"Erdoğan'ı istemekte haksız mıyım?"
"Obama'yı alın Erdoğan'ı bize verin" sözü ile gündeme oturan ünlü iktisatçı Arthur Laffer'den yeni açıklama geldi...
"Obama'yı alın, Erdoğan'ı bize verin" sözü ile gündeme oturan ünlü iktisatçı Arthur Laffer, bu kez e-posta yoluyla yaptığı açıklamada “Erdoğan'ı istemekte haksız mıyım?” dedi. Ünlü ekonomist, "Şu anda ABD ekonomisi hafızalardaki en kötü toparlanmaya şahit oluyor. Benim yerimde olsaydın Obama'nın yerine Erdoğan ve takımı gibi bir ekibin yer almasını istemez miydin?" ifadelerine yer verdi.
"Arz yönlü iktisadın babası" olarak tanınan Laffer, Yeni Şafak Gazetesi'ne e-posta yoluyla yaptığı açıklamada "Samimiyetle Türkiye uzun zamandır yaşadığım en büyük sürprizdi. Ekonomik performansınızın ne kadar mükemmel olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Yarı şakayla bizim (ABD'nin) başkanını sizinle değiştirebileceğini söylediğimde, aslında yorumlarımda doğruluk payı vardı" ifadelerini kullandı.
Laffer, 8 Eylül'de Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen toplantı sonrası dünyadaki Türkiye algısının yanlış olduğunu savunarak "Kötü ekonomi görmek istiyorsanız ABD'ye gelin. Buraya gelirken bir arkadaşım, 'Erdoğan'ı bize versinler durumumuz harika olur' dedi. Kısa vade için teklifim şudur: 'Obama'yı alın, Erdoğan'ı bize verin.' Türkiye'de hem vergi hem özelleştirme konularında yaptığınız çalışmalar alkışı hak ediyor" diye konuşmuştu.
"Yerimde olsaydın sen de Erdoğan'ı istemez miydin?"
E-mailde "Türkiye'nin ekonomisi her yerdeki en iyi performans sahibi ekonomilerden biri" vurgusu yapan Laffer, "Şu anda ABD ekonomisi ise hafızalardaki en kötü toparlanmaya şahit oluyor. Benim yerimde olsaydın Obama'nın yerine Erdoğan ve takımı gibi bir ekibin yer almasını istemez miydin" sözlerine yer verdi.
"THY en güzel örneğiniz"
Türkiye'nin kurumlar vergisi oranını yüzde 20'ye indirdiğini, bu rakam şu anda ABD'de Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ndeki en büyük vergi oranı olarak yüzde 35 olduğunu hatırlatan Laffer, şunlara dikkat çekti:
"Türkiye'de gelir vergisi en yüksek oranı yüzde 35, ABD'de ise bazı eyaletlerde bu oran yüzde 50'yi aşıyor. Türkiye devlet işletmelerini özelleştirirken, ABD her yerde devletleştirici ve aşırı düzenleyici bir tutuma sahip. Verebileceğim en iyi örnek Turkish Airlines. Önce devlet tarafından işletilirken şu anda özel işletme altında ve beklentilerin çok daha üzerinde bulunuyor. Diğer yandan ABD, korkunç sonuçlara sebebiyet veren sağlık kuruluşlarının ulusallaştırılması adımını attı. Türkiye ulusal borcunun GSYH'ye oranı son 10 yılda yüzde 50 azalttı, bu süreçte ise ABD ulusal borcunu fazlasıyla arttırdı."
Kaynak: Yeni Şafak