Ergenekon davasında polise suç duyurusu

Tutuklu bulunan Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Özcan, evinde ve iş yerinde arama yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İZMİR - "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan'ın avukatı Erdoğan Özer, Özcan'ın evinde ve iş yerinde arama yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Erdoğan Özer, Ulusal Kanal İzmir Temsilciliğinde düzenlediği basın toplantısında, Hayati Özcan'ın iş yeri Ulusal Kanal İzmir Temsilciliğinde ve evinde, İzmir ve İstanbul emniyet müdürlüklerine bağlı terörle mücadele şube müdürlüklerinde görevli polislerce 25 Mart 2008 tarihinde arama yapıldığını ve müvekkilinin soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklandığını hatırlattı.

Aramanın Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırı yapıldığını ileri süren Özer, aramada hazır bulunmak isteyen avukat Bülent Karagöz'ün bu isteğinin yasal olduğu halde yerine getirilmediğini, bilgisayar ve bilgisayar kütüklerine el konulması sırasında sistemdeki verilerin yedeklenmediğini ve kendilerine el konulan belgelerin örneğinin verilmediğini iddia etti. Özer, şöyle konuştu:

"Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'Aramada el konulacak belge ve kağıtların zilyedi veya temsilcisi kendi mührünü koyabilir veya imzasını atabilir', 'Aramada el konulan malzemelerin torbaları açılırken belgelerin sahibi veya temsilcisi çağrılır' hükümleri de ihlal edilmiştir. Aramayı yapan görevliler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesine göre dava açılmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz. Bununla ilgili suç duyurumuzu İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına yaptık."

Müvekkilinin Ergenekon iddianamesinde ele geçirildiği öne sürülen CD'ler nedeniyle tutuklu bulunduğunu ifade eden Özer, şunları kaydetti:

"Müvekkilim sadece bu CD'ler nedeniyle suçlanmaktadır. Müvekkilim, tüm ifadelerinde, bu CD'lerin kendisine ait olmadığını, bunlarla ilgisi bulunmadığını söyleyerek ısrarla bu konuyu reddetmiştir. Müvekkilim tutukluyken el yazısı örneği alınıp Ankara'da İşçi Partisi Genel Merkezinde ele geçirildiği öne sürülen 'İzmir'den Hayati Özcan'ın gönderdiği belgeler' isimli klasörde yer alan el yazılarıyla karşılaştırılmış, bu yazının müvekkilime ait olmadığı ekspertiz raporuyla tespit edilmiştir. Müvekkilimin de beyanları bu doğrultudadır. Belirtilen şekilde CD'leri bulundurmadığını ve İşçi Partisine göndermediğini ifade etmiştir. Dava devam edecektir ama usulsüz yapılan arama ve el koyma, yargının denetimine açık hale gelmiştir. Söz konusu CD'lerin müvekkilimde bulunmasına imkan yoktur. Söz konusu CD'leri müvekkilimle ilişkilendirmeye çalışanların bulunup cezalandırılması gerekir."