Grup toplantılarının gündemi 'Laiklik' ve 'Kilis' oldu
Bu hafta gerçekleştirilen TBMM grup toplantılarının ana gündemi; Meclis Başkanı Kahraman'ın 'Yeni anayasada laiklik olmamalı' sözleri ve IŞİD mermilerinin hedefindeki Kilis'ti...
Meclis'teki dört parti dün haftalık grup toplantılarını gerçekleştirdi. Muhalefet partilerin liderleri, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın önceki gün sarf ettiği, 'Yeni anayasada laiklik olmamalı' sözlerini ve Kilis'e yılbaşından bu yana yapılan IŞİD saldırını eleştirirken, Başbakan Davutoğlu ise Kahraman'ın sözlerine istinaden, basın üzerinden siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığına değindi. Davutoğlu ayrıca Kilis'e askeri birlik sevkiyatını artıracaklarını ve esnafa yardımda bulacaklarını açıkladı.
AK PARTİ
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin kurulduğu günden beri başarı öyküsüne dahil olamayanların, kardeşliklerini anlayamadığını, hazmedemediğini, AK Parti'nin de diğer partiler gibi küçük hesaplar içine girerek, küçülmesini beklediğini söyledi.
Davutoğlu, "Kimse basın üzerinden siyaseti, AK Parti'yi dizayn etmeye heveslenmesin. Eğer Cumhurbaşkanımızın 14 yıl içinde, manşetler üzerinden, basın üzerinden siyaseti dizayn etmeye karşı verdiği kavganın, bir kez daha bugün(dün) verilmesi gerekecekse, işte söylüyorum, biz buradayız ve bu kavgayı sonuna kadar da sürdürmeye kararlıyız." dedi.
Kilis'e yönelik alınacak tedbirlerin, Bakanlar Kurulu ile güvenlik zirvesinde ele alındığını bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bundan sonra atılacak adımları 4 başlıkta tekrar gözden geçirdik. Öncelikle, ilave askeri tedbirler alınacak ve sınır hattındaki askeri varlığımız, tahkimatımız artırılacaktır. Çok açık bir şekilde Genelkurmay Başkanımızın da katıldığı güvenlik zirvesinde, Kilis'in ve ülke sınırlarının korunması için bütün askeri tedbirlerin alınması konusunda gerekli talimatlar verildi, hazırlıklar yapıldı. İlave İHA'larla sınırın gözetlenmesini ve Kilis'e dönük saldırıların önceden haber alınarak önlenmesini sağlayacağız. İkinci başlığımız ekonomik desteklerden oluşuyor. Saldırılar nedeniyle zarara uğrayan esnafımızı destekleyeceğiz. Zararların giderilmesini, kayıpların tazmin edilmesini sağlayacağız. Başbakanlıkça ilk etapta 5 milyon, ikinci etapta da ilave 5 milyon olmak üzere, zarar görenlere derhal ödeme yapılacak. Kilis'te kamu yararına çalışanların istihdam süreleri 9 aya çıkarılacak ve valiliğin istediği oranda ilave istihdama imkan tanınacak. Esnafımızın, iş dünyamızın kredi sıkıntılarının giderilmesi için de çalışmaları başlatmış bulunuyoruz."
CHP
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Sayın Başkan sakın unutma, CHP parlamentoda olduğu sürece bu sistem (başkanlık) Türkiye'ye asla gelemez. 'Yeni anayasada laiklik tarifi bir kere olmamalıdır' diyor, emin olun bunlar laikliğin ne olduğunu da bilmiyorlar. Laiklik bütün inançların güvencesidir." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, "Kilis'te yaşayanların tamamı huzursuz. Kilis şu anda Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline geldi. Her bomba veya roket atıldığında isyan etmek istiyor. Hükümetin aldığı bir önlem var. Hemen elektrikleri kesmek, interneti susturmak. Tek aldığı önlem bu. Bir şehirde yabancılar o şehrin nüfusundan daha fazla. Orada kültürel yozlaşma olabilir. Ciddi sorunlar çıkabilir, halk isyan edebilir. O nedenle Kilisli bağırıyor; 'Nerede bu devlet' diye. Devlet yerinde duruyor da Kilisli kardeşim soracaksın 'Nerede bu hükümet?' diye. Ortada hükümet yok. Bütün devletlerin istihbarat örgütleri cirit atıyor. Kimin ne iş yaptığı belli değil. Sınır tamamen açık. Gidip gelen belli değil. Bizim ambulanslar yaralıları alıp getiriyor. IŞİD'lileri Türkiye'de tedavi ediyorlar. Tedavi ettikten sonra tekrar kendi ülkelerine göndertiyorlar. Buna tanık olan milletvekillerimiz var. Kilisli hastanede sağlık tedavisi göremiyor. Suriyelilere hizmet veriliyor. Elbette verilsin. Ama bu tablo Kilislilerin kaldırabileceği bir tablo değil. İki üç evlilik çok evlilik çıkmış. Kadına yönelik şiddet artmış durumda. Aile kurumu derinden sarsılıyor." şeklinde konuştu.
MHP
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Kahraman'ın "Yeni Anayasa'da laiklik olmamalı" sözleriyle ilgili olarak, "Anayasamıza göre seçimli bir meclis Başkanımızın Anayasa'nın ilk dört maddeyi tartışmaya açması doğru bir yaklaşım değildir. Doğru bir düşünce olmamıştır. Sayın Meclis Başkanı bu hatasından dönmelidir. Türkiye'yi bir başka yere sürükleyebilecek, istismara vesile olabilecek bir karanlık kuyuya sürüklenmesine vesile olmamalıdır" dedi.
Kilis'e atılan IŞİD roketleri üzerinden Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu eleştirerek, "Kilis terör örgütlerinin adeta açık hedefidir. Hiç kimsenin can güvenliği yoktur. Arzu ederdik ki Davutoğlu, Merkel gelmişken beraberce Kilis'e de gitseler vatandaşlarımızın ne duruma düşürüldüğünü yerinde görebilselerdi. Bizim içimizi acıtan Davutoğlu'nun sessizliği ve acizliğidir" eleştirisini yaptı.
HDP
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Kahraman’ın açıklamalarına yönelik, “Bu kadar yalanla ve dini bu kadar kendi emellerine alet etmeye devam ederlerse eğer bir gün çarpılacaklar. Sayın meclis başkanı da sanırım bu gerçeği daha sık hatırlaması gerekiyor. Türkiye tarihinde hiçbir zaman halkın kutsal değerleri bu kadar siyaset malzemesi haline getirilmedi. Bugün dindar anayasa vurgusu yapanlar, laikliği söylem düzeyinde dahi ortadan kaldırmayı tartışanlar kendi hilafet rejimlerini ilan etmek istiyorlar. Laiklik gerçek anlamda bu topraklarda yaşanmadı, yaşatılamadı. Özgürlükçü bir laikliğe susamış topraklarda yaşıyoruz. Bakın Meclis başkanı da söylüyor. ‘Türkiye’de devlet dini, devlet mezhebi resmidir’ diyor. İnsanların kimliğine bir damga olarak basılmıştır” ifadelerini kullandı.
Yüksekdağ, Kilis’e IŞİD roket mermilerinin düşmesine ilişkin şunları kaydetti:
“Sadece İstanbul’da, Ankara’da, Nusaybin’de, surda değil Kilis’te de her gün bu gün insanlarımız kellesi koltukta geziyor. Bakın geride bıraktığımız süre içerisinde 17 insanımız Kilis’te atılan roketler sonucu yaşamını kaybetti. Bu güne kadar tek bir söz söylememek için bin dereden bu getiriyorlardı. Hükümetin sözcülerinin açıklamalarına bakarsanız bu zamana kadar “Kilis’e roket düştü” diyorlar. Sanki roket değil de göktaşı düşmüş. Nedir bu roket, nerden atılmış, kim atmış? Bunların hiçbirinin cevabı yok. Aylar boyunca hiçbir hükümet yetkilisi çıkıp ‘Bu roketleri IŞİD atıyor bizim topraklarımıza’ demedi.”