GSO'dan bankalara sert eleştiri
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Koçer TCMB faizleri yüzde 11.5-12 seviyesine indirmişken yüzde 25 faiz uygulayan bankaları kınadı.
GAZİANTEP - Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer, MB'nin faiz indirimini cesurca atılmış bir adım olarak görüyoruz, ancak bu kararı uygulamayan bankaları buradan uyarıyoruz, krize olumlu katkı sağlayacak bu faiz indirimini bir an önce uygulayın" dedi.
Güneydoğu Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Erhan Özmen ve yönetim kurulu üyeleri göreve tekrar seçilen GSO Başkanı Nejat Koçer'i ziyaret etti.
Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Koçer, un sanayicilerinin başta Irak olmak üzere Gaziantep'in komşu ülkelerle sanayi ve ticaret alanındaki gelişmesine ciddi katkı yaptığını söyledi.
Koçer, Gaziantep'in un sektörüyle sadece Irak değil, dünyanın birçok ülkesine yaptığı un ihracatıyla çok önemli başarılar elde ettiğini, belirtip, "İnanıyorum ki bu süreç büyüyerek devam edecek. 21 Mayıs tarihinde yapacağımız 4. Uluslar arası Irak Fuarı'nda yine en önemli unsur bu sektörümüzün katkılarıyla ortaya çıkacak ve bu katkı bölge ekonomisine de ciddi katkı sağlayacak" diye konuştu.
Merkez Bankası'nın faiz indirimi
Koçer, gazeteCilerin bir sorusu üzerine, MB'nin faiz indirimini pozitif olarak değerlendirdiğini belirten Koçer, faiz indirimini şu anda duran üretim istihdamı ve diğer kayıplarımız için pozitif bir anlamı taşıdığını ifade etti.
MB'nin geçen ayda yaptığı faiz indiriminden sonra bankaların bu indirimi uygulamadıklarına değinen Koçer, şunları söyledi:
"Gördük ki bankalarımız MB'nin yapmış olduğu bu faiz indirimine karşılık, piyasada gereken faiz indirimini süratle uygulamalılar. Yani MB Türkiye'nin Merkez Bankası, bankalar uzayda mı yaşıyor?. Böyle bir çelişki var ortada.
Krizin çok olumsuz yansımamasında bankalarımızın yaptığı sert firenin çok önemli payı var. Güven ortamının kaybolmasında da önemli payları var. Bugün, bankalarımız MB'nin attığı adıma karşılık gereken adımı süratle atmalı ve piyasaları yeni uygulayacakları faiz indirimiyle piyasaya fonlama yapmaları gerekiyor."
MB'nin gecelik borçlanma faizlerini 11,5-12 seviyelerine düşürmesine karşılık, hala piyasalarda yüzde 25 TL faizi ile kredi veren bankaları kendi vicdanlarıyla yalnız bırakmak durumunda kalacaklarını belirten Koçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başka bir şey söyleyemiyorum. Bu nasıl çıktıysa süratle, geriye doğruda süratle geriye doğru inebilmeli. Bana göre MB'nin güveni kendisine geldi. Bir güven ortaya çıktı, MB'nin attığı adımlarda faiz oranlarının yüzde 0,50'ye düşmesi beklenirken yüzde 1,5 indirim ortaya çıktı. Ö
nümüzdeki günlerde çok hızlı bir şekilde bankalarımızın da atacağı adımlar, faizdeki gerileme piyasayı harekete geçirmede en önemli unsur olacak diye düşünüyorum. MB'nin mali piyasalar için bir temel göstergedir. Yani MB faizleri düşürüyor.
Bugün bankalar, MB'den borçlanacakları zaman alacakları faiz puanı belli, yüzde 12'ler yüzde 13'ler seviyesinde. Bunun üstüne, MB bir de döviz üzerindeki faizleri aşağıya çekti. Ama bu piyasaya yansımıyor. Önemli olan burada bu. Yani biz bu krizi bu şekilde aşamayız."
Bankalar MB'nin attığı adımları deteklemeli
Bu krizi aşabilmek için MB'nin attığı adımların bankalar tarafından desteklenmesi gerektiğini ifade eden Koçer, "Bu destek devam etmeli, aksi takdirde, piyasalarda tüketici kredileri, konut kredileri, taşıt kredileri, esnaf kredileri, kurumsal krediler bu şekilde yüksek faizlerle devam ettiği sürece kim işini devam ettirebilir. Bu yüksek faizlerin altında kim kalabilir. Mümkün değil, hiçbir dönemde, son 5 yılda arada bu kadar büyük makas oluşmadı. Yani MB'nin faiz oranı yüzde 12, bankaların ise yaklaşık yüzde 25. Bunu kabullenmek mümkün değil. Şu an en büyük sorun bu bence bu" şeklinde konuştu.
Geminin batışına çanak tutuluyor
Şu an da piyasaların rahatlaması ve güven ortamının oluşmasında bankaların önemli rolü olacağına inandığını belirten Koçer, şunları söyledi:
"MB'nin kara listesinde bulunan vatandaşların hükümetin aldığı kararla ortadan kaldırmasına rağmen bazı bankaların bu kararı hala uygulamaya koymamaları ilginç. Bunu artık kabul etmeleri lazım ki, bir karar alınmış, bu kararı uygulamaları lazım. Bu da piyasaları rahatlatır.
İnsanların tekrar ekonomik faaliyete kazandırılması çok önemlidir. Geçmişte belli sıkıntılar yaşamış insanların ömür boyu kara listede kalması düşünülebilir mi?. O insanları kazanmamız lazım.
Bugün hapisten çıkmış hükümlüyü bile işe almamızı ön gören bir sistemin içerisindeyiz. Ama çekten, senetten dolayı kara listeden silinmiş insanları, hala bankalar kara listede tutacaklarsa bu da yanlış. Bunun da önüne geçilmesi lazım. Aksi takdirde bankalar bu geminin batışına bir noktada çanak tutulmuş olur."
Hükümetin yaptırım gücü yok mu ?
Koçer, bir soru üzerine, hükümetin bankalar üzerine bazı alanlarda yaptırım gücüne serbest piyasa şartlarında sahip olmadığını belirterek, "Yok tabi, devlet bir karar alıyor, ama herkesin başında durup ta illa bunu uygula yada uygulama diyemez. Sonuç itibariyle, ama şu var ki, bu bir arz talep dengesidir. Tabi ki, sonuç itibari ile bankalarımız şu anda ellerinde belirli bir likit tutuyorlar, ben bir süre sonra, bu faiz indirimlerinin geleceğini tahmin ediyorum. Ama bu süreç geç kaldı, artık piyasalar bu sıkıntıyı yaşamaktansa bir an önce piyasaları açmak adına bu sürecin hızlandırılması lazım" dedi.
Güneydoğu Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Erhan Özmen de, reel sektörün dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik krizden olumsuz etkilendiğini, hükümetin bir an önce aldığı önlemlere karşın ekr önlemler almasını istedi.
Bankaların 2001 krizinden aldığı dersle bu krizi iyi yönetmeye çalıştıklarını ifa eden Özmen, piyasada çekilen likidite sorununa bir an önce çözüm bulunması gerektiğini bunun için hükümetle bankaların el birliği içinde soruna çözüm bulmaları gerektiğini söyledi.