Gümrüklerimizde 2002/39 sayılı genelge

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İhap SUBAŞI / Subaşı Gümrükleme

Beni, benden daha iyi anladığı için, maruzatımı açıklamakta beis görmediğim. Genel Müdürüm Sayın Ummun Hamitoğulları'na arzımdır.

Eski tarife lisanı ile "Mütemmim Cüz" diye bir ifade tarzı vardı. Yani tamamlayan parçalarla tamamlanan, birleştirilerek meydana gelen bir ünitenin aksamları olayı. Bu konuyu irdelemek ve misallerle ne olduğunu anlamak için bazı notlar düşmek istedim. Çok eski zamanlarda, memleketim Trabzon'da, kamyon motorundan, istifade ederek süratli bir deniz motoru yapan usta Trabzon'da hız rekorlarına imza atmıştı. Acaba motorun, kamyon motoru veya deniz motoru olarak, gümrük tarife lisanına göre bir ayrımı yapılabilir miydi?

Tabii ki hazır. Neden çünkü motor, motor tarifesinde değerlendirilirdi. İstanbul Gümrükleri Baş Müdürü Rahmetli Fethi Pozantı, deneyimli iz bırakmış bir gümrük duayeni idi.

O bu mevzuda, makine veya bir setin, öz vasfından soyutlanarak parçalarının, başta başka tarifelere verilmeye çalışılmasını doğru bulmaz, çalışan, makine bünyesinde tamamlayıcı parçalar için şu tanımlamayı yapardı; "Bir insan düşünün ve ona bir tarife pozisyonu verin, o insanın başına sonradan bir şapka giydirin, tarifesi ve istatistiği değişir mi?" Tabii ki hayır derdi. Çünkü, ana vasfı insan olduğu için, bu tarife tatbikatını, insan üstüne kurardı. Yıllar önce Haydarpaşa gümrüğünde, Ziraat Traktörleri için ithalat işlemini başlattık. Bir yetkili Traktörün arkasına takılı, toprağı kazıyarak, ekilmeye müsait hale getiren, kazıcı diskleri ayırıp, başka bir tarife pozisyonuna, verilmesi gerektiğini iddia etti. Ankara'ya, Bakanlığa gidip haklılığımızı kanıtladık. Çünkü traktörün kazıyıcısı kuyruk milinden aldığı güçle, toprağı kazıyordu, o aksam olarak başka bir tarife pozisyonuna, tatbiki düşünülemezdi. Misalleri, genişleterek, bu konuda bir hayli, arttırabiliriz.

Sayın Genel Müdürüm 2002/39 tarihinde bu gün geçerliliğini koruyan, bir genelge yayınlamışsınız.

Meskur genelgenin; iki paragrafında diyorsunuz ki;

"Anılan listelerde mevcut olan herhangi bir eşyanın, farklı GTİP'lerde yer alan iki veya daha fazla eşya ile birlikte perakende satılacak hale getirilmiş set halinde ithal edilmek istenmesi durumunda "set halindeki eşya" olarak değerlendirilerek GTİP tespiti yapılmaktadır.

Bu tespit sırasında Türk Gümrük Tarife Cetveli İzahatnamesi'nin Genel Yorum Kuralları gereği, seti meydana getiren eşyadan mümeyyiz vasfı oluşturan eşya belirlenerek bu eşyanın GTİP'i olarak kabul edilmeli, mümeyyiz vasfı oluşturan eşya belirlenemiyorsa seti oluşturan her bir eşyanın ait olduğu GTİP tespit edilerek bu GTİP'lerin sonuncusunda sınıflandırılmalıdır.

Bu durumda, set içinde yer alan eşyadan herhangi biri, anılan tebliğler gereği belli bir kurumun iznine tabi olsa da, set olarak değerlendirildiğinden, o eşya sete mümeyyiz vasfını veren eşya olmaması nedeniyle bir başka GTİP'te sınıflandırılabilmekte, dolaysıyla izne tabi olan eşyanın. Set içinde, ilgili kurumdan izin aranmaksızın serbest dolaşıma girmesi gibi bir sorunla karşılaşılmaktadır. Kısaca set içindeki bir eşya farklı KDV oranını, Özel Tüketim Vergisi veya Dış Ticaret Rejimi'nin koyduğu yasak veya kısıtlamalara tabi olabilmektedir" demektesiniz. Demek ki bir set veya ünit olan bir makine, bölümlere ayrılacak ve ayrı ayrı tarifelendirilecek. Eğer, ilgili tarifenin, müsaadeye tabi herhangi bir parçasının Bakanlıktan istenilen belgesi alınmamış yok ise, belki de 5607 kaçakçılık yasası işletilecek, hale gelmesi, sorununu ile karşılaşacaksınız. Bu karmaşık durumdan gümrüklerdeki tatbikat ve uygulamaları kurtarmak gerekiyor. Başka başka misaller vererek, konuyu dağıtarak, esasından soyutlayıp, yeni tarife uygulamasına dur denmelidir. Önermek istiyorum. Örneklersek, genelgede emsal olarak verilen;

Tıraş jeli, tıraş losyonu ve tıraş makinesinin bir set teşkil etmeyip, başka başka, tarife tatbikatına tabi tutulması istenmektedir. Bu tarif ve benzetme, konumuza misal olamaz olmaması gerekir, Mümeyyiz vasfı konusu, basite indirgeme yapılarak, diğer makine, setler ve üniteleri tarife tatbikatıyla karıştırılıp, irtibatlandırılmasının, doğru olmadığı kanısındayım.

Esasında,  gümrük olgusu, türlü türlü bakanlıkların bir nevi emrine verilerek çok başlılık yaratılmıştır. Bir nevi dışardan, emir ve olur almayla işlevler tamamlanmaktadır. KDV ÖTV ve diğer vergiler alınması için gümrük tarifelendirilmesi ve tatbikatı bu dağınıklık nedeniyle, zorlanmaktadır. Tek göreceli görevli gümrük olgusu maalesef askıya alınmış, durumdadır. Ülkenin ekonomisi gümrük'lerdeki rejim uygulanmalarıyla korunur. Bu gün ülke dış ticareti libere olan tüm eşyaların, yurda girişini serbest hale getirmiştir. Gönül ister ki, bu gibi tatbikatlarla, mükelleflere çok zor koşullarda bırakmamak için, tedbirler alınmalı, çareler üretilmeli idi. Yeni bir çalışma yapılarak, doğrunun saptaması olayımızı daha şeffaf ve rahat bir ticari ortama kavuşturacaktır. Gümrük, tatbikat kuralları tüm gümrük işlevlerinde, işletilmesi için, gümrüklere tam yetki verilmesiyle bir çok sorunun ortadan kaldırılması bu yol ile gerçekleşeceği görüşündeyim.

Yoksa, değişik mahreçlerden, olur belgesi alınmasıyla, gümrük işlemlerini zor koşullarda bırakmak hiç kimsenin yararına olmayacaktır. Yeni yeni metod uygulama ve tatbikatlarıyla ithal ve ihraç organisazyonlarını iyileştirmek, öncelik görevimiz olmalıdır. Bu çok başlılığı ortadan kaldırmak için dilimiz döndüğünce, yıllardır yazar ve söyler dururuz. Tabii ki, bu sorun bu günün sorunu ve bu günün yanlış uygulama emirleri değildir. Tabii ki bu gün, bir ilgili çıkıp ta, bu şekle dur diyebilmelidir, diyerek bekliyoruz. Çünkü, Sayın Genel Müdürüm bu bilgi birikimi sizde mevcuttur.

Tabii ki bizim önerilerimiz, iyi niyetli bir istek ve arzudur.