”Euronun kendini iyi koruyacağını düşünüyorum”

İMKB Başkanı Erkan, "Her yerde kötümserlere rastlıyoruz ama ben onlardan biri değilim" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, "Her yerde kötümserlere rastlıyoruz ama ben onlardan biri değilim. Ben euronun kendini iyi koruyacağını düşünüyorum" dedi.

Erkan, Uluslararası Menkul Kıymet Birlikleri Konseyi (ICSA) Genel Kurulu kapsamında gerçekleştirilen konferansta yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinde bir toparlanma gözlemlendiğini, bazı yapısal reformların hala gerekli olduğunu söyledi.

"Yan komşumuzda yapısal sorunlar yaşanmakta. Avrupa'nın başka bölgelerinde de bunlar yaşanıyor. 2 sene 5 sene sonra ne olacak bilemiyorum. Her yerde kötümserlere rastlıyoruz ama ben onlardan biri değilim. Ben euronun kendini iyi koruyacağını düşünüyorum. Çünkü başka bir alternatifi de yok zaten" diyen Erkan, artan bir bütçe açığı olduğunu, AB içinde özellikle de Euro bölgesinde bu açıkların büyüdüğünü anlattı. Erkan, mali piyasalarda çok büyük dalgalanma yaşandığını belirtti.

Erkan, "İyi bir yukarı doğru trend yaşıyorduk 1-1,5 yıldır. Şimdi bu yerini dalgalanmaya bıraktı. Bu muhtemelen biraz karların dağıtılmasından kaynaklanıyor olabilir. Aynı zamanda Eurozone'deki huzursuzluk ve yapısal sorunlar da bunun sebepleri arasında" diye konuştu.

Hüseyin Erkan, çok daha katı düzenleme standartlarının uygulamaya geçirilmeye başlandığını, hükümetlerin rolünün arttığını, likidite enjekte edildiğini, aynı zamanda uluslararası kurumlar arasında özellikle düzenleyicilerle daha yakın işbirliği olacağını kaydetti.

Gelişmekte olan piyasaların toplam işlem değerinin yüzde 24'üne sahip duruma geldiğine işaret eden Erkan, gelişmekte olan piyasaların payının genel pasta içinde arttığını, doğrudan yatırımlarda da gelişmekte olan dünyanın gelişmiş dünyanın önüne geçtiğini vurguladı.

"Son 1,5 yıldır dünyanın en iyileri arasındayız"

İMKB'nin MSCI endeksine göre son 1,5 yılda diğer endekslerin hepsinin üzerinde bir performans gösterdiğini, son 1,5 yıldır dünyanın en iyileri arasında olduklarını ifade eden Erkan, bunun Türkiye'deki potansiyeli yansıttığını belirtti. Erkan, "Türk ekonomisi krizi 'V' şeklinde bir iyileşmeyle atlattı" dedi.

"Halka arz yapmak için bizi iyi bir yıl bekliyor"

Türkiye'nin yatırımcı için tercih edilen bir ülke olduğunu, çok önemli halka arzlar beklendiğini ifade eden Erkan, şunları kaydetti:

"Türkiye'de bizim yatırımcılarımız sık sık alım-satım yapmayı seviyor. Ortalama olarak bireysel yatırımcılar bir aydan daha az, 22 gün kadar ellerinde tutuyorlar aldıkları hisseleri. Kurumsal yatırımcılarda ise alım-satım süresi bir yıl. Bizim bireysel yatırımcılarımız hızlı alım-satımı seviyorlar ve likiditeyi onlar yaratıyor. Dünyadan çok daha az sayıda şirket var bizde kote olan. Yaklaşık 4 şirket bildiğim kadar halka arz yaptı. 2 tanesi 2 hafta içinde çıkacak ve 10 tane de şu an onay bekleyen var. Bildiğim kadarıyla 40 şirket de düzenleyiciyle görüşmelerini sürdürüyor bu yıl muhtemelen bir halka arz yapmak için. Dolayısıyla halka arz için iyi bir yıl bekliyor bizi, dünyanın geri kalanında çok feci bir şey olup da daralma yaşanmadığı sürece."

Yabancı katılımcı sayısının da yüzde 66'larda olduğunu, en iyi günlerde bunun yüzde 75'e kadar çıktığını ifade eden Erkan, "Küresel krize rağmen yabancı yatırımcı ülkemizden kaçmadı, sadece küçük bir miktar kaçtı" şeklinde konuştu.

"Düzenleme yapmadığımız alanları da incelememiz gerekiyor"

Uluslararası Sermaye Piyasaları Düzenleyicileri Örgütü (IOSCO) Genel Sekreteri Greg Tanzer da IOSCO olarak hedge fonları ve kredi derecelendirme kuruluşlarıyla ilgili birtakım prensipleri geliştirdiklerini söyledi.

Amaçlarının küresel işbirliği için bir çerçeve oluşturmak ve üyelerin hepsinin bu yeni standartları uygulaması olduğunu ifade eden Tanzer, "110 üyemizin 66'sı bu standarda katıldılar. Bazıları gizlilik yasalarını değiştirmek zorunda kaldılar" dedi.

Artık sistemik riske ve G20 gibi küresel kuruluşlarla işbirliğine daha büyük önem atfettiklerini söyleyen Tanzer, şunları kaydetti:

"Sistemik risk deyince düzenleme yapmadığımız alanları da incelememiz gerekiyor. Bütün çabamızı açıklık, şeffaflık üzerine yoğunlaştırıp da sonra bizim alanımıza girmeyen riskleri göz ardı etmek çok doğru olmaz. Türev piyasalarını göz önüne almamız lazım. Risklerin erken aşamada bulunması ve bunların iyi yönetilmesi lazım. Bütün ülkelerde küresel standartlar uygulamaya sokulmalı ve düzenleme kurumları arasındaki işbirliği muhakkak güçlendirilmeli."

Bu konularda ilginizi çekebilir