Erdoğan: Bütün kesimler sürece katkıda bulunmalı
Başbakan Erdoğan, "demokratik açılım" sürecine, herkesin, hep birlikte katkı vermesini istedi.
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "demokratik açılım" sürecine, bütün sivil toplum örgütlerinin, bütün siyasi partilerin, akademisyenlerin, tüm yazılı ve görsel medyanın, "benim de söyleyecek bir şeylerim var" diyen herkesin, tüm iş dünyasının, hep birlikte katkı vermesini istedi.
Erdoğan, "Bedeli ne olursa olsun, biz bu süreçten geri adım atmayacağız. Riski üstlenerek yola çıktık ve gereğini yapacağız" dedi.
Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile Ankara Rixos Oteli'ndeki iftarda bir araya geldi.
İftarda konuşan Erdoğan, "milli birlik projesi" aldı altında hazırlıklarını yaptıkları, "demokratik açılım" süreciyle Türkiye'nin kronikleşen bir sorunu daha geride bırakarak, aydınlık bir gelecek yolculuğuna her zamankinden daha güçlü devam edeceğini söyledi.
"Bunun adı terör sorunu. Türkiye'nin son 25 yılına, en önemlisi de çok sayıda can kaybına neden olan bu terör sorunu, geniş bir toplumsal mutabakatın desteğiyle köklü ve kalıcı bir çözümün eşiğine gelmiş durumdadır.
Her zaman söylüyorum; bedeli ne olursa olsun, biz bu süreçten geri adım atmayacağız. Partimiz oy kaybedebilir, siyaset risktir, ekonomi risktir, daha ileri gidiyorum, yaşam risktir. Biz bu riski üstlenerek yola çıktık ve gereğini yapacağız. Çünkü biz, kardeşliğimizi pekiştirecek, ülkemizin huzuru, refahı, ortak idealleri için bir kez daha sımsıkı kenetlenmeyi sağlayacak yeni bir adımı atıyoruz."
Ramazan'ın, rahmet, bereket, sevgi ve barış ayı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Ramazan'ın bereket ve dayanışma ikliminde milli birlik ve bütünlüğün eskisinden çok daha güçlü şekilde aydınlık geleceğe kapı aralayacağını umduğunu" dile getirdi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bütün sivil toplum örgütlerinin, bütün siyasi partilerin,akademisyenlerin, tüm yazılı ve görsel medyanın, 'benim de söyleyecek bir şeylerim var' diyen herkesin, tüm iş dünyasının, hep birlikte bu sürece, bir Başbakan olarak katkı vermesini istiyorum, bir Parti Lideri olarak değil, bir Başbakan olarak. Bu ülkede bu mesuliyeti üstlenen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bunu istiyorum. Milletim adına istiyorum, 71.5 milyonun, barış, kardeşlik, huzur içinde yaşaması için bunu istiyoruz, bunu yapmamız lazım. Burada 'ben' yok, burada 'biz' var. Bunu beraber yapmamız lazım."