Global büyüme ve bakır fiyatları
Uraz ÇAY - Saxo Capital
ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte 3.9% büyüme göstermesinin global büyüme algısında oluşturduğu olumlu havayı hammadde fiyatları ve Çin piyasalarında yaşanan gerileme dağıtırken IMF’in geçen hafta yayınladığı raporunda büyüme oranını 3.5% den 3.1% revize etmesi piyasada büyüme hakkında soru işaretlerini arttırdı. Raporda Çin büyümesinde aşağı yönlü revizyon yapmaması başlangıçta olumlu bir tablo karşımıza çıkarsa da Çin tarafında 19 Ekim de açıklanacak üçüncü çeyrek büyüme rakamının beklentilerin üzerinde gerilemesi 3.1% seviyesinin kalıcılığını sorgulamamıza neden olacaktır. Eylül ayı Fed tutanaklarında Çin taraflı kaygıların para politikasını etkilediğinin altı çizilirken ABD ekonomisine negatif etkilerin kanıtlarına daha rastlanmadığının belirtilmesi risk algısında kısa vadeli toparlanma yarattı. Orta vade de toplantı sonrası ABD tarafından açıklanan istihdam ve imalat verilerindeki gerilemenin, yukarı yönlü revizyon olmaması durumunda, gelecek Fed toplantılarında kanıt olarak gösterilebileceği unutulmamalı. Üçüncü çeyrekte varlık sınıfları arasında en fazla kaybın yaşandığı petrol, endüstriyel metaller ve hisse senedi endekslerinde aybaşından itibaren kısa vadeli toparlanama yaşansa da alımların ne kadar devam edeceği uzun vade de büyüme, enflasyon ve arz talep dengesine bağlı.
Global büyüme ve Çin’in büyüme üzerine etkisi denince ilk bakılması gereken varlık olan bakır üç ay vadeli işlem gördüğü Londra metal borsasında 2015 üçüncü çeyreğinde 10.4% gerileme gösterdi ve sene başından beri kaybını 18% seviyesine yükseltti. Aybaşından itibaren görülen yaklaşık 3% artış piyasada tepki alışı olarak yorumlanıyor. Londra metal borsasında Glencore’un çinko üretimini azaltmasını belirttiği gün rekor seviyede elektronik işlem hacmiyle karşılaşılması ve çinkoda bir günde 10% prim yaşatması bakır içinde arzı azaltıcı adım atılıp atılmamasının en önemli gündem maddesi olduğu söylenebilir. Tüketim tarafında Çin’in ekonomik modelini değiştirmesi ve gelişmiş ülkelerde yaşanan büyümenin istenilen kadar olmaması fiyatları baskılarken Rio Tinto ve BHP Billiton gibi bakır üretiminde lider şirketlerin arzı azaltıcı hamlelerde pazar paylarını kaybetmemek için bulunmamaları endüstriyel metalde kalıcı bir yükseliş yaşanmasını engelliyor.