, memlekete hizmet yarışı bu. Antepli sanayicinin iplik üretimi, Denizlili'nin de dokuma başta olmak üzere boya, konfeksiyon, nakış, paket, kalite, sevkıyat diye sıralanabilecek tekstil sektörü... Sektörde olmayanlara küçük bir özet.
Her ne kadar hep tekstil sektöründe alt bileşen olsak da bizler giyim-konfeksiyoncu meslektaşlarımızdan biraz farklıyız. Ev tekstili diye özetleyebileceğimiz bizim başlığımızın en büyük farklılıkları; diğerine nispeten yüksek hammadde gideri (pamuk ipliği), moda ve dolayısıyla AR-GE'deki kısıtlı atılım imkanı ve çok düşük k‰r marjıdır.
50x100 ebatındaki bir el havlusu ile sıradan bir penye t-shirt aynı gramda olmalarına rağmen (yaklaşık 250 gr) penyenin fiyatı diğerinin en az 3-4 katıdır. Muhtemelen de havluda nakış gibi ağır bir aksesuar olmasına rağmen penye sadece baskı işleme tabi tutulmuştur. Pamuk ipliğine gelen vergi meselesine geri dönecek olursak işin özeti aşağıdaki gibidir.
Siyasi makus talihi Aydın ile Isparta arasına sıkışmış Denizli, tarihinde hiç bakan çıkartamamış ve dolayısıyla sanayicisinin sıkıntısını bir türlü dile getirme fırsatı bulamamıştır. Oysa Antepli iki tane çok önemli bakan vardır kabinede ve ikisi de çok etkilidir.
Buraya gezmeye geldiklerinde de gıda, mermer, makine gibi yeni gelişen sektörlerle ilgilenip zaten ağlayıp duran, yaramaz çocuğa (tekstil) yüz bile vermezler sağolsunlar. Zaten otomotiv gibi hızla büyüyen, ihracat rakamlarıyla koltuk kabartan yeni bir çocuğu vardır bu ailenin. İşalat yüzdelerine, istihdam oranlarına bakmaya gerek bile yoktur. Bu yaramaz çocuk şimdiye kadar kendisini nasıl büyüttüyse kardeşi olan iplik üreticisini de sırtlayıversin zihniyeti büyük bir açmazdır, kaostur. Dünyanın en pahalı istihdam vergilerini, en yüksek enerjisini ödeyen ev tekstilcisi "hammadde" teminindeki bu artışla geçmiş olsun sıfatından Ruhuna Fatiha terfisine mazhar olmuştur.
Daha Resmi Gazete'de birkaç gün önce yayımlanmasına rağmen yaklaşık 2 aydır gümrüklerde uygulanan vergi artışının nasıl olduğu da ayrı bir muammadır. Elindeki imkanlarla katma değeri yüksek başka ürünler üretsinler" efendim, kandırmacasından kafanızı kaldırmalı, havlu tezgahında bez dokunamayacağını anlamalısınız artık.
Hem hazır müşterisi olan, satın alacakların o kadar yol teperek ayağımıza kadar geldiği ev tekstilindeki üretimden bir kuru inat ya da bilinmeyen bir aymazlık uğruna neden vazgeçelim ki?
Sportmen olmayan ama mertliğin elden bırakılmaması gereken bu mücadelede, iki puan değerindeki attıkları golden dolayı rakibimizi tebrik eder, ikinci yarıya kalmadan hatta sahayı kapatma pahasına maçı sonuçlandırdıkları için sitemlerimi sunarım efendim.