Eximbank ihracatçılar için opsiyon ve forward işlemlerine başlıyor

Genel Müdür Necati Yeniaras, Eximbank'ın hedeflerini ve yeni yüzünü DÜNYA'ya açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

ANKARA - Eximbank Genel Müdürü Necati Yeniaras, bankanın yeni vizyonu ve 2011'de uygulamaya girecek yenilikleri gazeteniz DÜNYA'ya açıkladı. Banka'nın Türkiye'nin gelecek dönemdeki ihracat stratejisi ile uyumlu yeni vizyonunu anlatan Yeniaras, kur riskine karşı opsiyon ve forward işlemleri açacaklarını ve riskli pazarlar için yurtdışı müteahhitlik hizmetlerini de sigorta kapsamına alacaklarını açıkladı. Eximbank Genel Müdürü Necati Yeniaras, bankanın yeni stratejik yaklaşımına ilişkin Ankara Temsilcimiz Ferit Barış Parlak ve arkadaşımız Mehmet KAYA'nın sorularını yanıtladı.

Sayın Yeniaras, öncelikle Eximbank'ın yeni bir stratejik yaklaşımı var. Bu yaklaşımın genel çerçevesi nedir? Bunu sorarak başlayalım.

Eximbank, Türkiye'nin ihracat ve yurtdışı müteahhitliğini desteklemek için kurulmuş resmi finansman kurumu ve başarılı biçimde bu faaliyetini sürdürüyor. 2010'da 3.8 milyar doları nakdi kredi, 5 milyar doları ihracat sigortası olmak üzere yaklaşık 9 milyarlık destek sağladı. Faaliyetlerimiz nakdi kredi ve sigortalarda yoğunlaşıyor.

Artık, Türk bankacılığı kısa vadeli (nakdi ihracat) finansman ihtiyacını karşılıyor. Eximbank olarak, kısa vadeli kredilerini tedricen azaltıp, daha çok orta uzun vadeli alıcı kredilerine ve sigorta garanti işlemlerine ağırlık vermemiz lazım. Bu dünyadaki Eximbank anlayışına da uygun.Gelecek dönem vizyonumuz bu. Çalışma yaptık, Ekonomi Koordinayon Kuruluna (EKK) sunduk ve genel bir kabul gördü.

Bu strateji, 2011 programıyla uygulamaya geçiyor mu?

Uygulamaya imkan tanıyacak bir programı genel olarak hazırladık. Hazırlarken, TİM, TUSKON, Türkiye Müteahhitler Birliği, ihracatla ilgili diğer sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini de alarak, ihracatçılarla temas içinde benim tabirimle biraz daha saha içinde çalıştık. Bankamızın yetkili organlarında henüz görüşmediğimiz için tamamını paylaşamıyorum ama 2011 programı ülke alıcı kredileri ile ihracat kredi sigortası ve garanti faaliyetlerinin ağırlıklı yer tuttuğu bir yıl olacak.

Ancak sektörün kısa vadeli finansman ihtiyacı olduğu sürece bunu karşılamaya devam edeceğiz,  Şöyle bir özet yapabilirim; orta ve ileri teknoloji ürünleri ile yüksek katma değerli ürünlerin ihracatını artıracak, "Türk Malı" imajını güçlendirecek nitelikte alıcı ve proje kredilerine ağırlık vereceğiz. Ülke ve alcı kredilerinin artırılması çalışmasına devam edilecek, yurtdışı projelerin desteklenmesinde orta vadeli sigorta imkanının artırılması için, Türk bankacılığındaki fonların orta uzun vadeli ihracat finansmanına kanalize edilmesi için yurtiçi ve yurtdışı bankalara ve finans kuruluşlarına muhatap garanti mektubu verilecek.

Kur riski ihracatçıların temel sorunlarından biri, bu konuda Eximbank'ın rol oynaması isteniyordu. Bu konuda bir gelişme var mı?

İhracatçılar uzun süredir bu yönde talepte bulunuyordu. Memnuniyetle ifade edeyim, ihracatçılarımıza kur riski sigortası uygulamaya başlıyoruz. Özellikle TL değerlemesinde fiyat vermekte zorlanan ihracatçılarımıza, KOBİ'lere bu sigortayı uygulamaya başlayacağız. 2010'un son çeyreğinde üzerinde çok çalıştık, altyapısını hazırladık. SPK sınavlarında başarı sağlandı, elemanlarımız sertifikalarını aldılar.

İhracatçılarımız için, bu ayın sonuna doğru kur riskini yönetmelerine yönelik olarak opsiyon ve forward işlemlerini başlatacağız. Önceliği opsiyona vereceğiz. Yeni bir ürün. Kur değerlemesinden zararları olunca kur riski sigortası yaptırabilecekler. Haftalık ihalelerle başlayacağız. Bir, üç ve altı aylık vadelerle işleyecek. Bu konuda hazırlığımız iyi. Dünya'daki en başarılı uygulama Kore Eximbank'ının  ve onları da inceledik. Bugünlerde kurdan ihracatçılarımız memnun, belki ilk başlarda biraz yavaş kalabilir ama iyi olacağına imenim.

Ayrıca, şunu belirteyim, bu kısımdaki faaliyetimizden çok fazla para kazanmayacağız. Piyasa koşullarına göre yapacağız. kendimizi koruyacağız ama kar koymayacağız. Bankamızın birikimini kullanarak imkalarını zorlayarak yapacağız çünkü bu  ama kar almayacağız.

Bu araçlar VOB'da da bulunuyor, alternatif  bir uygulamanız mı olacak?

Aslında bunlar türev ürünler. Türkiye'de başta ticari bankalarımız olmak üzere büyük firmalarımız yoğun olarak kullanıyor. Biz alternatif değiliz, piyasada yapılandan farklı bir şey yapmayacağız. Tamamlayıcı bir rol oynamak istiyoruz. KOBİ'lerin bankacılık sistemine girmekte sorunları var. Türev ürünlerden büyük firmalar yararlanabiliyor. Bankacılık sistemine giremeyen, deneyim eksikliği olan şirketlere odaklanacağız.

Bence opsiyon kur riskinde ihracatçımıza daha uygun. Opsiyonda seçim hakkı vardır. İhracatçı spot piyasada daha uygun kur gerçekleşirse bankaya getirme zorunluluğu yok, isterse bozdurur. Ancak, son dönemde kur ihracatçının istediği düzeyde gidiyor.

Eximbank'ın bir ülke hariç geri dönmeyen ülke kredisi yok

Ülke alıcı kredileri, yeniden ivme kazanmaya başladı sanıyorum?

Evet bu konu önemli. 90'lı yıllarda uygulamaya başladık, son dönemde payı biraz azalmıştı amacımız bunu artırmak. Bu uygulamada, bazıları devlet garantisi altında olmak üzere kredi veriyoruz. Ülke kredilerinde OECD sınıflandırması uygulanır. OECD sıfır ve yedi arasında ülkeleri risk sınıfına alır. Biz sıfır ile beşinci grup arasındaki ülkelerde devlet garantisi verilmiyorsa, muteber bir kamu bankasına da kredi hattı açarak ülke kredisi verebiliyoruz. Altıncı ve yedinci grup ülkelerde mutlaka devlet garantisi istiyoruz.

2010'da Nisan ayında yoğun biçimde sektör ile temas kurduk. 2010'un son çeyreğinde anlaşmasını imzaladığımız ülkelere bakacak olursak, Suriye'ye altyapı yatırımları için 180 milyon euro, Belarus'a 51 milyon, Sudan'a 28 milyon dolar, Nijerya ve Kenya'ya 50 milyon dolar olmak üzere toplam, 416 milyon dolar kredi protokole bağlandı. Belarus'ta kredi, 2014 Olimpiyat hazırlıkları için otel inşaatında kullanılacak. Bu ülke kredilerinin en önemli koşulu, Türkiye'den gidecek mal ve hizmetin yüzde 85'i kadar kullanılacak olması Amaç Türkiye'den gidecek mal ve hizmeti desteklemek. Bu tutar artacak, yeni ülkelere hat açılacak.

Zaman zaman tartışma konusu yapılıyor; Türkiye, Sovyetlerin dağılma döneminde 2.2 milyar dolar ülke kredisi kullandırdı. Türk müteahhitleri bu piyasalara Eximbank ile birlikte girdiler. Rusya, rezervleri güçlenince kalan bütün kredisini tek kalemde kapattı. Bir ülke hariç, bütün kredileri tahsil ettik. 2.2 milyar Dolar krediye karşılık, müteahhitlik sektörümüz toplam 50 milyar dolarlık iş hacmine ulaştı.

Ülkeler nasıl seçiliyor?

Bunların belirlenmesinde, dış politika ve DTM'nin belirlediği komşu ve hedef ülkeler stratejisi önemli, işadamlarımızın gelip bizi haberdar ettiği ve talepte bulunduğu projeler önemli. Biz taslağımızı hazırlıyoruz, Hazine, DTM ve Dışişlerinin göşlerini alıyoruz. Bildiğiniz gibi Türkiye dış politikada sıfır sorun politikası izliyor. Kafkaslardan, Orta Doğuya, Balkanlara ve Afrika'ya bu tür kredi tahsisleri planlanıyor. Afrika çok önemli, Çin etki alanı yaratmaya çalışıyor buna karşılık Türkiye'de ilişkileri geliştirmeye çalışıyor. OECD ülkeleri dışında 64 ülke listemizde. 2010'da  uygulama 63 ülkeyi kapsıyordu.

Hangi sektörlerde ülke alım kredisi açacaksınız?

Sektör sektör belirlemedik, böyle bir çalışmamız olmadı. Talep çok önemli ve belirleyici. "Şu kadar kaynağımız var bunu şu sektörlere kullandırırız" demiyoruz.

Geçmiş yılların tecrübeleri şunu gösteriyor ki, ülke kredileri genellikle müteahhtlik hizmetleri ve proje finansmanı için kullanılıyor. Ancak makineyle başlayan süreçte gördüğümüz gibi türkiye ihracatta yapısal bir dönüşümü hedefliyor dolayısıyla Türkiye proje finansamının yanısıra sermaye, yarısermaye ve yatırım mallarının ihracatını da desteklemek zorunda.

Ülke kredilerinde çok katı bir yapı yok. Talebe bağlı olarak ülkelerde farklı kullanımlar olabiliyor. Başka ülkelerin eximbanklarıyla bazı projelere konsorsiyum olarak da katılacağız.

2023 ihracat stratejisi henüz tam olarak açıklanmadı ama planlarınızla strateji örtüşüyor mu?

Bu çalışmanın bazı aşamalarına Eximbank olarak biz de katıldık. Şunu söyleyebilirim stratejinin temel tespitleri bizim kendimizi için yaptığımızını stratejiye uyuyor. Hedef ve vizyonumuzla örtüşüyor.

Stratejinin en önemli unsuru Türkiye ihracatında yapısal dönüşüm öngörmesi. Türkiye ihracatı tüketim mallarından orta teknolojiler içeren makine, otomotiv gibi orta uzun vadeli sektörlere kayıyor. Bunların finansman ihtiyacı da kısa vadeli tüketim malları gibi değil. Bu durumda Eximbankın vizyonuyla örtüşüyor.

Pazar çeşitlendirme de bu kapsamda sanırım..

Biz, 204 ülkeye sigorta yapıyoruz. Dolayısıyla 2023 hedefine baktığımızda Eximbank bu hedefin gerçekleşmesinde finansman anlamında destek sağlayacak en önemli kurum olarak ortaya çıkıyor. Şüphesizki en büyük pay ihracatçımıza ve müteahhitimize ait olacaktır. Türkiye sanayi strataji belgesi de açıklandı. Buna da dikkatle baktık. Bu belgenin temel yaklaşımı Türkiye Avrasyanın orta ve üst teknolojlerde üretim merkezi olması. Bu da hem bankamız, hem de ihracat strateji belgesiyle uyumlu. Yurtdışı müteahhitler politik risk sigortası yaptırabilecek, Exim teminat mektubu alabilecek.

Yurdışı müteahhitlik firmalarının sizden beklentileri vardı ne aşamadasınız?

Onlar bizim müşterilerimiz. Müteahhitlik sektörü bizden müteahhitlik politik risk sigortası talep ediyordu. Buna ilişkini hazırlığımızı yaptık. Görüş için sektöre gönderdik. 2011 yılında bunu da uygulamaya başlayacağız.

Bu yılın ilk çeyreğinde hayata geçirme isteğimiz var.

Başbakanımızın Katar gezisinde gündeme geldi. Müteahhitlerimiz Ortadoğu ülkelerinde hala teminat mektubunda zorlanıyor. Bu sorunu çözmek için Eximbankın güçlü imajını kullanacağız. Biz dedik ki Eximbank teminat mektubunu versin ama müteahhit Türkiyeden bir bankanın kontr-garantisini getirsin.

Yeniaras'tan satırbaşları

"Zaman zaman Kalkınma Bankası ile Eximbank'ın birleştirileceğine yönelik haberler çıkıyor. Böyle bir bilgim yok. Kalkınma Bankasıyla Eximbank fonksiyonları farklı. "Bankamızın eleman sayısını

artırmaya ihtiyacımız var. Benim inancıma göre bizim de özel hukuk hükümlerine tabi olmamız gerekiyor. "Şu anda Eximbank'ın kaynak sorunu yok. Mali yapımız çok güçlü, sermayemiz yeterli, çok güçlü özkaynağa sahibiz "Perakendeciliğin desteklerini yeniledik. Sektörde ihracatının artırılması ve AVM'lerin pazara giriş imkanları olarak kullanılması için yurtdışı ve mağazalar yatırım kredisini revize ettik. "Savunma sanayiinden bir şirketle konuştuk. Son derece önemli ürünler üretiliyor. Sektörde uzun vadeli ülke kredileri oluşturacağız.

Ayrıntılardaki Necati Yeniaras

Ferit B. Parlak

1930'lu yılların başında yaşanan 'ekonomik buhran', tüm dünyayı sıkıntı ve arayış içerisine sokmuştu.

Gelişmiş ülkeler sıkıntıyı aşmak amacıyla ihracatın geliştirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi, ihraç mallarına yeni pazarlar kazandırılması, ihracatçıların uluslararası ticarette paylarının artırılması gibi çalışmaların başlatılmasına karar vermiş ve bu çalışmaların organizasyonu için Eximleri kurmuştu.

O dönemde kurulan Eximler, sıkıntıların aşılmasına yönelik önemli katkılar sağlamakla kalmayıp, sanayinin gelişiminde de rol oynamıştı.

Yani "Gelişmiş ülkeler, bu sıfatı, devlet destekli Eximler aracılığıyla kazanmıştır..." dersek, abartmış olmayız.

Gelişimini tamamlayan ülkeler, gelişimine destek olan devlet destekli Eximler'in, devlet desteğinden uzaklaştırılması görüşünü savunuyorlar şimdi.

Gelişmiş ülkelerin, 'Gelişmiş' sıfatlı ülke sayısında artış istememesi, bu görüşün ana nedeni olabilir mi?

Genel Müdür Necati Yeniaras'ın anlattıklarından, Eximbank'ın Türk ekonomisinin gelişimine eskisinden çok daha fazla katkı sağlayacağını, gelişmiş ülkelerin dayatmasından uzak kalacağını anladık.

 

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir