Günümüzün Nostradamus'undan Euro Bölgesi'ni terk etme rehberi

Krizleri öngören Roger Bootle, bu sefer 'euro'dan çıkışın yolunu gösteriyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

Modern zamanların Nostradamus'u olarak değerlendirilen İngiliz ekonomist Roger Bootle, 1999 yılına dotcom balonunu; 2003 yılında kaleme  aldığı "Money For Nothing" isimli kitabında ise küresel boyutta yaşanacak emlak krizinin finans sistemini çökerteceğini öngördü. Bugün ise euronun dağılacağını söyleyen Bootle,  eurodan çıkış içinyol haritası sunuyor.

Didem ERYAR ÜNLÜ

İSTANBUL - Modern zamanların Nostradamus'u olarak değerlendirilen İngiliz ekonomist  Roger Bootle, 1999 yılına dotcom balonunu; 2003 yılında kaleme aldığı "Money For Nothing" isimli kitabında ise küresel boyutta yaşanacak emlak krizinin finans sistemini çökerteceğini öngördü. İngiliz ekonomist, son olarak "Euroyu Terk Etmek: Pratik Rehber" isimli 114 sayfalık raporuyla, Wolfson Economics  ödülünü kazandı.

Bootle, "Eğer üye ülkeler euroyu terk edeceklerse, ekonomik süreç en iyi nasıl yönetilir?" sorusuna cevap olarak hazırladığı raporda, zayıf ekonomilerin euroyu ne şekilde terk etmeleri gerektiğini anlatıyor. Bugünlerde Londra merkezli danışmanlık
şirketi Capital Economics'i yöneten Bootle, "Politikacılara güvenmeyin. Euro bu şekilde devam edemez" derken, bölünmenin en sağlıklı ne şekilde nasıl gerçekleşeceğinin ipuçlarını veriyor.

Fortune dergisine "Euro, depresyon  yaratan bir makine. Politikacılar, en zayıf ülkenin borç sorununu çözmek için para verip duruyorlar. Kimse büyümeden bahsetmiyor. Euronun bölünmesi felaket yaratmaz; tam tersine Avrupa'nın yaşadığı karmaşaya son verir ve ekonomik büyümeyi geri getirir" açıklamasında bulunan Bootle, Avrupa Merkez Bankası'nın estirdiği umut rüzgarlarının ve ardı kesilmeyen kurtarma planlarının sadece acı sonu
geciktirdiğini düşünüyor. Bootle'a göre, euro bölgesi bir kaç yıl içinde parçalanacak. Bu durum kısa vadede iflaslar, borsalarda panik gibi sorunlara yol açacak. Fakat zayıf ülkelerin euro bölgesinde kalmaya devam etmesi, daha kötü bir sonuç verecek.
Avrupa'nın büyümeyi seçmek zorunda olduğunu savunan Bootle, euronun bölünmesinin büyümeyi çok hızlı bir şekilde geri getireceğine inanıyor. Bootle mevcut Avrupa tablosunu şöyle çiziyor:

Avrupa'nın en zayıf ülkeleri Euro Bölgesi'nde kalmaya devam ederlerse, en büyük
iki sorunlarını çözemezler. Birinci sorun Yunanistan ve İtalya'da GSYIH'nın yüzde 100'ünü geçen borç oranı. İkincisi ise Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya'nın rekabet güçlerini kaybetmiş olmaları. AB ülkeleri arasındaki rekabetçilik düzeyi farkı senelerdir artıyor. Bu, çekirdek ülkeler ve çevre ülkelerdeki işgücü maliyetlerinde izlenen uçurumdan kaynaklanıyor.

Örnek vermek gerekirse, 1999-2011 yılları arasında, bir otomobil veya bilgisayar üretmenin işgücü maliyeti İtalya'da yılda yüzde 3.4; İspanya'da yüzde 4.3; İrlanda'da
yüzde 4.1 oranında arttı. Almanya'da ise bu artış yüzde 0.9 oranında oldu. Bu da çevre ülkelerde yüzde 30-40 oranında rekabetçilik açığına yol açtı. Bunun sonucu olarak, İtalya'nın küresel ihracattaki payı 1990'da yüzde 5 iken, geçtiğimiz sene yüzde 2'ye geriledi. Eğer euroda kalacaklarsa, bu ülkelerin, vergi artırımı; kamu harcamalarında kısıntı ve maaşların düşürülmesi gibi tasarruf politikaları uygulamaları gerekir. Fakat bu süreç 10 yılı alır. Öte yandan, borçları ve faiz ödemeleri yükselmeye devam eder.

Yol haritası

[PAGE]

Yol haritası

Zor durumda olan ülkelerin birer birer eurodan çıkacaklarına inanan Bootle'ın çizdiği yol haritası ise şöyle:

Öncelikle Bootle'a göre, zor durumda olan bir ülkenin eurodan çıkışı uluslararası bir yasa ile açıklanabilir. Bu doğrulda, parlamento onayına ihtiyaç duyulmaz. Bu unsur gizlilik açısından önem taşıyor

Örneğin İspanya, eurodan çıkmaya karar verirse; hükümet bu kararı Cuma akşamı açıklar. Pazartesi günü ise tüm maaşlar, banka mevduatları, emeklilik fonları ve fiyatların, euro ile bire bir oranda peseta'ya dönüşeceğini belirtir. Haftasonu tüm banka şubeleri ve ATM'ler kapatılır. Elektronik para transferine izin verilmez. Böylece vatandaşların dönüşüm yapılmadan yurtdışına para kaçırmaları engellenir.

Eurodan çıkan ülkeler, para basmaya başlarlar. Geçiş döneminde tüm işlemler kredi kartı veya nakit kartlarla yapılır.

Pazartesi sabahı itibariyle, euro yabancı döviz olarak hayatına başlar. Değeri, yeni peseta karşısında önemli ölçüde yükselir.

Ülkelerin bu süreçte tüm borçlarını yerel para birimine dönüştürmeleri gerekir.

Eurodan çıkan ülkelerin faiz ödemelerini durdurmaları ve borçlarının GSYIH'nın yüzde 60'ına çekilmesini talep etmeleri gerekir.

Eurodan çıkan ülkelerde, ithalat maliyetinin artması sonucunda enflasyon da yükselecek. Fakat bunun yanında maaşlarda da artış yaşanacak.

Yeni yerel dövizlerin euro karşısında büyük değer kaybı yaşaması gerekecek. Örneğin Yunan para biriminin euro karşısında yüzde 55; İspanya ve İtalya para birimlerinin yüzde 40; İrlanda para biriminin ise yüzde 25 oranında değer kaybetmesi gerekiyor.

Eurodan çıkan ülkelerde ekonomik büyüme aylar boyunca negatif olurken, işsizlik de artmaya devam edecek. Dünya borsaları zor süreçler yaşayacak. Fakat parasını 10 yıl önce devalüe eden Arjantin'de olduğu gibi, bir sene içinde bu ekonomiler de, ihracat sayesinde büyümeye başlayacak.

Çekirdek ülkeler euroyu terk etmeyecek

"Avrupa için ortak para biriminden vazgeçmek artık düşünülemez bir seçenek değil; tam tersine doğru bir seçenek" diyen Bootle, çekirdek ülkelerin euroyu terk etmesini öngörmüyor. Almanya, Hollanda, Avusturya ve diğer kuzey Avrupa ülkelerinin euro bölgesinde kalmaya devam edeceklerini ifade eden Bootle, bunu sonucunda da euronun dolar ve sterlin karşısında güçleneceğini kaydediyor.