Geleceği 'iyi adamlar' değiştirecek
IBM, patentleri, geliştirdiği teknolojiler ve araştırmaları ile yıllar sonrasını şimdiden görüp çözümler üretiyor, geleceğin dünyasını şekillendiriyor.
IBM EMEA Büyük Sistemler Direktörü Eray Yüksek, Fütürizm Okulu’nda ders veren bir yönetici... “Her yıl CEO araştırması yapıyoruz. 2012 sonuçlarına göre, geleceğin dünyasında yetenekli insanları organizasyonuna katan, onlara güç verenler başarılı olacak” diyor. Yüksek, enerji üreten su boruları, kendini şarj edebilen piller, insan hafızasına eş hafızaya sahip laptop’lar ve kuantum bilgisayarları olan yeni dünyayı anlatıyor...
Özlem ERMİŞ BEYHAN
[PAGE]
İSTANBUL - Geleceğin dünyasını ‘iyi adamlar' değiştirecek. Bu, dünya ekonomisini yöneten CEO'ların ortak görüşü... IBM'in EMEA Büyük Sistemler Direktörü Eray Yüksek, IBM CEO Araştırması 2012'nin sonuçlarına göre yöneticiler için öncelikler listesinde ‘yeteneğin' hızla zirveye yükseldiğini anlatıyor. IBM, geleceğin dünyasını şimdiden görüp, uygun çözüm ve hizmetlerle onu değiştirmeye odaklanan bir şirket. Yılda aldığı ortalama 6 bin patent, sahip olduğu iki Nobel ödülü, istihdam ettiği binlerce bilim adamı ile sadece sektörleri değil tüm dünya ekonomisini de etkiliyor.
Bu perspektif paralelinde şirket tüm dünyada 1.709 CEO ve genel müdür ile görüşerek her yıl bir CEO araştırması hazırlıyor, CEO'ların ne gibi köklü değişikliklere yönelmeleri gerektiğinin cevabını arıyor. IBM EMEA Bölgesi Büyük Sistemler Direktörü Eray Yüksek de geleceğe bakmayı seven, bir fütüristin "sadece geleceği gören değil onu değişteren" olduğunu düşünen bir yönetici. Yüksek, bu vizyonla IBM'in son CEO araştırmasının sonuçlarını şöyle yorumluyor:
"CEO araştırmalarında bu yıl çıkan ilginç bir sonuç var: Bundan önceki 4 yılda CEO'ların ilk önceliği pazar faktörleriydi. Bu yıl ilk kez piyasa faktörleri üç numaraya geriledi. İnsan becerileri iki numara, ilk sıraya teknoloji yükseldi. Teknoloji, bu araştırma ilk yapıldığında öncelikler listesinde 8 numaraydı. İnsan becerileri tüm CEO'ların en yukarı koydukları diğer bir mesele. Teknolojinin hemen ardından ikinci sırada yer alıyor. İyi yetenek mutlaka iş buluyor ve iyi yeteneğin mutlaka korunması gerekiyor. Yetenekli kişilerin organizasyon içinde güçlü olması gerekiyor. İyi yeteneği şirketime alamıyorsam eğer, tamamlayıcı olarak nasıl yanıma çekerim? Bu giderek önem kazanıyor."
[PAGE]KENDİSİNDE OLMAYAN YETENEĞİ İÇERİ DAVET ETMEK...
Eray Yüksek, iyi yeteneği yanına çekmenin başarıyı getirdiğini IBM'in başrolde olduğu bir örnekle şöyle anlatıyor:
"Bundan 15 yıl önce bir bankanın genel müdürü ile toplantıdayız. Bize dedi ki ‘Bugün şubelerim son derece sıkıntılı, kuyrukların uzadığı, müşterilerin sürekli şikayet ettiği bir ortam. Bunu düzeltecek, bunu yaparken yeni şube açtırmayacaksınız, yeni eleman aldırmayacaksınız, bu sırada gelirlerimi yüzde 20 artıracaksınız. Çalışanlarım fazla mesai yapamıyor, Kurban Bayramı, yılbaşı kutlayamıyor. Artık kutlayacaklar. Yapar mısınız?' Yaptık. Garanti Bankası ile yolculuğa başladık. Teklif çok ilginç bir teklif: Birincisi müşterilerine bakıyor, ikincisi hissedarlarına bakıyor, üçüncüsü elemanlarına bakıyor. Hepsini kapsıyor, gerçek bir liderlik yaklaşımı gösteriyor. Dördüncüsü kendisinde olmayan yeteneği içeri davet ediyor. Herhangi bir büyük kuruluşa gidin dünyanın herhangi bir yerinde, genelde alacağınız mesaj "Biz her şeyi yaptık, kimseye ihtiyacımız yok"tur. İyi adamı bulduğunda tutacak, sonra yayacak, sonra geliştireceksin."
[PAGE]KORKMAMAK İÇİN BİLMELİSİN AMA ANLAMAK YETMEZ
Eray Yüksek, her ne kadar CEO'lar öncelikler listesinde ilk sıraya teknolojiyi koysa da ikinci sıradaki ‘yeteneği' daha çok önemsiyor. "En önemlisi yetenek. Yetenek ile teknolojiyi takip ediyorsun. CEO'lar önlerindeki 2 seneyi kontrol edecekler ama iyi liderlerse daha uzun bir süreyi değiştirecekler. İyiysen değiştirirsin. Seçtiğin, iyi olduğun alanda sen yöneteceksin dünyayı. İnsan davranışlarının temeline inelim, bir numara korkudur. Bilmediğin şey seni korkutur. Bilip anlamaya başladığın zaman heyecanlanırsın. Anlamaya başlamak tek başına yetmez, iyi adamlarla birlikte hareket etmek durumundasın..."
CEO'LAR ENDİŞELİ, ORGANİZASYON OLARAK GELECEĞE HAZIR DEĞİLLER
Eray Yüksek, Fütürizm Okulu'nda ders veriyor. "Bizlerin bugün yapacağı, kendi gelecek tanımımıza göre değişiyor. Eğer bizim geleceğimiz 10 yıl sonra ise onu yönetiriz ama bizim geleceğimiz 20 yıl sonraysa onu başkası yönetecek. Şirketimizi o jenerasyona hazırlayabilecek miyiz?" diyor. "İki yıl içinde şirketin geleceğini, kültürünü oluşturacak değerlerin içinde yer alan bilgiyi, yeteneği nasıl katacaksın ki bundan sonrasını yöneteceksin?" İşte CEO'lar bu konuda endişeli. Yüksek anlatıyor: "Çok endişeliler, çünkü organizasyon olarak hazır değiller. Yetenekler daha içeri girebilmiş değil."
[PAGE]TANRI PARÇACIĞI PETROL ÜRETİMİNİ SAĞLAYABİLİR Mİ?
Eray Yüksek, geleceğin dünyasına dair endişelerden bahsederken, bir yerlerde birilerinin üzerinde çalıştığı bu resme dair ipuçlarını da ortaya koyuyor: "Örneğin geleceğin enerji kaynakları ne olacak, gelecekte bilgisayarlar nasıl olacak? Ne kadar bilgiye ulaşıp neye karar vereceksin? Fütüristik tahminler var. Örneğin kendi kendini şarj edebilen piller gelecek. Bu neler getirecek? Tanrı parçacığı bulundu, bunun üzerinden neler çıkacak? Örneğin katı yakıtları hızlandırabilecek misin? Eğer yaratma gücü sendeyse hızlandırma gücü de sende olmalı. Milyarlarca yıl beklediğin fosil yakıtları kısa bir sürede üretebilecek misin? Böyle bir şey yaptığında bütün dünyaya barış geliyor. Akılla kontrol edilebilecek bilgisayarları konuşuyoruz. Kuantum makinelerinden bahsediliyor, bu bir anda inanılmaz boyutlarda hesaplama yetenekleri getirecek. Bir sonraki nükleer reaktörü 5 senede değil 2 günde test edebilecek, bilgileri birkaç saatte analiz edebileceksiniz... Çin'de bundan 5 sene sonra 221 adet 1 milyondan fazla nüfuslu şehir kimleri barındıracak, nasıl inovasyonlar çıkacak, beslenme alışkanlıkları nasıl olacak? Yığınların peşinden gitmeyecek, stratejik düşüneceksin. Ortadoğu değiliz petrolümüz yok, temiz nükleeri nasıl yaygınlaştıracaksın, kendi elektriğini kendin üretebilecek misin sürtünme ile boruların içinde geçen sudan..."
[PAGE]ÇEYREK ASIRDIR IBM'DE ÇALIŞIYOR YARATTIĞI PROJE GLOBAL BİR İŞ OLDU
Eray Yüksek, tam çeyrek asırdır IBM'de çalışıyor. Satış organizasyonunda ilk müşterisi, Burhan Karaçam yönetiminde çok önemli bir teknolojik dönüşüm içine giren Yapı Kredi Bankası oldu. Bankacılık Üssü projesinde, kredi kartlarının elektronik ortamlara taşınması projelerinde hep o vardı. İmza attığı en ilginç projelerden birisi ise YKB için yaptıkları Felaket Kurtarma projesiydi. "İstanbul'un depremle yok olması, belirli şubelerin yok olması halinde kim, ne zaman, hangi görevde ne yapacak, hangi ATM'ler ayakta kalacak, planlamasını yapmıştık" diye anlatıyor Eray Yüksek. Bu proje dünyaya da model olmuş. San Francisco'da aynı model kullanılmış. Bütün dünyada 4 milyar doları aşkın bir iş haline gelmiş. 2001 ve 2003 yılları arasında IBM EMEA Bölgesi Sistem&Teknoloji Satış Lideri, 2003 ile 2005 arasında ise IBM EMEA Bölgesi Finans Sektörü On Demand Business Stratejileri Üst Düzey Yöneticiliği görevlerinde bulunmuş. 15 yıl sonra bankacılık sektörünün nasıl olacağına dair bir rapor hazırlama görevi verilmiş Eray Yüksek'e. Londra'daki evinden çıkıp tüm dünyayı dolaşarak bilginin olduğu herkesle bankacılığın geleceğinin resmini çizmek için görüşmüş. "Her şey değişiyor, değişmeyen tek şey insan, bu çıktı ortaya. Algılaması, anlam veremediğimiz, ölçemediğimiz duyguları, kini, vicdanı... Diğerlerinin hepsini değiştirme yeteneği de insan var. Bunu bir teknoloji mimarisi haline getirdik. Servis odaklı mimari diye bir mimari oluştu ve iş modelleri ile birleşti."
Daha sonra Madrid'de İspanya, Portekiz, Yunanistan, İsrail ve Türkiye'den sorumlu Yazılım
Grubu Direktörlüğü'nü yürütmüş, 2006'da IBM Türkiye Genel Müdürlüğü'ne atanmış. 3 yıllık genel müdürlüğü sırasında şirketin pazar payı yüzde 9'dan yüzde 18'e çıkmış, gelirler yüzde 70, eleman sayısı yüzde 100'ün üzerinde artmış. Daha sonra tekrar EMEA bölgesinde önce bankacılık, sonra tüm sektörler, daha sonra transformasyon, son olarak da ana bilgisayarların üzerinde yeniden canlandırma konusunda liderlik...
KENDİ ŞİRKETİMİ KURMAK İÇİN HİÇ HEYECANLANAMADIM
Eray Yüksek, IBM'de en üst pozisyona kadar yükselmiş, pek çok önemli projeye imza atmış. Peki hiçbir noktada kendi şirketini kurmayı düşünmedi mi? "Hayır" diyor Yüksek... "Memur çocuğuyum. Yatılı okula gittim, o kültürün de etkisi belki... IBM ilginç bir şirket, başka bir yere gitmeme izin vermedi; burada bankacı oldum, danışman oldum, stratejist oldum, sosyolog oldum, transformasyon yönettim... Nobel ödülü olan başka bir teknoloji firması yok, içeride çok bilgi var. IBM'in bireysel sahibi yok. Kaynağı alıp ürün geliştirmeye, araştırmaya aktarıyorsunuz. Araştırmaya 10 milyar dolardan, yılda 6 bin patent üretmekten bahsediyoruz... 5 bin bilim adamını istihdam ederek dünyanın geleceğine yön vermeye çalışıyorsunuz. Bu yapıda kendi işimi yapmak için heyecanlanamadım."