Güvenli internet için öneri raporu hazırlandı
Güvenli internet uygulamasında ortak karar alınması için İstanbul Bilgi Üniversitesinde geniş katılımlı toplantı düzenlendi.
İSTANBUL - Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın önerisiyle güvenli internet uygulamasında ortak karar alınması için İstanbul Bilgi Üniversitesinde geniş katılımlı toplantı yapıldı.
Üniversitedeki "Mahkeme Salonu" adlı sınıfta düzenlenen toplantıya, İnternet Kurulu, BTK, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve sektördeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, toplantıda özellikle sivil toplum kuruluşlarının, BTK'nın güvenli internet usul ve esaslarını eleştirir boyutta konuları ele aldığını söyledi.
"Filtre olsun ama devlet yapmasın. Özel sektörler bu işi yapsın" gibi farklı görüşlerin de toplantıda konuşulduğunu ifade eden Özeren, şöyle konuştu:
"Burada özellikle kamunun büyük bir kesimini ilgilendiren kararlar alınırken sivil toplum kuruluşlarına danışılması gerektiği görüşü ortaya çıkıyor. Bu görüşleri hem Ulaştırma Bakanlığına hem de BTK'ya ileteceğiz. İnanıyorum ki onlar da toplumun hassasiyetlerine dayanarak farklı kararlar ve düzenlemeler içerisinde olacaktır. Hassas bir süreç."
Toplantıyı eski Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın önerisiyle gerçekleştirdiklerini belirten Özeren, "Geç kalınmış bir toplantıydı ama yaptık. İnşallah bu grupla daha sık bir araya gelip internetin içeriklerini, zararlı ve olumlu kısımlarını tartışırız" dedi.
Öneri raporu
Toplantı sonunda katılımcılar, internetin güvenli kullanımına ilişkin usul ve esaslarla ilgili görüş ve önerilerde bulundu.
Ulaştırma Bakanlığı ile BTK'ya iletilmek üzere hazırlanan öneri raporunda şunlar kaydedildi:
"BTK'nın kurul kararı iptal edilsin, merkezi filtreleme olmasın, filtreleme her ISP'nin kendi belirlediği ve kullanıcıların taleplerine göre şekillensin, ISP ve sivil toplum kuruluşları filtreleme konusunda kullanıcıya yönelik algı oluşturmada aktif rol alsın, filtreleme konusu sivil toplum kuruluşları bünyesinde tartışılsın.
BTK regülatör kurumdur, icracı olmamalıdır.
İşin eğitim ve bilinçlendirme yönü ön plana çıkarılsın.
Tüm okullara yeni medya okuryazarlığıyla ilgili dersler konulsun.
Türkiye'deki tüm iletişim fakülteleri, internetin bilinçli kullanımı konusunda içerik hazırlayıp tüm halkı bilgilendirmek için sertifika programı düzenlesin.
BTK'nın şeffaf olması lazım. Kurumun dışsal bir otorite tarafından denetlenmesi gerekiyor.
İsteyen istediği filtreyi kullansın. BTK icracı olmasın, düzenleyici olsun. Sivil toplum kuruluşları aracılığıyla bu işi takip etsin.
Tüm düzenlemelerde kişisel verilerin korunmasına vurgu yapılsın, merkezi filtreleme olmasın.
DNS, Proxy teknolojileri yasaklama şeklindeki tercihten vazgeçilmesi gerekir.
Bilinen sivil toplum kuruluşlarından oluşan bağımsız ve yaptırım gücü olan bir kurul oluşturulsun (akademisyen, hukukçu ve psikolog) ve bu kurul tüketici şikayetlerini değerlendirsin.
Filtreleme çocuklar için yapılıyorsa mevcut listeden (standart paketten) müstehcenlik tanımı çıkarılsın.
5651 sayılı kanunu masaya yatırmak gerekir. TİB'i doğuran yasa bu. 5651'in dünya standartlarına getirilmesi lazım.
Kurul kararındaki madde 9/f.2 hayata geçirilsin.
İdari para cezalarına ilişkin madde 9/f.8 muğlak, açığa kavuşturulsun.
Kişilerin ifade özgürlüğüne ilişkin, kendilerini ifade ettikleri sitelerin filtrelenmemesi, sansürlenmemesi, kelimeleri temel alan filtreleme taslağının tamamen geri çekilmesi, belirli toplulukları tanımlayan (lezbiyen, gey gibi) kelimelerin yasaklanmaması...
Uygulama tamamen kaldırılsın ama devam edecek olursa 4 farklı pakette filtreleme olacak, o zaman standart paketten çocuk pornografisi hariç hepsi kaldırılsın.
Kurum kararında yapısal değişiklikler yapılmalı. Öncelikle veri tabanlarının ve veri tabanı sahiplerinin düzenlenmesi gerekir.
20 Haziran'dan önce bir toplantı daha yapılsın.