Gümrük denetimi nasıl ve denetçisi kim olmalıdır? (2) / Gümrük denetim sisteminin güncelleşmesi şarttır

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet ÇARDAK / E. Gümrük Başkontrolörü

Gümrük Müsteşarlığı'nda 'Denetim sistemi' ile ilgili olarak yaşanan sorunların ortadan kaldırılabilmesi için "Kamu Yönetimi Reformu" temelinde bir zihniyet değişimine ihtiyaç duyulduğu açıktır. Halen kullanılmakta olan müfettiş ve kontrolör unvanlarının tercih edilmesi halinde, mevcut denetim birimlerinden birinin diğerine katılması gibi bir durum söz konusu olacağından, eski birimlerin zihniyeti de oluşturulacak olan yeni birime aynen intikal edecektir.

Bu nedenle de, Gümrük Müsteşarlığı'nda yeniden oluşturulacak 'Denetim Sistemi'nin; stratejik hedef ve amaçlara dayalı, performans esaslı, ilkeli ve tarafsız, şeffaf ve bilgilendirici, etik değerlere sahip, eğitici ve yol gösterici, risk analizlerine dayalı, süreç ve sonuç odaklı, gelişime ve değişime açık, caydırıcı ve önleyici olması gerekmektedir.

Hazırlanmakta olan 'Gümrük Müsteşarlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı'nda ise; mevcut Teftiş Kurulu Başkanlığı ve genel müdürlükler kontrolörlük birimlerinin yerine "Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı" adı altında tek bir merkezi denetim biriminin oluşturulması öngörülmektedir.

Yapılacak değişim çalışmalarında sorunlu olan eski sistem üzerinde düşünmek ve uğraşmak yerine, tamamıyla yeni bir sistem oluşturmanın daha kolay ve yararlı olacağı düşünülmektedir. Kaldı ki günümüz koşullarında denetimin konusu da sürekli olarak değişmektedir. Örneğin; Gümrük Müsteşarlığı'nca 2009 yılında yaygın olarak uygulamaya konulan 'Sonradan kontrol'ün gümrük denetim sisteminin temelini oluşturacağı da açıkça görülmektedir.

Dolayısıyla da yeni oluşturulacak "Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı"nda görev yapacak merkezi denetim elemanları arasında ayırım yapılması halinde, yeni kurulacak başkanlığın, var olan Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın devamı olduğu izlenimini uyandıracaktır. Bu durumda, elbette ki yeni olan şeyin ne olduğunu izahta zorluk çekilecektir.

Ayrıca yeniden oluşturulan bu birime müfettişler doğrudan katılırken; merkezi denetim elemanı vasfına sahip kontrolörlerin yapılacağı tasarlanan sınava tabi tutularak kazanmaları halinde bu yeni denetim birimine katılmalarının öngörülmesinin de hukuka aykırılık teşkil edeceği izahtan varestedir.

Hiç kuşkusuzdur ki, hazırlanan taslağın bu hali, merkezi denetim elemanı olarak 30 yıldır Gümrük Teşkilatı'nda denetim görevi yapan kontrolörleri bir kalemde yok saymakta ve merkezi denetim elemanı vasfını elerinden almaktadır. Taslakta öngörülen sınavın kazanılamaması halinde, gümrüklerde yıllarca inceleme, teftiş ve soruşturma yapmış olan kontrolörler merkezi denetim elamanı vasıflarını kaybetmiş olacaklardır.

Diğer taraftan, kontrolör unvanına sahip merkezi denetim elemanları sınav kazandıktan sonra yeni denetim birimine atanırken; müfettiş unvanına sahip denetim elemanlarının bu yeni birime doğrudan atanması, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 'eşitlik' ilkesine aykırılık teşkil edecektir.

Daha önceden yapılmış olan mesleki yeterlilik sınavından geçerek kontrolör kadrosuna atanan kişilerin; yapılacak sınavda başarılı olamadıkları gerekçe gösterilerek yeni oluşturulan denetim birimine alınmamaları halinde, bu kontrolörlerin dana önceden yaptıkları inceleme, teftiş ve soruşturmaların sıhhati tartışma konusu olacaktır. Bu durumda, sınavı kaybetmekle bir denetim elemanının sahip olması gereken bilgi birikimine sahip olmadığı ve yetersiz olduğu zımnen kabul edilecek ve bu kişilerin yaptığı inceleme ve soruşturmaların yeniden yapılması gerekebilecektir.

Tüm bu sebep ve gerekçelerle, yeni oluşturulması düşünülen "Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı"na girişte, müfettiş ve kontrolörler arasında yaratılan bu ayırımın kaldırılması halinde, yeni başkanlığın daha sağlıklı olarak örgütlenmesini temin edeceği düşünülmektedir.

Kanuni görev ve yetkileri ile özlük hakları yönünden eşit statüde olan müfettişler ile kontrolörlerin tek birim ve tek unvan altında birleştirilmesi halinde; ülke menfaatlerine, bilginin, emeğe saygının, etkin ve verimli bir kamu yönetimi anlayışının yanında yer alan, kurulduğu tarihten buyana üzerine düşen görevleri samimiyetle, iyi niyetle ve gerçekten büyük bir özveri ve azimle yerine getiren, Gümrük Teşkilatı'nda pek çok konuda gelişimin ve değişimin öncüsü olan kontrolörler; üzerlerine düşen görevlerin her geçen gün artmakta olduğunun bilincinde olarak, denetim görevlerini etkin, fonksiyonel ve toplam kalite yönetimi anlayışı içerisinde yerine getirmeye devam edeceklerdir.

Bu nedenle de, bugüne kadar merkezi denetim elemanı olarak resmen kabul edilen, aynı işi yapan ve tüm özlük hakları aynı olan kontrolör ve müfettişlerin 'Gümrük Denetçisi' unvanı altında birleştirilerek oluşturulacak "Rehberlik ve Denetim Kurulu Başkanlığı" bünyesinde tek çatı altında toplanması gerekmektedir.

Çünkü kontrolörlerin, sınava girerek oluşturulacak yeni denetim biriminde görevlendirilmeleri gibi öneriler yasal dayanaktan yoksun, sonu gereksiz adli süreçlerle kurum ve kişileri gereksiz yere meşgul edecek ve yıpratacak ve gümrük denetim sisteminin yeniden yapılandırılmasını şimdiden sekteye uğratacak düşüncelerdir.

Sonuç ve öneriler

Ansiklopedik sözlüklerde, müfettiş; kamu adına denetleme yapan kişi, kontrolör; kontrol yapan, denetleyen kişi ve denetçi de; denetimle görevli kişi olarak tanımlanmaktadır. Ancak tanımı aynı olan bu sözcüklerden müfettiş Arapça, kontrolör Fransızca ve denetçi Türkçe'dir. Dolayısıyla da bir unvanın Türkçesi varken, Arapça veya Fransızca'sını kullanmaya ne gerek vardır.

Gümrük müfettişleri artık kendilerini Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcileri olarak görmekten vazgeçmelidirler! Bugünlere kadar müfettişler ve kontrolörler tarafından denetlenen gümrükler, bundan böyle gümrük denetçileri tarafından denetlense ne olur?

Kontrolörler; gümrük camiasınca da çok iyi bilindiği gibi, mesleklerinin doğuşundan beri yaptıkları işlerle kendilerini ispat etmişler ve yerine getirdikleri denetim görevinin zorunlu kıldığı statü dışında hak etmedikleri hiçbir statü ve unvan peşinde olmamışlardır.

Gümrük idaresinde; merkezi denetim elemanlarının tek çatı altında birleştirilmesi ve unvan farklılıklarının giderilmesi, etkin bir denetim hizmeti için zorunluluk haline gelmiştir. Bu zorunluluk nedeniyle daha önce Başbakanlığa intikal ettirilen taslakta 'Gümrük Denetçisi' unvanı altında birleşmenin öngörüldüğü bilinmektedir. Gümrükte denetimin yeniden yapılandırılması yönünde yapılacak çalışmaların başarısının; bir takım önyargılardan, meslek taassubundan, bireysel çıkar ve isteklerden, gümrük idaresine ve ülke ekonomisine zarar verici gereksiz sürtüşme ve rekabetten arınmış olmasına bağlı olduğu düşünülmektedir.

Aslında merkez denetim elemanlarının unvanı müfettiş, kontrolör, denetçi veya her ne olursa olsun; önemli olan gümrük işlemlerinin doğruluğunun ve gerçekliliğinin denetlenmesi değil midir?