Exxon Mobil, Karadeniz tecrübesini üçüncü ülkelere taşıyacak

Bakan Yıldız-Exxon Mobil görüşmesinde üçüncü ülkelerde TPAO ile beraber nerelerde çalışılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulunuldu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Exxon Mobil ile derin denizlerde, Karadeniz'de oluşacak tecrübeyi üçüncü ülkelere taşıyabilmeye dönük ne gibi fırsatlar olabileceğini karşılıklı görüştüklerini bildirdi.

Yıldız, Exxon Mobil Kıdemli Başkan Yardımcısı Mark Albers'i makamında kabul etti.

Bakan Yıldız, kabul sonrası yaptığı açıklamada, dünya devi ABD'li Exxon Mobil'in Başkan Yardımcısı ile hem belgedeki hem de dünyadaki bir kısmı gelişmeler ve sektörle alakalı konuları görüştüklerini söyledi.

Hem Karadeniz'de yapılan arama çalışmaları hem de üçüncü ülkelerde TPAO ile beraber nerelerde çalışılabilir gibi konular üzerinde konuşulduğunu anlatan Yıldız, petrol ve doğal gaz sektöründeki gelişmelerin önümüzdeki süreçte ne tarz bir gelişme gösterebileceğine ilişkin de fikir alışverişinde bulunduklarını ifade etti.

2011 yılının ikinci çeyreğinde sondaj için Karadeniz'e yeni bir platform geleceğini hatırlatan Yıldız, EXXON Mobil'in hem Petrobras ile beraber TPAO'nun da bulunduğu üçlü bir konsorsiyumla, hem de yanlızca TPAO ile beraber yürüteceği çalışma olduğunu belirtti.

Derin denizlerde Karadeniz'de oluşacak tecrübenin diğer ülkelere taşınmasıyla alakalı, Afrika Endonezya gibi farklı ülkelerde, üçüncü ülkelerde bu çalışmaları taşıyabilmeye ilişkin fırsatları karşılıklı görüştüklerini anlatan Yıldız, son derece verimli bir görüşmenin geçtiğini söyledi.

EXXON Mobil Kıdemli Başkan Yardımcısı Mark Albers

EXXON Mobil Kıdemli Başkan Yardımcısı Mark Albers de Türkiye'nin enerji ihtiyaçlarına karşılık vermek üzere Exxon Mobil'in çalışmalarının geçmişinin oldukça uzun olduğunu 100 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de bulunduklarını söyledi.

Albers, "1905ten itibaren çalışmalarımız devam etmekte özellikle arama üretim faaliyetlerinde desteğimiz ilerleyen dönemde artarak devam etti. Bundan sonraki aşamayı da biz dört gözle beklemekteyiz. Özellikle Karadeniz sahalarında yapılacak çalışmalarla ilgili" dedi.

Petrobras'ın işlettiği ve Exxon Mobil'in de yüzde 25'lik paya sahip olduğu Sinop'taki kuyu ile ilgili de konuşma fırsatları olduğunu belirten Albers, önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde sondaj çalışmalarına başlayacak iki kuyuyla ilgili de Bakan Yıldız ile fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti.

Albers, "biz çalışmalarımızın bir sonraki safhasını dört gözle beklemekteyiz ve TPAO'yla beraber sadece Türkiye'de değil dünyanın geri kalan yerlerinde de yürüteceğimiz ortaklık çalışmalarına büyük önem vermekteyiz" diye konuştu.

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, bir gazetecinin hangi bölgelerde ortak çalışabileceğini sorması üzerine, daha şu anda kesinleşmiş ve netleşmiş bir bölge olmadığını söyledi.

500 metreyi aşan derin deniz araştırmalarında dünyada 14 bin noktada çalışmalar yapıldığına işaret eden Yıldız, şöyle devam etti:

"Görüşmelerimiz sırasında güvenlik önlemleri ile alakalı kendilerinin nasıl hassas olduğunu, bu konuda dünya da oluşmuş bir hassasiyet de olduğunu belirttiler. Meksika Körfezindeki kazadan sonra bunların teknik sebeplerine, gerekçelerine inilmesi alakalı hassasiyetlerini ifade ettiler. Şu anda netleşmiş, oluşmuş, şu noktadır diyemeyeceğiz ama bu nokta zihni hazırlıklarımızı yapmak adına önemli bir ayrıntı. Irak'la ilgili çalışmalar içinde mi derseniz, o konuda biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söyleyebiliriz.

Exxon Mobil Başkan Yardımcısı Albers de "şu an fırsatların konuşulması aşamasındayız" dedi.

Uranyum takası konusu

Kabul sonrası gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtlayan Yıldız, Uranyum takasına ilişkin BM Güvenlik Konseyi'nin alacağı karara ilişkin bir soru üzerine, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışmalarda gerek bölgede gerek dünyada nükleer enerjinin mutlaka barışcıl amaçlarla kullanılmasının yanında olduklarını yineledi.

Herhangi maksadını aşan ve barışcıl amaçların dışına çıkan bir çerçeveye gelmesi halinde, istisna olmaksızın, herhangi bir ülke adı vermeksizin bunun karşısında olduklarını vurgulayan Yıldız, "Bu tavrımız devam edecek. Bu dünyadaki bütün ülkelerin de bu konuda bir uzlaşı içerisine girmesi, bir konsensus içinde bulunması geldiğiyle alakalı bizden sonraki neslimizin geleceğimizin beklentisi olduğudur. Bu konuda her birimizin kendi çocuklarına gösterdiği hassasiyeti geleceğimize dönük de göstermemiz gerekir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı'nın Güney Kore seyahatinin olduğu hatırlatılarak, bu ziyaret çerçevesinde nükleer enerji anlaşmasının yapılıp yapılmayacağına ilişkin bir soru üzerine Yıldız, Cumhurbaşkanı'nın Güney Kore gezisine bir aksilik olmazsa kendilerinin de katılacağını, nükleer güç santrallerinin Sinop'ta yapılmasıyla ilgili Güney Kore'nin verdiği teklifin değerlendirileceğini söyledi.

Konuya ilişkin teknik çalışmaların henüz sonuca ulaşmadığını bildiren Yıldız, "Zannediyorum bir ay kadar daha süreye ihtiyacımız var. Güney Kore'de bir anlaşma çıkmayabilir ama o anlaşmanın oluşmasına ilişkin olarak önemli görüşmeler olacak" dedi.

Azerilerle imzalanan anlaşma ile Türkiye-Yunanistan-İtalya ara bağlantı projesi olan ITGI'nin Nabucco'yu avantajlı kılıp kılmayacağına dönük bir soru üzerine de Yıldız, şöyle konuştu:

"Bizim imzaladığımız projenin ITGI projesi olmadığını bir kez daha belirtiyorum. O proje Türkiye'nin arz güvenliğine dönük 6 milyar metreküp gazın 2017, 2018 ve 2019'dan sonra alınmasıyla alakalı konuydu. Ama bu imzadan sonra, ITGI gibi Nabucco gibi projeler bunun arkasından gelebilir. Bu konuda tabi ki Şahdeniz'deki konsorsiyumun vereceği karar da önemli. Biz hem Nabucco'nun ortağı olarak hem ITGI ile alakalı Türkiye'den geçiş yolu olması vesilesiyle her iki projeye de desteğimiz olduğunu söyleyebiliriz."

Mavi Akım 2'nin güzergahının yeniden belirlenmesine ilişkin bir soru üzerine de Yıldız, bu konuda talepleri değerlendirdiklerini söyledi. İsrail'in bu konuda önceden oluşmuş bir talebi olmadığını belirten Yıldız, "Hem Gazprom yetkilileri ile dün görüşmelerimizde, hem de Sayın Putin ile Sayın Başbakanımızın görüşmelerinde bu konu gündeme geldi ve İsrail ile alakalı şu anda geliştirilecek bir projenin olgunlaşmadığı yönünde bir mutabakat sağlandı. Tabii ki İsrail ile herhangi bir teknik gerekçenin ardına saklanmaksızın, İsrail ile ilişkilerimiz normalleşinceye kadar bu konudaki teknik bir gelişmenin olmamasını kamuoyunun son derece normal karşılaması gerekiyor" dedi.

Nabucco Projesi

Türkiye'nin Şahdeniz 2'den aldığı gazı Nabucco üzerinden Avrupa'ya satabilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin soruya karşılık da Yıldız, şöyle dedi:

"Aslında o yıl içerisindeki gelişmeler ülkeleri mutlaka farklı hareketlere, farklı davranışlara itecektir. Ama şu an Nabucco'nun da bir ortağı olarak bizim bu projeye kaynak ülke kaynak proje bulabilmek açısından üzerimizde fazlaca sorumluluğun olduğunu hissediyorum. İyi iletişimlerimizin ve bölgedeki etkinliğimizin her geçen gün daha çok arttığını, özellikle bu son imzadan sonra görüyorum. Bizim yalnızca Azerbaycan değil Nabucco'ya aynı zamanda Irak gibi, Türkmenistan gibi ülkeleri katarak iyi bir taşımacılık projesini hayata geçirebileceğimize inanıyorum."

Bu konularda ilginizi çekebilir