Fed ezberimizi değiştirelim

Serhan YENİGÜN / Finansinvest

2008 mortgage krizinden sonra politika faizini %0’a düşüren ve altı yıl boyunca piyasalara para pompalayan Fed artık bu süreci tersine çevirme evresinde. İlk etapta likidite musluğu kısılacak ve tahvil alımları kademeli olarak azaltılarak sona erdirilecek. Bu sürecin Ekim’e kadar tamamlanması bekleniyor. ABD verilerine bağlı olarak daha hızlı veya daha yavaş bir sonlandırma süreci izlenebileceğine dair spekülasyonlar ara ara piyasalarda dalgalanma yaratsa da 2014 bitmeden Fed’in tahvil alımlarını bitireceğine kesin gözüyle bakabiliriz. Bundan sonraki süreçte ise takip edilecek asıl konu Fed’in faiz artırımlarına ilk olarak ne zaman başlayacağı ve faizleri ne kadar yükselteceği olacak.

Fed, geçtiğimiz dönemde faiz artırımlarını başlaması için işsizlik oranının %6,5’e düşmesini bir ön koşul olarak paylaşmıştı. Bu eşik değerin ilk olarak piyasalar ile paylaşıldığı zamanlarda ABD’de işsizlik oranı %7’nin üzerindeydi ve %6,5 oranının 2014’ün ikinci yarısından önce yakalanması beklenmiyordu. Ancak, Aralık ve Ocak aylarında %7’den %6,6’ya hızlı gerileyen işsizlik oranı daha tahvil alımları sona ermeden %6,5 olan eşik orana gelinmesine neden oldu. Muhtemelen, Şubat veya Mart verileri ile bu oran yakalanmış olacak. Fed’in azaltarak da olsa bir yandan likidite enjekte ederek gevşemeci bir uygulamaya gitmesi, bir yandan da faiz artırarak sıkılaşma adımı atması tutarsız ve ekonomik açıdan anlamsız. Eğer piyasaları bir belirsizliğe sürüklemek istemiyorsa Fed’in artık %6,5 işsizlik oranı şeklindeki bir koşul ile devam etmesi mümkün değil. Bu nedenle, Fed’in önümüzdeki ilk toplantıda (19 Mart) yeni bir iletişim dili kullanması ve geleceğe yönelik yeni bir rehberlik sunması gerekiyor. Bu da muhtemelen işsizlik oranı yerine çekirdek TÜFE üzerinden yeni bir eşik belirlenmesi ve faiz artırımları için %2’nin üzerine çıkılması şartı konması olacaktır. Şu anda %1,5 - %2,0 arasında dalgalanan oranın 2014’ün son çeyreğinde %2’yi aşması bekleniyor. Muhtemel faiz artırımları ise 2015’in ilk yarısında başlayabilir.