”Geniş tabanlı mutabakat yapılmalı”
Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini düzenleyen maddelerle ilgili olarak açıklamalarda bunlındu
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin, "Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini düzenleyen Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri dahil olmak üzere, bu amaçla Meclis bünyesinde mümkün olabilecek en geniş tabanlı bir mutabakatla yapılması kararlaştırılacak değişiklikleri samimiyetle ele almaya ve 70 milletvekili ile bu sürece katkıda bulunmaya hazır olduğunu" bildirdi.
Bahçeli, siyasi partilerin kapatılarak hükmi şahsiyetlerinin cezalandırılması yerine, bundan sorumlu olduğu tespit edilenlere cezai ve siyasi yaptırım uygulanmasını öngören önerilerinin bugün de geçerliliğini koruduğunu ifade etti.
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Bahçeli, iktidardaki bir partinin Anayasa Mahkemesi tarafından cezaya çarptırılması ve bu suretle "siyasi ehliyet ve meşruiyetinin şaibeli hale gelmesinin normal ve sürdürülebilir bir durum olarak görülemeyeceğini" ifade etti.
İktidar partisinin böyle bir mahkumiyet sonrası sürekli kapatılma tehlikesi altında görevini sürdürmesinin siyasi istikrar açısından ciddi bir risk olduğunu savunan Bahçeli, "TBMM'nin, kaynağını Anayasa'dan alan görev, yetki ve fonksiyonlarının mahkeme kararıyla sınırlandırılması, bunlar üzerinde ipotek ve rehin tesisi anlamına gelecek kısıtlamalara tabi tutulması, kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyecek, toplumsal ve siyasi tıkanıklara yol açacaktır" dedi.
Böyle bir tablonun "başlı başına bir istikrarsızlık tablosu" olduğunu savunan Bahçeli, "Bu nedenle Türkiye, Anayasa yargısı süreçleri sona erse de yaşanan son bunalımdan normalleşme sürecine geçememiş, yeni gerginlikler üretmeye müsait bir alaca karanlık dönemine girmiştir" diye konuştu.
"Demokratik rejime sahip çıkılmalı"
Bu durum karşısında siyaset kurumunun kayıtsız kalmasının düşünülemeyeceğini anlatan Bahçeli, gelecek dönem izlenmesi uygun olacak yaklaşımın yol haritası ve kavramsal temeli niteliğinde olduğunu ifade ettiği düşüncelerini şöyle açıkladı:
"Türkiye'de siyaset anlayışları temelden gözden geçirilmeli ve değişmelidir.
Gerginlikten beslenen, hukukla sorunlu, ortak değerlerle kavgalı ve bunlar üzerinden siyasi rant peşinde koşan çatışmacı siyaset anlayışları ve alışkanlıklarının çıkmaz sokak olduğu artık görülmelidir.
Türkiye çok tehlikeli bir cepheleşme sürecine mahkum edilmiştir. Bu tehlikeli süreç ne pahasına olursa olsun durdurulmalı, Türkiye'nin milli birliğine, huzuruna, dayanışmasına ve demokratik rejime sahip çıkılmalıdır.
Toplumsal huzursuzluk kaynağı olan sorunlar, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ortamında ele alınıp geniş tabanlı ve kamu vicdanında karşılık bulacak çözümlere kavuşturulmalıdır.
TBMM bünyesinde siyasi partilerin üzerinde anlaşacakları asgari müştereklerin tespiti için siyasi diyalog kanalları açılmalı ve bu konuda ortak bir çalışma başlatılmalıdır. MHP, bu konuda somut katkı sağlamaya hazırdır.
Siyaset kurumunun faaliyetlerinin ahlaki temellerini oluşturacak Siyasi Ahlak Yasası için TBMM bünyesinde özel bir çalışma grubu oluşturulmalıdır.
Mal bildirimi rejiminin yeni esaslara bağlanması, milletvekillerinin iş takibi gibi faaliyetlerde bulunmasına etkili yaptırımlar getirilmesi gibi hususlar bu kapsamda ele alınmalı ve yeni düzenlemeler yapılmalıdır.
Demokratik sistemin varlığını tehdit eden ve devlet kurumlarına olan güveni sarsan ahlaki kirlilik ve yolsuzluklarla kararlı ve etkili mücadele edilmesi 'temiz siyaset-temiz yönetim' anlayışının hakim kılınması için elzemdir.
TBMM, yolsuzluklarla mücadeleyi öncelikli bir konu olarak ele almalı ve yolsuzluklarla topyekün mücadele için bir milli program hazırlamalıdır.
TBMM, kangren haline gelen ve milli vicdanı yaralayan dokunulmazlık tartışmalarına da bir son vermeli ve bu konunun da her yönünün ön yargısız olarak görüşüleceği bir komisyon oluşturulmalıdır.
Milletvekilleri dışında dokunulmazlıktan yararlanan diğer kesimlerin durumu, milletvekillerinin soruşturulması ve yargılanmalarının tabi olacağı esaslar ile bu konuda görevli olacak yargı organları hakkındaki kapsamlı düzenlemeler bu komisyonda ele alınmalı ve en kısa sürede sonuçlandırılmalıdır."
Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkileri
Devletin üç temel fonksiyonu olan yasama, yürütme ve yargının görev ve yetkilerinin en rasyonel şekilde dengelenmesi ve bunların uyumlu bir şekilde icra edilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Bahçeli, parlamento ile Anayasa Mahkemesi arasındaki ilişkilerin son içtihatlar ışığında yeniden değerlendirmeye tabi tutulması ve devletin temel organları arasında yetki çatışması ve aşımını önlemek için ilgili Anayasa hükümlerinin gözden geçirilerek yeni düzenleme ihtiyaçlarının belirlenmesinin gerekli hale geldiğini ileri sürdü.
Bahçeli, "MHP, bu düşüncelerle Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini düzenleyen Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri dahil olmak üzere, bu amaçla Meclis bünyesinde mümkün olabilecek en geniş tabanlı bir mutabakatla yapılması kararlaştırılacak değişiklikleri samimiyetle ele almaya ve 70 milletvekili ile bu sürece katkıda bulunmaya hazırdır" dedi.
MHP'nin, terör ve şiddeti siyasi amaç ve araç olarak gören partiler dışında siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduğunu ifade eden Bahçeli, bu konudaki MHP'nin tutumunun AK Parti'nin kapatılması istemiyle dava açılmasından hemen sonra bütün açıklığıyla ortaya konulduğunu belirtti.
MHP'nin, parti kapatma yerine bireysel sorumluluğu esas alan bir öneriyi 15 Mart 2008 tarihinde gündeme getirdiğini ve tartışmaya açtığını anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Anayasa'nın 68. ve 69. maddelerinin ve Siyasi Partiler Kanunu'nun ilgili hükümlerinin gözden geçirilerek, siyasi partilerin kapatılarak hükmi şahsiyetlerinin cezalandırılması yerine, bundan sorumlu olduğu tespit edilenlere cezai ve siyasi yaptırım uygulanmasını öngören önerimiz bugün de geçerliliğini korumaktadır.
Bu yaklaşımın uygun görülmesi halinde, bu gibi durumlarda partinin hükmi şahsiyet olarak kapatılması yerine, bu fiillerin sorumluları hakkında cezai soruşturma ve yaptırım uygulanmasını, milletvekili dokunulmazlığının da buna göre yeniden düzenlenmesini öngören yeni bir Anayasal çerçeve oluşturulabilecektir.
Terörü destekleyen ve bunu bölücü amaçları için bir araç olarak gören siyasi partiler bu düzenlemenin kapsamı dışında tutulacaktır.
Gündeme getirdiğimiz bireysel sorumluluk yönteminin, bir siyasi partinin temelli kapatılması için dava açılmasından önce, ihtar ve ikaz amaçlı bir ara aşama olarak öngörülmesi de mümkündür."
"Önce metni görmemiz lazım"
Bahçeli, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Önerilerini taslak haline getirip getirmedikleri ve bunu diğer siyasi partilere iletip iletmedikleri" sorusu üzerine Bahçeli, bir ön çalışmalarının bulunduğunu ancak ne siyasi partilere ne de kamuoyuna bir metin sunmadıklarını kaydetti.
"Söylediğiniz yasal değişiklikler yapılamadığı takdirde bir erken seçim ihtimali olabilir mi?" sorusuna Bahçeli, "Eğer gerekli tedbirler alınmaz, demokrasi bütün kurallarıyla işler hale getirilmezse başka yol arayışı yerine millete müracaat en akılcı yoldur" yanıtını verdi.
Bahçeli, "AK Parti'ye 'yeni anayasa tartışmalarıyla gündemi saptırmayın' diye tavsiyede bulundunuz. Bu, yeni anayasa değişikliklerine destek vermeyeceğiniz anlamına mı geliyor?" sorusunu, "Önce metni görmemiz lazım. Destek verip vermeyeceğimiz, bu anlayışın samimiyetine, sınırına ve kapsamına bağlıdır" diye cevapladı.
Necmettin Erbakan'ın affını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın yetkisini kullanmış olması ve Türk siyasetinde ayrı bir yeri, uzun bir hizmeti ve Başbakanlık gibi bir görevi bulunan şahsiyetin sağlık sebebiyle affa uğramış olması, bize göre erdemli bir davranıştır" dedi.
Bahçeli, "Sizce Şaban Dişli istifa etmeli midir?" sorusuna, şu karşılığı verdi:
"Önce AKP inceleme yapacağını ifade ediyor. Yapmış olacağı incelemede Şaban Dişli'nin herhangi bir yolsuzluğa karışmadığı kanaatine varırlarsa o zaman muhalefet olarak üzerinde durduğumuz konular daha da derinleşerek devam eder ama siyasi ahlak yönünden böyle küçük bir bulgu da olsa gereğini öncelikle Şaban Dişli'nin, sonra AKP yönetiminin, sonra da sayın Başbakan'ın yapması lazım."
Anayasa değişikliği yapılabilecek bir konjonktür görüp görmediğinin sorulması üzerine Bahçeli, bunun için öncelikle Anayasa Mahkemesinin aldığı kararların gerekçelerinin açıklanmasını beklediklerini söyledi. Bahçeli, "Belki o gerekçeler üzerinde tekrar bir düşünme fırsatı doğabilir" diye konuştu.
MHP İstanbul İl Başkanı'nın "AKP'ye karşı tüm partilerle ortak çalışabiliriz" şeklinde bir açıklaması hatırlatılıp, "Buna DTP dahil mi?" sorusuna, "Böyle bir soru MHP'ye zaittir" diye yanıt verdi.
Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Gül'ün bir yıllık görev süresinde performansını nasıl buluyorsunuz? Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olabildi mi?" sorusu üzerine Bahçeli, "(Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olabildi mi) sorusuna verilecek cevap henüz erkendir. Fakat hareketli olduğu görülüyor. Sayın Başbakan gibi sayın Cumhurbaşkanımız da seyahati seviyor" dedi.
Bir başka gazetecinin, "Keçiören'de zabıtaların bir kişiyi dövmeleriyle ilgili ABD'nin araştırma yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Bahçeli, "Çok çirkin bir olay. Zabıtayı kim dövüyor veya zabıta kimi dövüyor öncelikle belediye ve emniyet müdürlüğünün ilgi alanıdır. Onların çalışmalarını bir görelim bakalım, ne yapmak istiyorlar?" karşılığını verdi.