Erdoğan Kırşehir'de muhalefete yüklendi
"6 yıldır bu MHP, bu CHP yatıyorlar, kalkıyorlar IMF'yi dillerine doluyorlar"
KIRŞEHİR - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlara sosyal yardımların Anayasa'nın sosyal devlet ilkesi gereği yapıldığını belirterek, "Seçim zamanı yapmadık, yapmıyoruz. Her zaman yaptığımız bir yardımdır. Mevsimi ne zamansa o mevsimde bu yapılır, bundan sonra da yapılacaktır, bunu da böyle biliniz, herkes de bunu böyle bilsin, kimse kalkıp da bunu farklı yerlere çekmesin" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Kırşehir mitinginde, göreve geldiklerinde 36 milyar dolar olan ihracatın 2008 yılı sonu itibariyle 132 milyar dolara ulaştığını ifade etti.
130 bin adet derslik yaptıklarını, 400 yeni hastane inşa ettiklerini belirten Erdoğan, 337 bin konutun inşaatının şu anda devam ettiğini ve 240 bin adet konutun da TOKİ tarafından hak sahiplerine teslim edildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, "gerçek milliyetçiliğin bu hizmetler olduğunu" söyledi.
CHP ve MHP'nin, 6 yıldır doğrudan uluslararası yatırımlara karşı çıktıklarını kaydeden Erdoğan, Türkiye'ye 2007 yılında 22 milyar dolar, 2008 yılında da 14 milyar dolar uluslararası yatırım yapıldığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, "6 yıldır bu MHP, bu CHP yatıyorlar, kalkıyorlar IMF'yi dillerine doluyorlar. Neymiş? 'Borç alan emir alırmış'. Benden önceki bu iktidar 30 milyar dolar IMF'den borç aldı. Bizim iktidarımızda IMF'ye olan borç miktarı 8 milyar dolara düşürüldü. Yani, insafsızca, vicdansızca borç batağına sokan sizsiniz, ama kalkıp Türkiye'nin itibarını zedelerken bize de kalkıp kuru kuruya böyle iftiralar atmak yakışır mı?" dedi.
Muhalefet partilerinin, "Türkiye çok borçlanıyor" dediklerini de söyleyen Erdoğan, iktidara geldiklerinde kamu net borç stokunun yüzde 78.5 olduğunu, iktidarları döneminde bu rakamın yüzde 35 seviyesine indiğini belirtti.
Borçlanma faizini de yüzde 63'ten yüzde 13-15 seviyelerine düşürdüklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, enflasyonun da yüzde 30'dan tek haneli rakama indirdiklerini ifade etti.
Erdoğan, "Onların bozduğunu biz biz tamir ediyoruz. Onların tahrip ettiğini yeniden yapıyoruz. Onların yıktığını yeniden inşa ediyoruz, ama asla 'milliyetçilik' diyerek istismara yeltenmiyoruz. 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde' demiş Ziya Paşa. Biz milliyetçiliğimizi bu millete hizmet üreterek, eser üreterek ortaya koyuyoruz" diye konuştu.
Ergenekon
Konuşması vatandaşlar tarafından zaman zaman kesilen Erdoğan, "Ergenekon"u anlatmasını isteyen bir vatandaşa, "Ergenekon'un ne olduğunu biliyorsunuz. Benim anlatmama gerek var mı" karşılığını verdi.
Başbakan Erdoğan, bazı muhtarların eleştirilmesi üzerine de "O muhtarları bize bildirin. Bu seçimde de o muhtarları sandığa gömün" dedi.
"Fakir fukaraya, garip gurebaya kömür geliyor mu?" sorusunu yönelten Erdoğan, "evet" yanıtı alması üzerine, "Bundan rahatsız olanlar da var, ama ben onlara yine sesleniyorum; bu desteği, bu yardımı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye'de, Anayasa'nın sosyal devlet ilkesi gereği yapıyoruz. Seçim zamanı yapmadık, yapmıyoruz, her zaman yaptığımız bir yardımdır, mevsimi ne zamansa o mevsimde bu yapılır, bundan sonra da yapılacaktır, bunu da böyle biliniz, herkes de bunu böyle bilsin, Kimse kalkıp da bunu farklı yerlere çekmesin" şeklinde konuştu.
Çarşaf dediler çarşafa dolandılar
Üniversite öğrencilerine verilen kredinin 45 TL'den 180 TL'ye çıkarıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Belediyelerimizin burs vermesini bu CHP hazmedemedi, Anayasa Mahkemesine götürdü ve iptal edildi. Çok enteresandır, üniversiteli gençlik CHP'li bir milletvekiline sordu. Adını vermeme gerek yok. "Dedi ki siz bizim aldığımız bursları neden engellediniz, niye Anayasa Mahkemesine götürdünüz?'. Verdiği cevap ne biliyor musunuz? Çok komik. Dedi ki 'Biz bursun kaldırılması için götürmedik. Bu bursun miktarı az. Bunu çoğaltsınlar diye götürdük. Bunlar şecaat arz ederken sirkatin söyleyenlerden. Bunların durumu bu. Hayatları bu. Bugüne kadar böyle geldiler. Bundan sonra da böyle gidecekler. İşleri iftira üzerine kurulu.
İşte bu ara açılımlar yapıyorlar biliyorsunuz. Çeşitli açılımlar... Anlatmama gerek var mı? Siz inanıyor musunuz bunlara? Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, ama bu yatsı bu akşamın yatsısı değil ha, 29 Mart yatsısı. Orada gerekli cevabı vereceksiniz.
Şimdi enteresan olan bir şey... Belediyelerin görevi bellidir. Bu ülkenin Diyanet işleri Başkanlığının da görevi bellidir. Diyanet İşleri Başkanlığı bu işi yapar. Camilerimizin de işi bellidir. Onlar hangi işi yapar bellidir. Ya belediyeler ne zamandan beri bu işlere başladı. Çok enteresan şeyler var. İşte istismar bu. Fakat konuşması bile güzel be. Hele hele onların konuşması çok daha güzel.
Şimdi biz yerel seçimlere gidiyoruz değil mi? Allah aşkına belediyecilikte şehircilikle ilgili bir tane açılım bunlardan duydunuz mu, işittiniz mi? Bir tane proje, bir plan, bir program var mı ellerinde? Yok. Çünkü dertleri belediyecilik değil. Belediyecilikten de anlamazlar. Bunlar hizmet siyasetini bilmezler. Bunların iftira siyaseti vardır, iftira.
Bunların bu ülkede doğru dürüst bir dikili ağacı bile yoktur. Araştırın bakın. Söylediğim zaman da kızıyorlar. Bu zihniyette bereket yok. Bu zihniyet İstanbul'u yönetti. Ben onlardan devraldım. İstanbul'u çöp, çukur, susuz bıraktılar. Hava kirliliğiyle, yolsuzlukla bıraktılar.
Hizmet varsa millet de sana 'buyur göreve' der. Yoksa demez. Dertli olursan, bu millete sevdalı olursan bu millet seni yolda koymaz. Bu millete aşkın varsa, sevdan varsa bu millet seni yolda koymaz. Benim milletim vefalıdır. Benim milletim laf üretmeyi asla sevmez. Yapılanlara çamur atanları da çok iyi bilir, ama biz bunlara takılmıyoruz, takılmayacağız. İşte çarşaf dediler, çarşafa dolandılar."
Erdoğan, vatandaşlardan, yanına çağırdığı AK Parti Kırşehir Belediye Başkan Adayı Yaşar Bahçeçi'ye oy vermelerini istedi.
"Türkiye'nin özlemi birlik siyasetidir. Milleti bir bütün olarak kucaklama siyasetidir" diyen Başbakan Erdoğan, mitingi izleyen vatandaşlara "tek millet", "tek bayrak", "tek vatan" ve "tek devlet" sloganlarını söyletti.
Erdoğan, konuşmasının sonunda "beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını alandakilerle söyledi.