”Ergenekon, derin devlete çeki düzen verme operasyonudur”

DTP'li Ayna, partisinin grup toplantısında konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - DTP Genel Başkan Vekili ve Grup Başkanı Emine Ayna, 'Ergenekon' soruşturmasının derin devlete bir çeki düzen verme operasyonu olduğunu ifade etti. 

Ayna, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, parti kapatma davaları, Ergenekon operasyonu, darbe tartışmaları, iktidar çatışması ve siyasi gerilim ortamının "Türkiye'yi hızla bir yol ayrımına doğru götürdüğünü" söyledi. "Türkiye, demokrasi ve özgürlükler ülkesine mi dönüşecek? Yoksa otoriter milliyetçi bir anlayışa mı teslim olacak?" diye soran Ayna, "Bu iktidar savaşının kazananı kesinlikle Türkiye'de yaşayan halklar olmayacaktır" dedi. 

Ergenekon soruşturması çerçevesinde tutuklanan 58 kişiden 11'inin emekli ordu görevlileri olduğuna dikkati çeken Ayna, "Bu kadar asker kökenli ismin ön plana çıkması, Türkiye'deki hukuk dışı örgütlenmelerin, çeteleşmenin devlet içindeki mekanizmalardan beslendiğini göstermesi açısından dikkat çekicidir. Sadece devletten mi? Siyaset kurumundan da destek gördükleri tartışma götürmez bir gerçektir. Yaşananlar, Türkiye'deki iktidar gücünü oluşturan mekanizmalara sahip olma savaşıdır. Bu savaş demokrasi ve özgürlük savaşı ya da sivil demokratik siyaset adına yürütülen bir mücadele değildir" diye konuştu. 

"Sistemin adı Kürt sorununun çözümsüzlüğüdür"

"Türkiye'deki Gladio tipi kontrgerilla örgütlenmesinin ve bu gizli yapılanmaların gerçekleştirdiği kirli, gizli, kanlı faaliyetlerin açığa çıkartılmasının, demokratik hukuk devleti olabilmenin temel koşulu" olduğunu ifade eden Ayna, şunları söyledi: 

"Devlet içi, hukuk dışı örgütlenmelerin bugüne kadar Türkiye'de neler gerçekleştirdiğini hepimiz iyi biliyoruz. Kürtler yıllardır bu kontrgerilla faaliyetlerinin hedefi oldu. Yarın nerede ve kime karşı nasıl bir saldırının gerçekleştirileceğini bilmiyoruz. Çünkü bu ülkede kontrgerilla örgütlenmesi halen devam ediyor. Hiçbir zaman bu örgütlenmeler tasfiye edilmedi; 1990'da Hizbullah'tı, sonra Susurluk oldu; dün Şemdinli'ydi bugün Ergenekon. Yarın farklı bir isimle karşımıza çıkabilirler. İşte o sistemin adı Kürt sorununun çözümsüzlüğü, izlenen askeri şiddet politikalarıdır.  Bu ülkede Kürt sorunu çözülmediği, çatışmalar durmadığı sürece de devlet içi bu tür 'derin örgütlenmeler' de devam edecektir." 

"Temiz toplum mücadelesi gibi sunuyor"

Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın, Meclis Şemdinli Araştırma Komisyonu'na "Yasa dışı faaliyetler durduğu anda Susurluk olayı da bitmiş olur ancak, bu asla ve kata tekrarlanamaz anlamına gelmez. Devletin birilerinin eline sopa vererek birilerinin kafasını kırmaya yönlendirmesi yanlıştır" değerlendirmesinde bulunduğunu belirten Ayna, "İşte bugün karşılaştığımız Ergenekon da Gladio örgütlenmesinin bir devamıdır" dedi. 

Ergenekon operasyonunun, Genelkurmay Başkanlığı'nın "bilgisi, izni, onayı ve desteğiyle" gerçekleştiğini savunan Ayna, şöyle devam etti: 

"Ordu yönetiminin onayı olmadan AKP'nin özellikle de kapanma riskiyle karşı karşıya kaldığı bir süreçte böylesi bir operasyonun altına imza atması imkansızdır. Bunun en bariz örneği Şemdinli'dir. Dolayısıyla siyasal iktidara burada yaptırılan bir mıntıka temizliğidir. Aslında buradaki sorun darbe yapılıp yapılmaması değildir. Özellikle hükümet konuyu darbe tartışmalarına odaklayarak, darbe karşıtlığını AKP'ye bir siyasal destek haline dönüştürmek istemektedir. Burada sorunun özünde ne darbe ve darbe girişimi vardır ne de bu operasyon darbecilerin tasfiyesine yöneliktir. AKP kendini iktidardan düşürmeye dönük planı boşa çıkarmayı, temiz toplum mücadelesi gibi sunuyor."