Erdoğan'dan Baykal'a ağır suçlama

Erdoğan Baykal'ı Atatürk üzerinden geçinmekle suçladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TEKİRDAĞ - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Sayın Baykal, sen Atatürkçü filan değilsin. Sen Atatürk üzerinden geçinenlerdensin" dedi.

Erdoğan, Tekirdağ'da partisince Cengiz Topel Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, iktidarları döneminde Türk Lirası'nın değer kazandığını anlattı.

AK Parti iktidarının Türk Lirasından sıfır atma kararı aldığında, muhalefetin buna tepki gösterdiğini kaydeden Erdoğan, "Bunlar bize dedi ki 'Sakın ha... Sıfırları atarsanız enflasyon patlar' biz dedik ki 'Patlamayacak' çünkü Türk Lirası'nın Değerini Koruma Kanunu var. Hani Türk Lirası'nın değeri, hani milliyetçiydiniz? Niye Türk Lirası'nın değerini korumadınız? Akşam yatıyorsunuz bir sıfır, sabah kalkıyorsunuz bir sıfır. Bıktık sizin bu sıfırlarınızdan, sıfır, sıfır, sıfır, sıfır, sıfır. Bıktırdınız bu milleti" diye konuştu.

Türk lirasından 6 sıfırı attıktan sonra korkulanın olmadığını ifade eden Erdoğan, "Enflasyon patladı mı? Çatladı, çatladı. İşte geldi 7.7'ye, mesele bu" dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sayın Baykal ne diyor; 'Türk lirası dolar karşısında çok pahalı, çok değerli' diyor. 'Bunun değerini düşürmek lazım' diyor. Şu hale bakın, şunların milliyetçiliğine bakın. Kendi parasının değerini düşürtmek istiyor. Biz uluslararası camiada Türk lirasıyla nasıl alışveriş yaparız o günleri hazırlamanın gayretindeyiz. Şunun söylediğine bak, 'Türk Lirasının değerini düşürmek lazım' diyor. Sayın Baykal hadi sen başka yerlere git. Biz yolumuza aynen devam ediyoruz. Sen yanlış kılavuzlar bulmuşsun kendine. Sen o kılavuzları değiştir."

Bahçeli'ye eleştiri

Konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de seslenen Erdoğan, Bahçeli'nin "Her gittiği yerde aynı sözleri bozuk plak gibi tekrar ettiğini" söyledi.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Güya AK Parti'ye çamur atıyor. Ben kürsüde sağa gidip MHP'yi, sola gidip CHP'yi eleştiriyormuşum. Sayın Bahçeli, CHP'den sana ne? Sen CHP'nin avukatı mısın? Bu muhabbetiniz ne? Bu dostluğunuz, işbirliğiniz nereden geliyor? Son zamanlarda bir şey daha çıkardı ortaya. Karanlık odalardan bahsediyor. Güya ben milletvekili olabilmek için hangi karanlık odalarda hangi savcılarla görüşmüşüm... 'Bunları açıkla' diyor. Şimdi ben de dedim ki Sayın Bahçeli hukukta bir kaide var, iddia sahibi iddiasını ispat etmekle mükelleftir. Sayın Bahçeli bak, arkadaşım olursun olmazsın ama dostça, arkadaşça söylemek istiyorum. Eğer sen bu iddianı ispatlamazsan namertsin. Çünkü Tayyip Erdoğan savcıların, şunların, bunların icazetiyle buraya gelmedi. Tayyip Erdoğan milletinin verdiği icazetle buraya geldi. Benim milletim sizi barajın altına çekti. Halbuki size 5 yıllığına iktidar verdi. Niye 5 yıl kalamadınız da 3.5 yılda bırakıp kaçtınız?"

"Ak Parti'nin icazetini de milletim verdi"

Erdoğan, AK Parti'nin kurulmasının üzerinden 16 ay geçtikten sonra seçime girdiğini ve milletin yüzde 34.4 oy oranı ile kendilerini iktidara taşıdığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü AK Parti'yi millet kurdu. Öyle bildiğin gibi Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin... Tekil olarak kurulmadı bu parti, millet kurdu, millet. AK Parti'nin icazetini de milletim verdi. İç ve dış mihraklardan bahsediyor. Teşekkür ederim. Ayıptır yahu, yazıklar olsun. Eğer bu iç ve dış mihrakları açıklamazsan da namertsin, müfterisin bu kadar açık söylüyorum. Benim bu sözlerim üzerine açıklama yapmış, diyor ki 'Bunları Başbakan olunca açıklayacağım' Ne demek bu? Yani başbakan olamayacaksan ne olacak? Böyle komik... Artık buna komedi demeyeyim ne diyeyim? Böyle şey olur mu? Bir siyasi lidere bu yakışır mı? Bir siyasi lider söylediğinin arkasında duracak, dik duracak. Eğilip, bükülmeyecek. Bunu söylüyorsan hemen açıkla. Bak ne kadar güzel, seçime 12 gün kaldı. Bunu söylersen oy toplarsın, oy... Prim yaparsın söyle bunu. Açıkla, durma. Atalarımızın güzel bir lafı var 'Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz'. Benim böyle bir derdim yok, Elhamdullillah rahatım. Çünkü bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Olay bu. Onun için rahatız, çık açıkla. Ama açıklamayıp eveleyip, geveleme. Madem aydınlatacağın bir şey yok, niçin iftira atıyorsun. Bu mu senin siyasi ahlak anlayışın? Biliyorsun ki millet seni iktidara getirmeyecek. İşi niçin o günlere havale ediyorsun? Yüreğin yetiyorsa çık, bugün konuş."

"Milliyetçilik lafla sloganla olmuyor"

"DSP'liler dedi ki bir zaman MHP için, 'Katillerle aynı hükümette bulunmayı sindiremem'. Sözün sahibi hayatta" diyen Başbakan Erdoğan, "Günlerce özür beklediniz gelmedi. Ardında tıpış tıpış gittiniz hükümeti birlikte kurdunuz. Sayın Bahçeli bunu nasıl içine sindirdin? Bunu milliyetçi harekete, hareketin mensuplarına nasıl reva gördün" dedi.

Erdoğan, "Okyanus ötesinden talimat alındığına" ilişkin iddialara ise şöyle yanıt verdi:

"Eğer okyanus ötesinden gelen talimatlardan yönetilmek varsa bunu özellikle o üçlü koalisyon düşünmeli. Çünkü onlarda kabinelerin nasıl kurulduğunu çok iyi biliriz. Bu bakımdan bizimle ilgili bir şey varsa bunu da açıklamaya mecbursun. Milliyetçilik lafla, sloganla olmuyor. Milliyetçilik başkalarının önünde el, pençe, divan durmakla olmuyor. El, etek öpmekle olmuyor."

Milliyetçiliğin, millete hizmetle mümkün olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

 "Şimdi meydanlara çıkıp millete toplama, çıkarma, çarpma bölme öğretiyorsun. Sen dört işlemi bilirdin de 2000 krizinde, 2001 krizinde matematiğini niye konuşturmadın? O krizlerde iktisatçılığını neden konuşturmadın? Bazen AK Parti'yi taklit ediyor, AK Parti'nin sloganlarını taklit ediyor, 'Büyük düşün' diyor, 'Karar sizin' diyor. Bunlar zaten bizim çoktan söylediğimiz şeyler. Bazen CHP'yi taklit ediyor. Bakıyorum Baykal'ın konuşma metinlerinden alıntılar yapıyor. Çünkü bunların ikisi, ruh ikizidir, ruh... Böyle bir özellikleri de var."

Konuşmasında "İnce giyerim ince" isimli Tekirdağ türküsünün sözlerini de hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"-Derelerin çakılı, nereden aldın bu akılı? -Sayın Baykal bir yana, Sayın Bahçeli bir yana, -İkisinin resmini çıkarsınlar yan yana...Çünkü bunların birbirinden farkı yok. Bunların siyaseti de bir, dili de bir, üslubu da bir. Dikkatinizi özellikle bir yere çekmek istiyorum. İnşallah, Tekirdağ çok ciddi yatırımların merkezi olmaya başladı. İnşallah 100 milyon doları aşacak yatırımlarla istihdamı da geliştireceğiz..."

"CHP yokluktur CHP açlıktır"

Eskişehir'de 76 yaşında bir vatandaşın kendisine eski nüfus cüzdanını verdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, bu cüzdanı cebinden çıkararak meydandakilere gösterdi.

Bahçeli'nin dün Tekirdağ'da miting yaptığını, ancak şehire ilişkin bir cümle dahi kuramadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, aynı şekilde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da şehire yönelik bir tek cümle söyleyemediğini kaydetti.

Eskişehir'li vatandaşın, kendisine verdiği nüfus cüzdanının sayfalarını açarak, ekmek ve şeker karnesi için kullanıldığını ifade eden ve sayfalara vurulan mührü gösteren Erdoğan, şöyle konuştu:

 "CHP bu. CHP yokluktur, CHP kıtlıktır. Ama ne diyor Sayın Baykal; 'Biz Atatürk'ün partisiyiz, biz cumhuriyetten daha eskiyiz' diyor. Sayın Baykal, sen Atatürkçü filan değilsin. Sen Atatürk üzerinden geçinenlerdensin. Oradan geçinenlerdensin. Hiç alakan yok. Bunlar değil mi, bu CHP, Atatürk öldü, bunlar tuttu, Türk parasının üzerinde Atatürk'ü kaldırdı, İnönü'nün resmini koydu. Pullardan Atatürk'ün resmini kaldırdı, İnönü'nün resmini koydu, devlet dairelerinden Atatürk'ün resmini kaldırdı İnönü'nün resmini koydu. Bu CHP değil mi? Hangi yüzle konuşuyorlar. Şu başınızı iki elinizin arasına alın düşünün, dürüst olun dürüst.

Sayın Baykal, biz senin enerji bakanlığınızı da biliyoruz... Benim çiftçi kardeşim, traktörü ile akaryakıt istasyonuna geldiğinde mazot alamıyordu. Benzin alamıyordu, karaborsa. Gazyağı alamıyordu, karaborsa. Sayın Baykal, inan bu iş seninle yürümez. 10 koyun sana teslim etseler, kaybeder gelirsin. Geçmişinde bu var. Bu ülkeyi size teslim ettiler, ne hale getirdiniz ortada. Türkiye artık, küresel bir ekonomi, küresel bir güç.

6.5 yılda hamdolsun AK Parti iktidarı bunlara rağmen, bütün engelleri aşa aşa, çünkü hiçbir zaman hayırlı bir rüya görmediler, 'Biz nasıl yardımcı oluruz' demediler. Hep beyaza 'Siyah' dediler. Parlamentoda ardarda gensoru veriyorlar, kendi verdikleri gensorunun takipçisi olmadılar. Gensoru veren bir partinin lideri, milletvekilleri orada olmaz mı? Gensoruları için konuşmacı bulamıyorlar."

Finansal kriz

Finansal krize karşı alınan son önlemleri de anımsatan Başbakan Erdoğan, "(Küresel krizden, finans krizden en az oranda etkilenen ülke olacağız) dedim. Onun için bazı tedbirler aldık" diye konuştu. Bazı kalemlerde yapılan indirimleri anımsatan Erdoğan, bütün bu adımlarla birlikte stokların eritilmesini, vatandaşın da böyle bir fırsattan yararlanmasını istediklerini söyledi. Bu tedbirlerden olumlu etkileneceklerini belirten Erdoğan, daha sonra Tekirdağ'da gerçekleştirilen yatırımları anlattı.

"AK belediyecilik" anlayışı ile şehirlerin geliştiğini ifade eden Erdoğan, Tekirdağ için "büyük düşündüklerini" söyledi. Erdoğan, "Bakınız, AK belediyeciliğin olduğu, AK Parti'nin hizmet anlayışının  olduğu illerimiz, ilçelerimiz diğerlerine göre çok öne geçtiler. İstanbul, Antalya, Kayseri, Konya, Samsun., Kocaeli, Ankara, Erzurum, Van en güzel örnekler" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, daha sonra meydandakilerle birlikte "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini söyledi ve partisinin belediye başkan adayı Ahmet Aygün ve ilçe belediye başkan adaylarına destek istedi.

Erdoğan, 46. mitingin ardından vatandaşların yoğun ilgisi altında Valiliğe geçerek, Vali Aydın Nezih Doğan'dan ilin sorunlarına ilişkin brifing aldı.