Haciz ve ihtiyati hacizde mükellef lehine mahkeme kararları 30 gün içinde uygulanacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nazmi KARYAĞDI

Hukuk devleti ilkesinin en temel özelliklerinde biri idarenin tüm işlemlerini hukuka bağlı olarak yerine getirmesidir. Bunu sağlamanın bir yolu da idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tâbi olmasıdır. Nitekim vergi dairesince mükellef hukukunu ilgilendiren bir alanda işlem yapılmışsa mükellef idari yollarla çözemediği sorununu, bu işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla yargı yerinde, hakkını arama yoluyla çözme imkânına sahiptir.

Vergi mükellefi bir uyuşmazlığı yargı yerine götürmüş ve idare ve vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay mükellef lehine esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin bir karar vermişse, idare bu kararın kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içinde karar lehinde işlem tesis etmek zorundadır (İdari Yargılama Usulü Kanunu Md.28, 1.fıkrasının 1. bendi).

Belirtilen bu düzenlemeye 1994 yılında hukuk devleti, hak arama özgürlüğü, temel hak ve hürriyetlerin korunması, mülkiyetin korunması ve kuvvetler ayrılığı ilkelerine aykırı şekilde bir istisna getirilmişti. 

Buna göre; hakkında haciz ya da ihtiyati haciz işlemi uygulanan mükellefin bu işlemin hukuka aykırı bir şekilde tesis edildiği iddiasıyla vergi mahkemesine gitmesi, vergi mahkemesinin de işlemi hukuka aykırı görüp yürütmenin durdurulması ya da esasa ilişkin işlemin iptali yönünde karar vermesi durumunda İdare bu kararı uygulamayıp, tüm hukuk yolları tüketilip karar kesinleştiğinde nihai karara göre işlem yapmaktaydı (İdari Yargılama Usulü Kanunu Md.28, 1.fıkrasının 1. bendi son cümle).

İdare tarafından, yaklaşık 20 yıl “kanunlara uygunluk” perspektifinde uygulanan ancak özünde “hukuka, mükellef haklarına, insan haklarına ve Anayasaya” aykırı olan bu düzenleme 22 Kasım 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildi. 

Artık diğer idari işlemler gibi haciz ve ihtiyati haciz işlemlerinde mükellef lehine bir yargı kararı varsa idare bu kararı 30 gün içinde uygulamak zorunda.

Haciz ve ihtiyati haciz konusundaki istisna neden iptal edildi?

Kamu alacağının garanti altına alınması ve bir an önce tahsil edilmesi, vergi ödeyen mükelleflerle ödemeyen/ödeyemeyen mükellefler arasında hukuk ve kanun dairesinde eşitliğin sağlanması oldukça önemlidir. Esas itibariyle zora dayalı tahsilat kapsamına giren, ödenmeyen vergi borçlarının tahsil edilmesi de kendi içerisinde hukuka uygun olarak gerçekleşmek durumundadır. 

İşte bu çerçevede Anayasa Mahkemesi’nin 10.7.2013 ve 2103/90 sayılı kararındaki iptal gerekçelerinin şunlar olduğunu görmekteyiz:

- Devletin, yargı denetimine tabi tutulmuş ve yine yargı organlarınca hukuka aykırı olduğu yönünde karar verilmiş bir işlemi uygulamaya devam etmesi, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

- Hukuk devleti ile hukukun temel kılınması, idarenin eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olmasının temel amaçlarından birisi de, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilen bir işlemden dolayı kişilerin daha fazla zarar görmemesi ve menfaatlerinin ihlal edilmemesidir.

- Hukuka aykırı olduğu yönünde karar verilen işlemin halen yürürlükte olması ile yargı kararlarının idare tarafından işlevsizleştirilmesi, yürütmenin yargı karşısında üstün bir konuma taşınması sonucunu ortaya çıkaracaktır ki bu da kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır.

- Açıkça hukuka aykırı olması nedeniyle yargı kararıyla iptal edilen ihtiyati haciz ve haciz kararının uygulanmaya devam edilmesi kişilerin temel hakkı olan mülkiyet hakkının kullanılmasını engellemektedir.

- Yargılamayı yapan mahkeme tarafından verilen kararın dikkate alınmaması, bu kararın kesinleşmesine kadar beklenilmesi adil yargılanma hakkının açıkça ihlalidir.

- Yargı kararını dikkate almaksızın idarenin işlemine kesin karar çıkana kadar devam etmesi idarenin her türlü işlem ve eylemine karşı yargı yolunun açık olduğu hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.

AYM kararı: Mükellef hakları adına ciddi bir kazanım
Anayasa Mahkemesinin (AYM) bu iptal kararından sonra diğer idari işlemler gibi haciz ve ihtiyati haciz işlemlerinde mükellef lehine bir yargı kararı varsa idare bu kararı 30 günlük süre içinde uygulamak zorunda.

Bu konularda ilginizi çekebilir