Erdoğan: Faizlerin inmesi gerekiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yatırımların artması için faizlerin bulunduğu noktadan aşağı gelmesi gerekiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de 10'uncu kez muhtarlarla buluştu. Konuşmasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Türkiye'de faizlerin bulunduğu noktadan aşağıya gelmesi lazım. Faizlerin aşağı gelmesi lazım, çünkü yatırımların artması gerekiyor. Ekonomi bu yıl büyümeye devam edecek. Küresel krize rağmen bu yılı hedeflerimize yakın tamamlayacağımızı umuyorum. Seçimden sonra istikrar hükümeti kurulursa 2016'da beklentinin üzerinde büyümeyi görürüz." dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Görev alanım belli"
Seçimlerin yenilenmesi kararını almak zorunda kaldım. Bu anayasal bir yetkidir. Bütün yollar denenmiştir. Türkiye'nin bir an önce yeni hükümetine kavuşması için temennilerimi ilettim. Tüm partileri yeni dönemin şartlarına uygun davranmaya davet ettim. 9 Temmuz'da Ahmet Davutoğlu'nu hükümeti kurmakla görevlendirdim. Ama diğer partiler, en çok oy alan partiyi dışlayan açıklamalar yaptı. Buna rağmen tüm siyasi partileri ziyaret etti. Ana muhalefet partisiyle yapılan görüşmelerden sonuç çıkmadığı görüldü. MHP'ye yapılan ziyaretten da sonuç çıkmadı.
Beştepe'nin adresini bilmeyenlere ben hangi görevlendirmeyi yapacaktım. Bu makama her türlü hakareti yapanlara hangi görevi verecektim. Koalisyon hükümetine yanaşmayanlara neyin görevini verecektim. Bizim kaybedecek zamanımız yok. YSK erken seçimin tarihini 1 Kasım olarak açıkladı. Önümüzdeki günlerde Başbakan Bakanlar Kurulu listesini sunacak ve süreç böyle devam edecek. Ben bu makama milletin iradesiyle geldim. Anamuhalefet lideri cumhurbaşkanını Meclis'in seçmesini istiyor. Eskiye dönülsün istiyorlar.
Cumhurbaşkanı makamının görev alanı bellidir. Neyse bu görev alanı, ben o görev alanı içerisinde hareket ederim. Başbakanın da görev alanı bellidir. O da o görev alanı içerisinde hareket etmektedir, hareket eder. Bu süreçle ilgili şahsıma yöneltilen eleştirilerin hiçbiri de doğruyu yansıtmıyor. Ülkenin sorunlarının çözümü için milletin önüne doğru ve ikna edici çözümler koyamayanlar, yani gerçek manada siyaset yapamayanlar şahsımı hedef alarak, sorumluluktan kaçmaya çalışıyorlar. Varsa yoksa Erdoğan aşağı, Erdoğan yukarı. Seçime ben girmeyeceğim ki. Benimle alıp veremediğiniz ne?
'1 Kasım istikrar mı, istikrarsızlık mı? seçimi olacak'
Seçimde zaten milli irade tecelli edecek. İnşallah bunlara fırsat vermeyecek bir netice çıkmak suretiyle bu ülke istikrarına yeniden kavuşur, bir istikrarsızlık olmaz. Türkiye'nin güçlenmesini bu dönemde hazmedemeyenler çıktı. İçeride de çıktı, dışarıda da çıktı. Hala var mı bunlar Var. Türkiye'ye bu ayrımcılığı sokmanın gayreti içerisinde olanlar var. Bunun için de çok ciddi çalışıyorlar. İşte buna fırsat vermemek için tekrar inanıyorum ki önümüzdeki 1 Kasım, istikrar mı, istikrarsızlık mı? Bunun seçimi olacaktır.
Seçimlerin yenilenmesinin faturasını şahsıma çıkartanlar, kendi kabahatlerini gizlemenin peşindedirler. Bir kez daha söylüyorum, Meclis'te güvenoyu alacak çoğunluğa sahip bir hükümet kurulmuş da ben mi buna engel oldum Zaten böyle bir yetkim, böyle bir imkanım da yok. Ama milletin desteğini alarak kavuşamadıkları imkanları, şark kurnazlığıyla elde etmeye çalışanlara da kusura bakmasınlar geçit vermedim, vermem. Koalisyonda yer almadınız, peki neden erken seçim hükümetinde yer almıyorsunuz? Hadi 2 ay, 1 Kasım'a kadar bunu beraber yürütün. Neden katılmıyorsunuz? Bunların derdi hizmet değil. Bunların derdi biz ne yaparız da hangi tuzakla buradan karlı çıkarız... Biz bir risk alalım da bu ülkeye hizmet edelim gibi bir dertleri yok.
'7 Haziran seçimlerinin yol açtığı sıkıntıyı 1 Kasım seçimlerinin çözeceğini umuyorum'
Bu millete hizmetin bir bedeli var. Bunların böyle bir derdi yok, Erdoğan da Erdoğan. Neden bu kadar sevdalı bana anlayamadım. İnanıyorum ki milletim 1 Kasım'da bunun hesabını soracaktır. 7 Haziran seçimlerinin yol açtığı sıkıntıyı 1 Kasım seçimlerinin çözeceğini umuyorum. Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz günden önceliklerimizden biri de beri ülkede terörü bitirmek oldu. Analar ağlamasın derken gerçekten çok samimi olduk. Sokaklara hendekler kazıp kepenkleri kapattırıp vatandaşa hayatı zindan edenler bunlar. O hendekler malum partilerin olduğu belediyelerin iş makineleriyle kazılıyor.
Bunlara bakasanız savaş isteyen devlet, hükümet ve şahsım. Bu iddiaya inananların akıl sağlığından şüphe ederim. Türkiye'deki terör eylemlerini masum gösterme çabasını da kınıyorum, lanetliyorum. Silahlar sussun, yok. O silahlar bırakılacak, betona gömülecek. Bu İngiltere'de de böyle oldu. Devlet hiçbir zaman silah bırakmaz, onu gitsin terör örgütüyle konuşsunlar.