Hak örgütleri Uludere'de buluştu
Aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD), Mazlum-Der ve baroların yer aldığı bazı sivil toplum örgütlerince Uludere ilçesindeki olayla ilgili Gülyazı köyünde açıklama yapıldı
ŞIRNAK - Diyarbakır, Batman, Şırnak, Siirt ve Van'dan gelen İHD, Mazlum-Der şube başkanları ile ve baro başkanlarından oluşan 20 kişilik heyet 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısı ile Gülyazı Köyü'nde bir araya geldi.
Heyet mezarlıkta Uludere'deki olayda hayatını kaybeden 34 kişi için dua etti.
Burada ortak açıklamayı okuyan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 10 Aralık'ın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 65. yıldönümü olduğunu belirterek, bu nedenle çeşitli etkinlikler düzenlediklerini söyledi.
"Bu yıl özellikle Roboski'de olmak istedik. Çünkü Roboski, bu ülkede yaşanan 30 yıllık savaş sürecinin adeta bileşkesidir. Savaşın son bulması, ölümlerin olmaması için çırpınırken, iki yıl önce bu bölgede 34 insanımız katledildi" diyen Bilici, bu yıl dünya çapında hala savaşların sürdüğünü belirtti.
Bilici, Uludere olayının faillerinin yargı önüne çıkarılması gerektiğini ifade ederek, "34 yurttaşımızı katleden kişiler halen devlet tarafından korunmaktadır. Bu hava harekatının talimatını veren ve olayın birinci derece sorumlusu siyasal iktidar, halen hesap vermiş değil. Öncelikle yaşam hakkına yönelik ihlallere son verilerek, başta Roboski ile Yüksekova'daki katliam olmak üzere yaşam hakkına yönelik ihlallere ilişkin etkili ve hızlı bir soruşturma yürütülmelidir" diye konuştu.
Barış sürecine yönelik müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğine dikkati çeken Bilici, ülkenin demokratikleşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istediklerini bildirdi.
"Adil soruşturma devletin başta gelen sorumluluğudur"
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de 2 yıl önce Uludere'de yaşanan olayı hatırlatarak, "Bundan 2 yıl önce insan haklarının en ağır ihlali gerçekleşti burada. Yaşam hakkının en ağır şeklini fütursuzca gerçekleştirdiler. Çoğu çocuk 34 insanımız, 34 Roboskili vahşice katledildi. Yaşam hakkına, insan hakkına hiçbir saygı gösterilmedi. Yaşam hakkında ağır ihlal oluşturan bu eylemin etkili ve hızlı bir şekilde duraksamadan adil bir şekilde soruşturulması devletin başta gelen sorumluluğudur" dedi.
Soruşturmanın gizli yürütüldüğünü dile getiren Elçi, soruşturmada adil yargılama hakkı ilkelerine uyulması gerektiğini belirtti.
Elçi, dosyanın askeri savcılığa sevk edildiğini anımsatarak, şöyle konuştu:
"Bu eylemle anayasadaki ve yasalardaki en temel haklar ayaklar altına alınmıştır. Bu ağır katliamla aslında insancıl hukukun en temel kuralları ihlal edilmiştir. Cenevre Sözleşmelerinin ortak 3. maddesi uluslararası niteliği olmayan bölgesel çatışmalarda da insancıl hukuka riayet edilmesi gerektiğini belirtiyor. Devletlerin ve çatışan tarafların böyle bir sorumluluğu var. Eğer ulusal makamlar Türkiye'deki adli ve idari makamlar bu ağır suçu gerektiği gibi soruşturmazlarsa böyle bir durumda uluslararası toplumun sorumluluğu ortaya çıkar."
Yaşamını yitirenlerin yakınları adına konuşan Veli Encü ise olayın üzerinden 713 gün geçtiğini belirterek, faillerinin cezalandırılması gerektiğini kaydetti.