Güneşimiz doğmak için teşvik yasası bekliyor
Serdar İSKENDER / Makina Yük. Mühendisi TÜTEV Enerji Danışmanı
Enerjide yüzde 76 oranında ithalata bağlanmış durumdayız. Diğer bir ifade ile ihtiyacımız olan enerjinin ancak yüzde 25'in yerli kaynaklarımızı kullanarak üretebiliyoruz.
Buna karşılık, hidroelektrik potansiyelimizin yüzde 70'ini, rüzgar potansiyelimizin yüzde 98'ini, jeotermal potansiyelimizin yüzde 95'ini elektrik enerjisi üretiminde kullanmıyoruz. Güneş enerjisini evlerin çatılarında bulunan kollektör yardımıyla su ısıtmak için kullanmamıza rağmen, elektrik enerjisi üretiminde hiç kullanmıyoruz.
Güneşimiz doğmak için teşvik yasası bekliyorGüneş cenneti olan Türkiye, güneş enerjisini kullanarak elektrik enerjisi üretme konusunda halen karanlıkta duruyor. Tüm dünyada, güneş enerjisini kullanarak elektrik üretimindeki kurulu güç hızla artarken, yılık güneşlenme süresi 120 gün olan ülkemizde, güneş enerjisi elektriğe dönüştürülemiyor.
Ülkemiz enerjide dışa bağımlı bir ülke konumundadır. Kullandığı enerjinin %76'sını ithal eden ülkemizin, enerji tüketiminde fosil kaynaklar önemli bir yer tutmaktadır. Petrol ihtiyacımızın % 92'sini, doğal gaz ihtiyacımızın da %99'unu ithalat yoluyla karşılamaya devam ediyoruz. İthal ettiğimiz doğal gazın yaklaşık %65'ini Rusya'dan alıyoruz. En tehlikelisi de, ithal ettiğimiz doğal gazın %55'ini elektrik üretiminde kullanıyoruz. 2010 yılında doğal gazdan elektrik üretimi yüzdesinin daha da yukarı çıkması bekleniyor. 2008 ve 2009 yıllarında yaşanan küresel finansal kriz nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de enerji yatırımları yavaşlamış ve durma noktasına gelmişti. Küresel kriz döneminde, enerji talebindeki düşüş nedeniyle enerji yatırımlarındaki yavaşlamanın etkisi hissedilmedi. Ancak, 2010 yılı başından itibaren sanayi üretiminin artışıyla birlikte enerji talebimizdeki artışta hız kazanmaya başladı. Mart-ekim dönemi ülkemizde elektrik enerjisinin en yoğun kullanıldığı dönemdir. Elektrik enerjisi talebinin arttığı bu dönemde, elektrik enerjisi doğal gazdan karşılanmak durumunda kalacaktır. Bu nedenle, doğal gaz kullanarak elektrik enerjisi üretiminin artması bekleniyor.
Fosil kaynaklar açısından fakir olan ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynakları açısından değerlendirildiğinde, önemli bir potansiyele sahiptir. Yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelimiz ise uzun zamandır değerlendirilmeyi bekliyor. Hidroelektrik potansiyelimizin % 65'i, rüzgar ve jeotermal potansiyelimizin ise %95'ini elektrik üretiminde kullanamıyoruz. Birkaç küçük uygulama dışında güneşi kullanarak elektrik enerjisi üretmiyoruz.
Güneş cenneti olan Türkiye, güneş enerjisini kullanarak elektrik enerjisi üretme konusunda halen karanlıkta duruyor. Tüm dünyada, güneş enerjisini kullanarak elektrik üretimindeki kurulu güç hızla artarken, yılık güneşlenme süresi 120 gün olan ülkemizde, güneş enerjisi elektriğe dönüştürülemiyor.
Dünyada, 2007 sonu itibariyle güneş enerjisine dayalı kurulu elektrik enerjisi kapasitesi 9 GigaWatt (GW) iken, 2008 sonunda bu kapasite yüzde 50'den fazla artarak 15 GW'a ulaşmıştır. 2008 sonu itibariyle, güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi kapasitesi Almanya'da 5.308 MegaWatt (MW), İspanya'da 3.223 MW, Amerika'da 1.173 MW, Japonya'da 2.149 MW, İtalya'da 350 MW, Fransa'da 87 MW, Çin'de 145 MW, Belçika'da 70 MW'dır.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, güneş enerjisinin kullanım alanları da giderek artıyor. Sanayi, ulaşım-iletişim araçlarının sinyalizasyon ve otomasyonu, elektrik üretimi, konut ve işyerlerinin ısıtılması, soğutulması, yemek pişirme, sıcak su temini, yüzme havuzu ısıtılması, tarımsal teknoloji, sera ısıtması ve tarım ürünlerinin kurutulması gibi alanlarda güneş enerjisinden yararlanılıyor.
Dünyada en fazla güneş enerjisi potansiyeline sahip ülkelerden biri olan ülkemiz güneş potansiyelini gerektiği gibi kullanamıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin en fazla güneş alan bölgesi konumunda. Akdeniz Bölgesi ise ikinci sırada yer alıyor. Türkiye'de yıllık güneş enerjisi potansiyelinin 380 milyar KiloWattSaat (kWh) seviyesinde belirtiliyor. Yılık güneşlenme süresi 120 gün olan ülkemizde, güneş enerjisine yatırım yapılması durumunda, birim metrekareden yılda ortalama 1.100 kWh elektrik enerjisi üretilebileceği hesaplanıyor.
Gelişmiş ülkeler, 2020 yılına yönelik enerji politika ve stratejilerinde yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının arttırılmasına büyük önem vermektedirler. 2020 yılında, toplam enerji tüketimindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranını AB yüzde 20'ye, ABD yüzde 15'e ve Çin yüzde 20'ye çıkarmayı planlanmaktadır. Bu hedefe ulaşabilmek içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı enerji politikalarının temeline yerleştirilmekte ve kullanımları teşvik edilmektedir.
Gelişmiş ülkeler tarafından büyük önem verilen yenilenebilir enerji kaynaklarına ülkemizde yeterince önem verilmediği gibi bu konuda bir teşvikte bulunmuyor. Güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmayı düşünen yatırımcılar, Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Teşvik Kanunu'nun çıkarılmasını bekliyor. Güneş enerjisinden elektrik üretimi için birçok yabancı şirketin fizibilite raporlarını hazırlayarak, yatırım için hazır olduğu ancak yasadaki belirsizlik nedeniyle yatırım kararlarını erteledikleri biliniyor. Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Teşvik Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde beklemeye devam ettikçe; Türkiye, güneş enerjisine yatırım yapmak isteyen yatırımcıları kaybedecek.
Ülkemizde güneş doğmak için Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Teşvik Kanunu'nu bekliyor.