Erzurum'un ekonomik gidişatına dur denmeli

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İbrahim AYDEMİR / Doğu Anadolu Sanayici İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Erzurum, Doğu Anadolu Bölgesi'nde tarihi değerleri ve tecrübesinin yanı sıra cumhuriyetin kurulmasına katkı sunan  bir il olma özelliğiyle de öne çıkıyor. Bu bir tesbittir aynı zamanda  genel bir kabuldür de… Ancak, bu tesbit ve genel kabule karşın, Erzurum'un tarihi konumuyla, bugünkü sosyal ve ekonomik durumu bağdaşmıyor. Bu da bir çelişkidir..

Bu çelişkinin giderilmesi öncelikle insan kaynaklarının iyi değerlendirilmesi, başka bir deyişle beşeri sermayenin çağdaş boyutlu hedeflere yöneltilerek, verimli yatırımlara yoğunlaştırılmasıyla mümkün görünüyor. Bu sermayenin atıl kalması, işsizlik sorunu yüzünden değerlendirilmemesi, ilin doğal kaynaklarının kullanımını da olumsuz etkiliyor. Erzurum ekonomisi, sosyal yaşamın çerçevesini, seyrini belirlediği gibi, ilin hedef ve ufkunu da tayin ediyor.

İl ekonomisi kabul etmek gerekir ki, bir tarifsizlik çerçevesi içinde bulunmaktadır. Erzurum ekonomisini tarif edecek, yönlendirecek bir sektörden söz etmek ne yazık ki mümkün değil. Kalkınmış diğer Anadolu illerinin ekonomileri, belirli sektörle ifade bulurken, aynı durumu Erzurum için söyleyemiyoruz.

Erzurum'da  ne beşeri sermaye ne doğal kaynaklar kabiliyetlerini ifade edecek durumda görünmüyor.

İşsizliğin derinden etkilediği ilimizde ticaret sektörü günü birlik değişimlerle, bir yönsüzlüğü ve hedefsizliği sergiliyor. Ekonominin, sosyal yaşam ve algıların küreselleştiği bir ortamda, Erzurum sıradan bir il görünümü veriyor.

Bu gidişe dur demek, seyri değiştirmek mümkün müdür? Elbette…Ancak bu noktada, tespitler, teşhisler ve tekliflerin sıhhati önem arzediyor.Bunun için de, öncelik sıralaması birincil pozisyon alıyor. Erzurum ekonomisinin temel sorunu, hangi sektörün öne çıkarılacağı, öncelik verileceği olduğu gibi, ilde ekonomi ve sosyal aktörlerin hangi desteklerle kararlı hale getirilebileceğidir. Diğer bir önemli sorun da ekonomik yatırımlarda çevre - merkez ilişkisinin denge sorunudur.

Kent merkeziyle ilçeler arasında ekonomik yönelim ve yönetim bağlantısı yoktur.Yine Erzurum'un çevre illerle birlikte yürüteceği ortak bir "ekonomik program" bulunmamakta. Çevre ile merkez arasındaki kopukluk, il ekonomisinin dengeye oturmasını engellemekte, merkezden çevreye veya çevreden merkeze gelişebilecek ekonomik imkanların olmaması da bu dengesizliği körüklemekte.

Başta siyasi aktörler olmak üzere, çözüm makamları olaya bu açıdan bir bakışla yönelmek zorundadır.

Böyle bir bakış açısı gerçekleştiği takdirde, Erzurum'un mevcut halini tarif etmek de, sorunlarını izale etmek de pekala mümkün olacak. Aksi bir durum ise aksi, beyhude bir uğraş ve zaman ısrafından öte geçmeyecektir.