Ette yüzde 100 analiz polemiği

Pınar Et'in yüzde 100 dana etinden ürettiği soyulmuş sosiste kanatlı eti tespit edildiği açıklandı. Pınar Et iddiaları yalanlarken, bakanlık bu analizin satışa sunulan ürünü temsil etmediğini bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR - Tanınmış markaların da aralarında olduğu, yüzde 100 dana etinden üretilerek piyasaya sunulan sucuk, salam, sosis gibi et ürünlerinde kanatlı eti, domuz eti, at ve eşek eti bulunarak firmaların teşhir edilmesi analiz sonuçlarını tartışmaya açtı.
 
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, kendisine bağlı İzmir Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü laboratuvarından alınmış analiz sonucunu geçersiz saydı. Bakanlığın bu tavrı gıda analiz yöntemi ve sonuçlarını da tartışmaya açtı.
 
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 5 Mayıs'ta 12 farklı üründe taklit ve tağşiş yapan firmaları kamuoyuna teşhir etti. Bu firmalar arasında et sektörünün öncü markalarından Pınar'ın yüzde 100 dana etinden üretilen soyulmuş sosisi de yer aldı. Bakanlık, Pınar Et'in de aralarında olduğu 12 ürünü teşhir etmesinden kısa bir süre sonra Pınar Et, basın açıklaması yaparak iddiayı reddetti. Açıklamanın ekinde bakanlığa bağlı İzmir Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü'nden aynı ürünün analiz sonucunu kamuoyuna açıkladı. Bu sonuca göre Pınar Et'in soyulmuş sosis ürünü yüzde 100 dana etinden üretilmişti.
 
Bakanlık, kendisine bağlı enstitünün raporunu geçersiz saydı
Bakanlık, bu analiz raporunun piyasada satılan ürünü temsil etmediğini ve firma teşhir edileceğini öğrendikten sonra bu analizi kendisinin yaptırdığını gerekçe göstererek alınan raporun geçersiz olduğunu duyurdu.
 
Bakanlığın konuya ilişkin açıklaması özetle şöyle: "Ürünlerinde taklit ve tağşiş yaptıkları" gerekçesiyle Bakanlığımız tarafından, kamuoyuyla paylaşılan firma isimleri, kesin laboratuvar sonuçlarına ulaşıldıktan sonra ilan edilmektedir. Hiçbir firma hakkında kesin bulgulara ulaşılmadan işlem yapılmamaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, hiçbir firmanın böylesine bir konuyla anılmasını arzu etmemekte olup firmaların da kendi marka değerlerini koruma konusunda gerekli özeni göstermelerinin, Türk halkının yaşam kalitesine daha büyük katkı sağlayacağını düşünmektedir.
 
Söz konusu açıklamada (Pınar Et'in açıklaması); Bakanlığımıza bağlı İzmir-Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü'ne ait rapora yer verilerek, üründe sorun olmadığı algısı oluşturulmaya çalışılmıştır. Öncelikle şunun bilinmesinde fayda vardır: Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü tarafından verilen rapor, sadece firmanın getirdiği ürünün içeriği hakkında bilgi verip piyasada satılan ürünleri temsil etmemektedir.
 
Resmi olarak hiçbir geçerliliği bulunmayan söz konusu rapor, Bakanlığımız tarafından muayene ve kontrol amaçlı olarak alınan numunelerin analiz sonucu ile karşılaştırılamaz. Resmi ve geçerli rapor, Bakanlığımız tarafından usulüne uygun olarak elde edilen numune üzerinde yapılan analiz sonucu hazırlanan rapordur. Ayrıca, Pınar Et firmasının, Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü'nden aldığı rapor, Bakanlığımızın söz konusu firmaya "yüzde 100 dana eti olduğunu beyan ettiği üründe kanatlı etine rastlandığı" bilgisinin ulaşmasından sonra özel istek üzerine alınmıştır."
 
Bakanlığın açıklamasında, Pınar Et firmasının söz konusu numunesi ile ilgili teknik bir yanlışlık olmadığı toplum sağlığı ve tüketici menfaatlerini korumaya dönük çalışmaların bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceği görüşüne yer verildi.
 
 
Analiz nasıl yapılıyor?
Gıda, Tarım Hayvancılık Bakanlığı ve bakanlık onaylı laboratuvarlarda et ve et ürünlerinde tür tayini Reel Time PCR denilen analiz yöntemi ile yapılıyor. Et ve et ürünlerinde tür tayini için PCR analizi yapılıyor. Çok hassas sonuçlar veren bu analiz yönteminde alınan numunenin içindeki DNA dizilimleri ile tür tayini yapılıyor. Fakat miktar tayini yapılamıyor. Yüzde 100 dana etinden üretildiği söylenen bir üründe on binde bir oranında da olsa farklı bir et varsa bu analizde ortaya çıkıyor. Fakat ne miktarda olduğu tespit edilemiyor.
 
DÜNYA'nın görüşüne başvurduğu analiz laboratuvarları uzmanları, bu tür analizlerde numune alımının çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Çok hassas sonuçlar veren bu PCR analizinde miktar tayini yapılamadığını vurgulayan uzmanların anlattıkları şöyle: "PCR analizi ile alınan numunenin DNA' sına bakılıyor.
 
Analiz 200 bazen 100 miligramlık numune üzerinde yapılıyor. Öncelikle DNA izolasyonu yapılıyor. Sonra içindeki DNA çoğaltılarak tür tayini yapılıyor. Her hayvanın DNA dizilimi farklı, dana etinin DNA dizilimi farklı, kanatlı etinin farklı, domuz, at veya eşeğin DNA dizilimi farklı. Bu nedenle ette hangi türler varsa bunu DNA dizilimlerinden tespit etmek çok kolay. Fakat miktar olarak hangisinden ne kadar olduğunu tespit etmek mümkün değil. Bu tespiti sadece TÜBİTAK yapıyor. Ama nasıl yaptığı tam olarak bilinmiyor."
 
10 kiloda 1 gram da olsa tespit ediliyor
Uzmanların verdiği bilgiye göre 10 kiloluk ette 1 gram farklı et olsa bile PCR analizinde ortaya çıkıyor. Dolayısıyla yüzde 100 dana eti denilen bir üründe miligram düzeyinde farklı bir et olduğunda analizde ortaya çıkıyor. Analizi yapan laboratuvarlar miktar tespiti yapamadığı için farklı bir et tespit ettiğinde raporuna "var" diye yazıyor, bulamazsa "yok" diye yazıyor.
 
Hem kanatlı hem dana eti işleyen işletmelerde bulaşıklıkların normal olduğunu belirten uzmanlar, analizlerde domuz, at ve eşek etinin bulunmasının hiçbir şekilde açıklanamayacağını söylüyor. Analizin normal olarak 2 saat 4 dakika sürdüğünü anlatan uzmanlar, karışımın fazla olduğu durumlarda ilk bir saatte, çok çok az olduğunda analiz süresinin son dakikalarında ortaya çıktığını belirtiyor. 
 
Analizde miktar tespiti yapılamıyor
Et ve et ürünlerinde tür tayini için Real Time PCR analizi yapılıyor. Çok hassas sonuçlar veren bu analiz yönteminde alınan numunenin içindeki DNA dizilimleri ile tür tayini yapılıyor. Fakat miktar tayini yapılamıyor. Yüzde 100 dana etinden üretildiği söylenen bir üründe on binde bir oranında da olsa farklı bir et varsa PCR analizinde ortaya çıkıyor. Fakat ne miktarda olduğu tespit edilemiyor.