Erdoğan: 'Cam çerçeve indirene kulak verin' demedim

"Protesto saldırı değil" diyen Başbakan, mazlumların, mağdurların protestolarını kastettiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF ve Dünya Bankasının yıllık toplantısının açılışındaki konuşmasında ‘protestolara kulak vermemiz gerekiyor’ sözlerine ilişkin, "Bunları söylerken Taksim'deki, İstiklal Caddesi'ndeki mağazaların, bankaların camlarını, çerçevelerini indirenleri kastetmiyorum. Ben dışarıdaki mazlumların mağdurların protestolarını kastediyorum" dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesinin (YTÜ) 2009-2010 akademik yılı açılış töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, son 7 yıldır demokratikleşme alanında atılan adımların, ifade özgürlüğü için yapılan reformların, Türkiye demokrasisinin kalitesini ve standartlarını yükseltmek uğruna verilen mücadelenin somut bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Başbakan Erdoğan, IMF ve Dünya Bankasının yıllık toplantısının açılışında dün yaptığı konuşmada, "Dünyadan yükselen çığlığa, taleplere, bu salonun dışında devam eden protestolara kulak vermemiz gerekiyor" dediğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunları söylerken, Taksim'deki, İstiklal Caddesi'ndeki mağazaların, bankaların camlarını çerçevelerini indirenleri kastetmiyorum. Ben dışarıdaki mazlumların, mağdurların protestolarını kastediyorum. Protesto saldırı değildir. Protesto cam çerçeve indirmek değildir. Siz orada bir eylem yaparken yeni mağdurlar meydana getiriyorsunuz. Oradaki esnafın ne günahı var, camını çerçevesini indiriyorsun. Onun belki de o haftalık, belki de bir aylık kazancına bedel. Bunu yapmaya hakkınız var mı? Ondan sonra ne adına bunu yapıyorsun? Eğer protesto edeceksen, gel megafonu al eline istediğin gibi bağır, çağır.

14 ayrı nokta size tahsis edilmiş. O 14 ayrı noktada pankartını aç. Ne diyorsan orada hepsini söyle. Ama gelip de cam çerçeve indirme. Buna yetkin yok. Bunu hiçbir şeyle de ifade edemezsin. Hatta ve hatta haklı olarak ifade ettiğin düşüncelerini de bununla ortadan kaldırırsın. Haklıyken haksız duruma da düşersin. Burası başkasının özel alanı. Esnaf, tüccar orada ekmeğini kazanıyor. Onu, gidiyorsunuz burada bu duruma düşürüyorsunuz."