Erdoğan'dan AP'ye 'YPG bayrağı' eleştirisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa Parlamentosu'nda görüntülenen YPG bayrağına ilişkin, 'O bölücü terör örgütlerinin paçavralarıyla nereye mesaj vermek istiyorsunuz?' dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki iftar programında emniyet mensuplarına hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosu (AP) binasının koridorunda asılı olarak görüntülenen YPG bayrağıyla ilgili,"O bölücü terör örgütlerinin paçavralarıyla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Bilesiniz ki bunlar Türkiye'nin gönlünü yapmanıza yetmez." şeklinde konuştu.

"Bu devlet aleyhine çalışan kişileri besleyemez"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kamu kurumları içinde bölücü terör örgütüyle irtibatlı kimler varsa derhal tespit edilip hem memuriyetten men edilmeli hem de haklarında gerekli adli işlemler yapılmalıdır. Terör örgütüne eleman kazandıran öğretmen, teröriste ilaç taşıyan sağlık memuru, örgütün propagandasını yapan memur... Bunlar asla kabul edilemez çarpıklıklardır. Bu devlet, kendi parasıyla kendi aleyhine çalışan kişileri besleyemez. Bunun için de devlet memurlarıyla ilgili mevzuatın köklü bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor." dedi.

"Bölge halkı güvenlik güçlerimizin yanında yer aldı"

PKK'nın ilçelerde, mahallelerde eylemlere başladığında bölge halkı ve ülke kamuoyunun en azından bir kısmının güvenlik güçlerine karşı kendisini destekleyeceğini sandığına işaret eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Fakat kısa sürede bölge halkının da üç, beş hain dışında kamuoyunun da teröristlerin değil, güvenlik güçlerimizin yanında yer aldığı görüldü. Çünkü teröristler bölge halkının canına, malına, mahremiyetine, namusuna, onuruna saygı duymaz. Ona hayatı zindan ederken güvenlik güçlerimiz özellikle de polisimiz vatandaşlarımıza kendi ailesi gibi ihtimam göstermiştir. 

Kendisi şehit olma pahasına masum insanların hayatını korumak için çırpınan güvenlik güçlerimizin bu hasbi tutumu bölge insanının kalbini daha fazla kazanmalarını sağlamıştır. Terör örgütünün baskı, şiddet ve kan diliyle, onun güdümündeki partinin yalan ve zehir saçan siyaset diliyle değil, gönül diliyle kurulan bu ilişki inşallah bölgede yeni bir dönemin habercisidir."

"Bunun da hesabını soracağız"

Belediyeler konusunda gerekli adımları atmaya hazırlandıklarını da dile getiren Erdoğan, "Öyle belediye başkanı, devletten gelen bütçe payını alacak bunu dağa gönderecek, yok böyle şey. Bunun da hesabını soracağız. Bunun da hesabını soracağız, bunların da hesabı sorulacak. Terör örgütünden sipariş başkan yardımcılıkları, bütün bunların hepsinin adım adım hesabını soracağız. Kanun gerekiyorsa kanun çıkartılarak, idari işlem gerekiyorsa işlem yapılarak, bölgedeki belediyelerin örgütün tasallutundan kurtarılmasına ihtiyaç vardır ve bunu devlet olarak, hükümet olarak yapacağız. Hükümetin bu konuda gerekli çalışmaları evet başbakanımızla da, bakanlarımızla da görüştüm, yaptıklarını ve yapmaya gayret ettiklerini gördüm, görüyorum." ifadelerini kullandı.

 

"Devlet içinde devlet asla kabul edilemez"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devlet içinde devletin asla kabul edilemeyeceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devlet içinde devlet asla kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet tanımıyoruz. Bu tür gayretler içerisine girenler bilsinler ki yanlış yoldalar ve çok ciddi bir duvara toslamayla karşı karşıya kalacaklar ve zaten artık ecelleri geliyor. Kimisi kaçıyor, kimisi Pensilvanya, kimisi şurası, kimisi burası gidiyorlar. Gidecekler, başka bu işin çaresi yok. Şahsımla ilgili, arkadaşlarımla ilgili birçok tehditleri vesaireleri geliyor. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Onun için geri dönüş yok. Sonuna kadar bu işin üzerine gideceğiz."

"Birbirinizi Allah için sevin"

Polisin kendi içinde fitne ve nifak unsurlarına fırsat vermemesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Birbirinizi Allah için sevin, bu vatan için sevin, bu millet için sevin. O sokulmak istenen fitne unsurlarına asla fırsat vermeyin. Çünkü o bizden çok şeyler götürür, çok şeyler de götürdü. Ama bundan sonra götürmesin." dedi.