Fed tutanakları yeniden ön plana çıkıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Üzeyir DOĞAN / MARBAŞ MENKUL DEĞERLER

 

Haftaya yurtdışı piyasalardaki negatif hava ile başlarken, yurtiçi piyasalarımızın hayli olumlu olduğunu gördük. ABD’de geçtiğimiz hafta gelen olumlu verilerin, Fed’in faiz artırım sürecine daha erken başlayabileceği endişesini artırması satışlarda etkili iken, Avrupa tarafında ABD’dekinin aksine gelen negatif veriler toparlanmanın gecikeceği endişesiyle satışlara neden oldu. Bu satışların devamının gelip gelmeyeceği de bize kalırsa Avrupa’dan çok ABD’den gelecek açıklamalara bağlı. Bu akşam açıklanacak olan Fed tutanaklarında kıyıda köşede bir yerde faizlerin daha erken arttırılmasına yönelik bir ifadenin yer alması başlayan bu düzeltme sürecini hızlandıracaktır. Aksi durumda ise bu düzeltmede sınırlı kalabilir ve zirvelerdeki salınım bir süre daha devam edebilir. Daha iyimser senaryo ise Fed tutanaklarının ve bilançoların olumlu gelmesi olur ki bu durumda, ABD’de endekslerde yeni zirveler görülebilir. Fed’in piyasalarda olumsuz bir dalga başlatması durumunda bilançoların da diğer gelişmelerin de etkisinin sınırlı olacağını düşünüyoruz. Bizim beklentimiz tutanaklardan faizlerin erken artırılma ihtimaline yönelik net bir ifade çıkmayacağı yönünde. Buna karşın üyelerin faiz artış tahminlerini yansıtan tablolar ve görüşler bu sefer daha dikkatli incelenecektir. Üyelerden sadece bir kaçının dahi görüşünde değişiklik olması negatif etki yaratabilir.

Avrupa tarafında ise verilere ve ABD’ye bağlı seyrin devamı beklenebilir. İçeride ise haftanın ilk günü bankacılık sektörüne yönelik açıklanan veriler yükselişi ateşleyen etkendi. Ancak arka planda olumlu ayrışmanın altyapısını, geçtiğimiz hafta Irak’ta alıkonulan vatandaşlarımızın bir kısmının serbest bırakılması, uluslararası piyasada İŞİD’in sanıldığı kadar büyük tehdit oluşturmadığı algısı ve Ukrayna’da hükümetin muhalif kesime karşı mevzi kazanması ile düşen petrol fiyatları oluşturdu. Bununla birlikte olumlu ayrışmada içeride bundan birkaç hafta öncesine kadar ana senaryo olan Başbakan’la Cumhurbaşkanı’nın yer değişikliği yapacağına dair senaryonun yeniden güçlenmesiyle, siyaseten bir belirsizliğin daha azalacağı algısının da etkisini göz ardı etmemek gerekiyor.