Erdoğan ve Zapatero'ya fahri doktora

"Medeniyetler İttifakı" çalışmaları ve dünya barışına katkılarından dolayı Erdoğan ile Zapatero'ya fahri doktora unvanı verildi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

İSTANBUL - İstanbul Üniversitesince "Medeniyetler İttifakı" çalışmaları ve dünya barışına katkılarından dolayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero'ya fahri doktora unvanı verildi.

Üniversitenin Beyazıt Yerleşkesi'ndeki doktora salonunda gerçekleştirilen törende, İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, Başbakan Erdoğan'a fahri doktora diplomasını takdim etti.

Söylet, daha sonra Başbakan Erdoğan'a akademik kıyafeti giydirdi ve İstanbul Üniversitesi altın rozetini sundu.

Törene katılamayan Zapatero'nun fahri doktora unvanını ise İspanya Büyükelçisi Joan Clos aldı.

Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, İÜ'nün şahsına tevci ettiği fahri doktora unvanından dolayı büyük heyecan ve memnuniyet duyduğunu ifade ederek, üniversite senatosuna şükranlarını sundu.

Bugüne kadar Türkiye'de ve dünyanın farklı ülkelerinde çeşitli fahri doktora unvanları aldığını ve her birini ülkesi ve milleti adına gururla kabul ettiğini dile getiren Erdoğan, "Hepsinde son derece duygulu anlar yaşadım, ancak İÜ'den bu unvanı almak beni ayrıca duygulandırıyor" dedi.

Recep Tayyip Erdoğan "Bu unvanı ömrüm vefa ettiği sürece layıkıyla taşıyacağımı da belirtmek isterim" diye konuştu.

Konuşmasında Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği sürecine de değinen Erdoğan, 2002 yılı sonunda hükümeti kurduktan sonra çok yoğun gayretlerin ardından 2 yılda Türkiye'yi Kopenhag kriterlerini karşılayan, yani AB ile müzakerelere hazır bir ülke konumuna yükselttiklerini, 2004 yılı sonunda müzakere tarihi aldıklarını, 2005 yılı sonunda da resmen müzakerelere başladıklarını anımsattı.

Erdoğan, Medeniyetler İttifakı çalışmalarına neden girdiklerini de anlatarak, dünyanın 21. asra ABD'nin küreselleşmeyi gündeme getirdiği ve "her alanda yoğunlaştıralım" dediği bir durumda girdiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyesi olarak barışa katkı sağladığını, bölgesel bir çok meselede ülkeler arası anlaşmazlıklarda girişimlerde bulunduğunu ve somut neticeler aldığına işaret ederek, Türkiye'nin içeride gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki reformlarla birlikte uluslararası platformda artan rolü, ağırlığı ve saygınlığı ile tüm dünyanın ilgi ve takdirini üzerinde topladığını vurguladı. Erdoğan, "Şu anda BM çatısı altında yürüyen bu çalışmamız (Medeniyetler İttifakı) ve buna gelen destekler, inanıyorum ki Sayın Zapatero ile çizdiğimiz barış halkası dalga dalga büyüyerek tüm dünyaya anlamlı mesajlar iletecektir" dedi.

Türkiye'nin son dönemde yürütmekte olduğu proaktif dış politikanın asla ve asla kendisine bir istismar alanı veya bir çıkar sahası oluşturmaya muvafık olmadığını belirten Erdoğan, "Ne iç politikada ne de dış politikada Türkiye'nin gizli gündemi, gizli niyeti vardır ve asla da olamaz. Tam tersine, işte bu güzide üniversitenin fahri doktora unvanını tevcih etme gerekçesi olarak da gösterdiği gibi bizim çabalarımız çok samimi bir şekilde ulusal ve küresel barışa, istikrara, güven ve huzur ortamının tesisine yöneliktir" şeklinde konuştu.

Türkiye içinde demokrasi ve insan hakları noktasında ortaya koydukları hassasiyetin bu samimi gayretlerinin açık bir göstergesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'yi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak yüceltme ve yükseltme gayretinin yine bu samimi çabalarının somut bir ifadesi olduğunu söyledi.

Erdoğan, AB'ye katılım yönündeki kararlı tutumlarının, bölgesel ve küresel meselelerde takındıkları barışçı tavrın, yine samimiyetlerinin çok açık bir ifadesi olduğunu belirtti.