G-20 zirvesi, finansal kriz ve muhasebede şeffaflık
Prof. Dr. Necdet SAĞLAM / Anadolu Üniversitesi İİBF
Doğu Asya finans krizi Temmuz 1997'de Güney Kore'de başlamış ve 'Asya Kaplanları' olarak bilinen birçok Doğu Asya ülkesinin para birimlerini, borsalarını ve diğer kıymetlerini etkilemiş ve şu an yaşamakta olduğumuz finansal krizin kurumların/şirketlerin şeffaflık ve sorumluluğunun önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
Özellikle şeffaflığın ve sorumluluğun olmaması finansal zayıflığın şirketler ve ulusal düzeyde artmasına yol açmakta, bu da meydana gelebilecek bir krizin çözüm çabalarını karmaşıklaştırmaktadır.
Dünya ticaretinin yüzde 80'ini, dünya milli gelirinin yüzde 90'ını oluşturan gelişmiş ve gelişmekte olan ülke liderleri G-20 zirvesi için Washington'da 13-14 Kasım tarihinde bir araya gelmiştir. G-20 zirvesinin sonuç bildirgesinin büyük bölümü finansal sistem düzenlemeleri ile ilgilidir ve finansal sektöre çok daha sıkı düzenlemelerin gelmesi istenmektedir. Finansal sektör şirketlerinin aşırı risk almasının önüne geçecek düzenlemeler önerilmekte ve ileriye dönük ise denetimin artırılması planlanmaktadır. Bu zirvede G-20 liderleri gelecekle ilgili bazı kararlar almışlardır. Bunlar; finans sistemi reformdan geçirilecek ve kalkınma sağlanacak, güveni yeniden tesis edecek uygulamalar 31 Mart 2009'a kadar devreye girecek, maliye bakanları, öneri paketleri hazırlayacak, piyasalar güçlendirilecek, sistemle ilgili riskler azaltılacak, yöneticilerin maaşları gözden geçirilecek, IMF ve Dünya Bankası işleyişi hızlandırılarak görev alanı genişletilecek ve muhasebe kayıtları tam şeffaf ve uyumlu hale getirilecektir.
Zirvede ABD ve Avrupa bankalarının yarattığı finans krizinin tekrarının önlenmesi ve bunun için de muhasebe standartlarının gözden geçirilmesi konusunda görüş birliğine varılması önemli bir gelişmedir. Ayrıca kriz zirvesinde dünya finans piyasalarının, finansal ürünlerinin ve aralarında bugüne kadar denetim dışı faaliyet gösteren hedge fonların da bulunduğu oyuncuların tümünün denetlenmesi konusunda da anlaşmaya varılmıştır.
Zirvede alınan karalardan biriside yukarıda belirtildiği gibi IMF ve Dünya Bankası işleyişi hızlandırılarak görev alanı genişletilecektir. Uluslararası mali kurumlar, şeffaflığın öneminin ortaya konmasında ve uluslararası kabul görmüş muhasebe standartların gelişmesi ve yayımlanmasında önemli rol oynamaktadır. Şeffaflığın bir parçası olarak kredibilitelerini ve kamuoyuna karşı sorumluluklarının geliştirilmesi açısından uluslararası mali kurumlar görüş ve operasyonlarının şeffaflığının geliştirilmesinde önemli katkı sağlamaktadır.
Yaşanan finans krizi, şirketlerin mali tablolarını etkilemektedir. Bu etkileri şu şekilde sıralanabilir; kur farklarından kaynaklanan büyük zarar veya kâr rakamları, sermayenin küçülmesi, iflasların ve birçok şirketin kapanması, stokların eritilememesi ve stok maliyeti, tahsilatın nerdeyse imkansız hale gelmesi, işçi çıkarılmalarına bağlı olarak kıdem tazminatı ödemelerinin artmasıdır.
Yaşadığımız kriz, sağlam muhasebe uygulamaları ile bankalar ve kurumsal yatırımcıların uluslararası risk hakkında bilgilerin geliştirilmesinin önemini göstermiştir. Yüksek kalitede ve kapsamlı mali bilgi, ulusal finansal sistemlerin uluslararası krizlere karşı dayanıklılığını gösterdiği gibi, borçlu ülkelerin mali zayıflığı hakkında da fikir vermektedir. Şirketlerin mali bilgileri tam, zamanında ve doğru olmalıdır. Bunun tersi durumunda bilgi kullanıcıları alacakları kararlarda eksik ve yanlış bilgi ile yanlış yatırım kararları verebilmekte ve bu da piyasayı ve ekonomiyi olumsuz olarak etkilemektedir.
Yaşanan mali krizle uluslararası finansal raporlama standartlarının (IFRS) önemi daha da artmıştır. Dünyada bu standartları kullanma eğilimi daha da artacakken, mevcut standartların da özellikle sorgulanması gündeme gelmektedir. Uluslararası Standartlar Kurulu'nun (IASB) yayınlayacağı standartlarda baskılardan uzak daha güvenilir standartlar üretmesi gündeme gelmiş ve bu konuda IASB'nin daha bağımsız bir kuruluş olmasını sağlamak için Hollanda eski Başbakan Yardımcısı IASB Başkanı Gerrit Zalm George Bush'a bir mektup yazmıştır.
Finansal istikrarın devam etmesi için yüksek kaliteli muhasebe standartlarına ve bu standartların kullanılması gerekir. IFRS daha şeffaf ve hesap verilebilir standartlar üretmelidir. Finansal krizlerin yaşanmaması için mevcut değerleme ölçütlerinin tartışılması ve yeniden gözden geçirilmesi gerekir