Gözler FED ve BOJ’da
Yeşim SARIŞEN / Yapı Kredi Yatırım
Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Aralık ayında ek gevşeme sinyali vermesi ve ardından Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) Cuma günü açıkladığı faiz indirimi, riskli varlıklardaki yükseliş eğilimine destek oldu. Yükseliş trendinin başladığı 29 Eylül’den bu yana MSCI Dünya endeksi yüzde 10, MSCI EM endeksi ise dolar bazında yüzde 11,8 artıda işlem görüyor.
Kısa vadede global merkez bankaları para politikaları ve Çin’deki yavaşlamanın derecesi, global piyasaları şekillendiren ana makro risk olayları olmaya devam edecek. Bu doğrultuda Aralık ayı toplantısında ek gevşeme sinyali veren ECB ardından bu hafta 28 Ekim Amerika Merkez Bankası (FED) ve 30 Ekim Japon Merkez Bankası (BOJ) toplantıları ve 6 Kasım ABD tarım dışı istihdam verisinden gelecek sinyaller, riskli varlıklardaki yükselişlerin devam edip etmemesi doğrultusunda piyasaların odak noktasında olacak.
28 Ekim’de gerçekleşecek FOMC toplantısının FED’in faiz artırma veya artırmama konusunda piyasalara belirgin sinyaller verme potansiyeli zayıf. Ancak toplantı sonrası yayınlanan açıklamalarda global büyüme risklerine yönelik tonlamanın bir kademe zayıflaması durumunda. Aralık ayı faiz artırımı beklentileri gündemde kalmaya devam edebilir. Bu görünüm ise dolardaki yukarı trende destek olabilir. Ayrıca bu toplantıda FED Başkanı Yellen da basın toplantısı düzenlemeyecek.
30 Ekim’de gerçekleşecek BOJ toplantısında ise ECB sonrasında “sürpriz gelir mi?” soruları gündemde yer alsa da beklentiler, FED kararının netleşmesi öncesinde BOJ’un “bekle gör” politikasına devam edebileceği yönünde.
Baz senaryomuz, FED kararı ve içeride de seçim sonuçlarının netleşmesi ile birlikte dördüncü çeyreğin ortalarına doğru aralarında Türkiye’nin de bulunduğu riskli varlıklar açısından daha olumlu bir piyasa ortamı.
Diğer taraftan ABD’de yükseliş trendini koruması beklenen yeni konut satışları, stoklardaki düzeltme ve dış ticaret açığındaki genişlemenin etkisiyle aşağı revize edilmesi beklenen üçüncü çeyrek büyüme verisi, istihdam maliyet endeksi, çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE), İngiltere üçüncü çeyrek büyüme verisi, Euro bölgesi Ekim ayı öncü enflasyon verisi ve Çin’de açıklanacak yeni büyüme tahminleri bu hafta takip edilecek önemli makro veriler. Ayrıca ABD'de 3 Kasım’da dolması beklenen borç tavanı konusunun risk iştahı üzerinde olumsuz etki yaratma potansiyeli olduğunu not edelim. Yurtiçinde ise Merkez Bankası dördüncü çeyrek enflasyon raporu ve dış ticaret rakamları açıklanıyor.