Günü geldiğinde atama yapılır
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Günü geldiğinde TSK'nın komuta kademesi içinde hükümetimizin de uygun göreceği bir tercih ve atama söz konusu olabilir" dedi.
Arınç, bir gazetecinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli Oramiral Nusret Güner'in istifasını ve Deniz Kuvvetleri'nde yeni atama için sıkıntı yaşanabileceği yönündeki yorumları hatırlatması üzerine, Oramiral Nusret Güner'in görevinde başarılı bir subay olduğunu, Deniz Kuvvetleri Komutanı olmasının da kuvvetle muhtemel olduğunu kaydetti. Arınç, "Ancak kendisinin emekliliğini istemesi tamamen bireysel düşünceye ve karara dayanmaktadır" dedi.
Geçtiğimiz günlerde İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan bir davanın iddianamesinin kabul edildiğini hatırlatan Arınç, "Şimdi bu davanın iddianamesinde, sayın komutanımızın evladına karşı çok çirkin, çok edepsiz, çok büyük bir suç işlendiği yazılı. Zannediyorum ki sayın komutan TSK'da şerefli bir görev yaparken, böylesine alçakça bir komplo karşısında kalmış olmasını haysiyetine yedirememiş olmalı ve emekliliğini bu sebeple istemiş olmalı" dedi.
TSK'da kimin hangi göreve geleceğinin Yüksek Askeri Şura kararlarıyla tespit edildiğine dikkati çeken Hükümet Sözcüsü Arınç, yakın zaman önce Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve bazı kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemeleri üzerine, Hükümet'in atama sistemini çalıştırarak, yeni komuta kademesini şekillendirdiğini hatırlattı.
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her göreve atanacak güçlü generaller, amiraller bulunabilir. TSK, bunu kendi içinde düzenler, absorbe eder. Dolayısıyla, 'Oramiral Nusret Güner'in emekli olmasıyla yerine geçecek başka bir kimse kalmadı' iddiası çok yanlış ve çok yersiz bir iddiadır. Günü geldiğinde diyelim ki, önümüzdeki Ağustos ayında bir atama yapılacak olsa komuta kademesi içinde Hükümetimizin de uygun göreceği şekilde bir terfi ve atama sözkonusu olabilir."
Tutuklu subaylar için yapılacak düzenleme
Arınç, bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan'ın, tutuklu subayların durumuyla ilgili bir yasal düzenleme yapılacağına ilişkin sözlerini anımsatması ve "MİT Müsteşarı'nın yargılanması konusundaki 'izin' şartı getiren düzenlemeye benzer, yeni bir düzenleme mi yapılacak?" diye sorması üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Belli suçlamalar ve ithamlar için esasen, her görevde bulunan kamu görevlileri için bir süzgeç bulunmaktadır. Bu sadece MİT mensupları için değil. Bir vali için, hatta bir memur için bile... Ama bazı iddia ve ithamlar da 250'inci madde kapsamında böyle bir ön izne ihtiyaç duymadan savcılar tarafından soruşturulabiliyor veya dava açılabiliyor. Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında herhangi bir yasal düzenleme yapma gereği hiçbir şekilde konuşulmadı buna ihtiyaç da duyulmadı."