”Ergenkon savcıları ve hakimleri tutuklanacak ! ”
Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş Eregenkon duruşmasında "Bu davaya iştirak eden bazı savcılar ve hakimlerin tutuklandığını, hapse girdiğini göreceğiz" dedi.
İSTANBUL - "Ergenekon" davasının bugünkü duruşmasında, tutuksuz sanıklardan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş savunma yaptı.
Eski bir ceza hakimi olan ve Susurluk davasında mahkeme heyeti başkanlığı yapan Çetinbaş, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada yaptığı savunmada, yargılamanın İstanbul'dan bu kadar uzak bir yerde yapılmasının hem sanıklara hem de avukatlarına ciddi maddi külfet getirdiğini söyledi.
Çetinbaş, yargılamanın bir cezaevinde yapılmasının da uluslararası kararlara ve usule aykırı olduğunu savundu.
"Mahkemede bunun dışında pek çok usulsüzlük yapıldığını" ileri süren Çetinbaş, "Kimse, 'bize dokunulmaz' demesin. Bu makamlar kalıcı değil. Bu makamlar gelip geçici. Eski bir ceza hakimi olarak söylüyorum; bu davaya iştirak eden bazı savcılar ve hakimlerin tutuklandığını, hapse girdiğini göreceğiz. Bunu tabii ki istemiyoruz, ama maalesef bu olacak" diye konuştu.
Çetinbaş'ın öğleden sonra da bir süre devam eden savunmasına ara veren Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, taleplere geçti.
Duruşmada söz alan sanık Sevgi Erenerol, babasının ticaret hayatındayken iki ayrı boya firmasının bayiliğini yaptığını belirterek, "Babam öldükten sonra bunlara ait hisse senetleri patrikhanede kaldı. Bu hisse senetlerinin iddianamede yer aldığı gibi Yunanistan ile bir alakası yoktur. Bizimle ilgili iddialar iddianameye art niyetli olarak konulmuştur" dedi.
"Güney hakkında ek iddianame düzenlensin"
Sanıklardan Kemal Kerinçsiz de "Ergenekon" soruşturmasında "şüpheli" olarak yer alan Tuncay Güney'in istinabe yoluyla Kanada makamları tarafından "tanık" sıfatıyla ifadesinin alınmasının adil yargılama hakkını kökünden zedeleyeceğini söyledi.
Güney'in susma hakkını kullanması durumunda bu şekilde ifade almanın bir sonuç doğurmayacağını dile getiren Kerinçsiz, "Şüphelinin tanık olarak dinlenme yolunu açamazsınız. Bu şahsın iddia makamları tarafından saklandığını, üzerine şal örtüldüğünü anlamamanız mümkün değil. Bu nedenle Güney hakkında ek iddianame düzenlenip, sanık sıfatı kazandırılarak hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verilmesini istiyorum" şeklinde konuştu.
Kerinçsiz ayrıca, "tutuksuz sanıklar Murat Özkan, Satılmış Balkaş, Asuman Özdemir, Fuat Turgut ve Kemal Alemdaroğlu'nun emniyet ifadelerinde tahrifatlar ve değişiklikler yaratılarak iddianameye aktarıldığını" öne sürdü.
Kemal Kerinçsiz, mahkemece naip hakim tayin edilerek, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda tahrifatların ortaya çıkarılmasını istedi.
Sanıklardan Muzaffer Tekin de "kendisine suç yapıştırılmak istendiğini" iddia ederek, "ajan olduğu, uyuşturucu ticareti yaptığı" şeklindeki iddiaların kaynağının soruşturmayı yürüten savcı olduğunu ileri sürdü.
Tekin, "Asrın davasına bakan savcının karışmadığı bir iş kalmamış. Ben iddia makamından çok temizim" dedi.
İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek de tutuklu sanıklardan Ümit Sayın'ın 26 Mayıs'ta Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nda, savcı Zekeriya Öz tarafından ifadesine başvurulduğunu, ancak avukatın odaya alınmayarak özel konuşma yapılacağının söylendiğini kaydetti.
Perinçek, "Sayın'a, 'uzaktan kumanda yöntemiyle cinayet işletilir mi, İP'li sanıklar cezaevinde ne yapıyor?' gibi sorular sorulmuş. Sayın'ın ifade tutanağının mahkemeye getirilmesini istiyorum. İP olarak buradaki üyeler, mücadelelerini, faaliyetlerini örgüt duyarlılığı içerisinde örgütlü olarak sürdürmektedir" diye koştu.
Öte yandan, duruşmaya, davanın sanığı meslektaşları hakkında bir rapor hazırlamak üzere gelen Manisa Barosu'ndan 3 avukat da gözlemci olarak katıldı.
Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.