Farkında mıyız? Hazırlıklı mıyız? BASEL II ve lojistik sektörü
KONUK YAZAR / Oruç KAYA
O2 Lojistik Yönetim Danışmanlık
BASEL II, bankaların sermaye yeterliliklerinin ölçülmesine ve değerlendirilmesine ilişkin olarak Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından yayımlanan standartlar bütünü olup bankaların daha etkili risk yönetimi uygulamasını gerektirmektedir.
BASEL II; riskin ele alımında daha kapsamlı ve risk odaklı yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu da bankaların müşterisi konumunda olan reel sektör firmalarını da olumlu veya olumsuz etkileyecektir.
Basel II’ye göre bankaların sermaye yeterliliği, öz kaynaklarının risklerine oranıdır ve % 8’den büyük veya % 8’e eşit olmalıdır. Buradaki riskler; piyasa riski, kredi riski ve operasyonel risklerin toplamı olup üç risk türü de bankanın sermaye yeterliliğini etkilemektedir.
Kredi riski; bankanın verdiği kredi kişilerin veya şirketlerin anapara ve faiz ödemelerini hiç veya zamanında yapamaması sonucu oluşabilecek potansiyel kayıplardır. Kredibilitesi azalan borçlular daha yüksek risk primlerine katlanır, piyasa değerleri düşer, borçlanma kapasiteleri azalır, borç vadeleri kısalır. Piyasa riski, faizler ve piyasa fiyatlarındaki değişimlerden kaynaklanan risklerdir.
BASEL II’nin getirmiş olduğu temel değişikliklerden birisi ise perasyonel risklerin de sermaye yeterliliği hesabında dikkate alınacak olmasıdır.
Basel II, "faaliyet riski" olarak da algılanabilecek operasyonel riskleri kısaca, "yetersiz ya da başarısız süreçler, insanlar, sistemler ya da dış etkenler nedeniyle oluşan direkt ya da dolaylı kayıp riski" olarak tanımlamaktadır.
Avrupa Birliği, BASEL II hükümlerini tüm bankalar ve menkul kıymet şirketleri için uygulamaktadır Türkiye için BASEL II’ye uyum dolaylı olarak AB standartlarına da uyumun bir parçasıdır.
Türkiye’de 1 Ocak.2009 tarihi ile yürürlüğe girmesi planlanan BASEL II, Bankacılık Denetleme Kurulu (BBDK) tarafından ileri bir tarihe ertelenmiştir.
Uygulamanın başlaması ile firmaların ve kullanılacak kredinin risk seviyesi doğrudan kredi maliyetini etkileyecektir. Bu noktada firmalara bağımsız denetim kuruluşları ve bankalar tarafından verilen derecelendirme notu önem kazanmaktadır. Kredi verilen firmanın derecelendirme notu düştükçe banka daha çok risk alacak, karşılık olarak daha çok sermaye tutacak dolayısıyla daha çok kaynağını getiriden mahrum bırakacaktır. Bunun sonucu olarak kredi notu düşük firmalara kullandırılacak kredinin maliyeti artacaktır.
Basel II uygulamaları ile birlikte bankalar kredi kullandırımında daha seçici olacaktır. İyi veya kötü şirket yerine riski az veya riski yüksek şirket kavramı geçerli olacaktır.
BASEL II’nin lojistik sektörüne etkisi ne olacaktır?
BASEL II, banka kredisi kullanmak isteyen bütün reel sektör firmalarını etkileyebileceği gibi lojistik sektörünü de direkt olarak olumlu veya olumsuz etkileyebilecektir.
Yukarıda da bahsedildiği gibi BASEL II, bankaların sermaye yeterliliğinde operasyonel risk kavramını gündeme getirmiştir.
Bankalar, kredi almak isteyen lojistik firmalarının operasyonel yetkinliklerini ve operasyonel risklerini dikkate alacaktır. Bu da lojistik firmalarının kendi operasyonel risklerini yönetmelerini zorunlu hale getirecektir. Aksi takdirde kredinin maliyeti yükselecek ve rekabetçi güçleri olumsuz etkilenebilecektir. Öte yandan; operasyonel risklerini iyi yöneten lojistik firmaları ise rakiplerine karşı daha avantajlı koşullarda kredi temin edebileceklerdir.
Ayrıca; sadece lojistik firmaları değil kredi almak isteyen diğer firmalar da (üreticiler, ihracatçılar, ithalatçılar vs) operasyonel risklerini yönetmek zorundadır. Bu firmaların en önemli operasyonel risklerinden birisi de lojistik operasyonlarıdır. Bu kapsamda lojistik operasyonlarını kendi bünyesinde yapması veya bunlar için dış kaynak (3PL firması) kullanması fark etmeyecektir.
Şirketlerin operasyonel riskleri sonunda risk derecelendirilmesinde şirketin yönetimi, yönetimin tecrübe ve iş becerisi, şirketin yapısı, şirketin yıllar itibariyle gelişimi, şirketin tecrübesi, şirketin rekabet gücü ve sektörün riskleri göz önünde tutulacaktır.
Lojistik firmalarının, lojistik operasyonlarını kendi bünyesine yapan şirketlerin veya lojistik operasyonlarında dış kaynak kullanan şirketlerin operasyonel risklerini iyi yönetmeleri gerekmektedir.
BBDK’nın ileri bir tarihe ertelemiş olmasına karşın lojistik firmalarının ve diğer firmalarının operasyonel risk ve operasyonel risk yönetimi çalışmalarını, uygulama devreye alınmadan yapmaları gerekmektedir