Hakiki devrim elektronikte oluyor, kimse farkında değil

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ünal SADE / Kamu Yönetimi Uzmanı

Deloitte'un hazırladığı son rapor olan "Elektronik Haberleşme ve Eğilimler 2011" raporu çok önemli tespitler ve yorumlar içeren bir çalışma olarak kamuoyunun dikkatine sunuldu.

Raporun zengin içeriğinin maalesef basında çokça yer almadığını söylemek durumundayım. Raporu okumaya başladığımda Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 28 Mayıs 1990'da Atatürk Kültür Merkezi'nde Bilgisayar Kongresi'nde yaptığı konuşmada sarf ettiği şu sözler geldi:

"Çok yıllar öncesi 1978'de bir elektronik dergisini bana getirdiler. O tarihlerde bu konularla ilgiliydim. Türkiye o sırada "tek yol devrim" laflarıyla çalkalanıp duruyor. Sağ-sol kavgaları devam ediyor. Elektronik dergide iç kapakta, çok enteresan bir makale gördüm. Yazarı Amerikalı. Diyor ki; "Bugün sokaklarda tek yol devrim diye bağrışan çok kimse var. Bu devrim değildir, hakiki devrim elektronikte oluyor, kimse farkında değil."

Turgut Özal Amerikalı yazara gönderme yaparak yaptığı tespitte her zamanki gibi önemli bir gerçeğe işaret ediyordu. Ancak sanırım elektronik devrimin kısa sürede alacağı yolu belki o bile hayal edemiyordu.

Deloitte'nin raporu bu anlamda çok önemli bir rapor. Şimdi rapordan hareketle "Elektronik Haberleşme" de yaşanan gelişmelere bir göz atalım.

Yeryüzündeki 6.9 milyar insanın:

· %70.8'inin evinde TV,

· %27,3'nün evinde bilgisayar bulunuyor

· İnsanların %70'inden fazlası mobil telefon kullanıcısı

· Dünya üzerinde internet bağlantısına sahip hane sayısı 500 milyona

ulaşmış durumda.

Afrika bilişim teknolojilerine de aç

Ancak burada henüz bir stabilizasyondan söz etmek mümkün değil. Gelişmiş ülkelerle-gelişmekte olan ülkeler arasında hala ciddi bir makas bulunmaya devam etmektedir. TV alıcısına sahip hane oranı gelişmiş ülkelerde %98 iken, gelişmekte olan ülkelerde %72.4 dür. Bilgisayara sahip hane sayısı ise gelişmiş ülkelerde %71 iken, gelişmekte olan ülkelerde %22.5 dir. İnternet bağlantısına sahip hane sayısı gelişmiş ülkelerde %65.6 iken, gelişmekte olan ülkelerde %15.8 dir. İnternet kullanıcı sayısı son beş yılda iki katı artarak 2 milyara ulaşmıştır.

Dünya'da internet kullanım oranları ise;

· Gelişmiş ülkelerde %71

· Gelişmekte olan ülkelerde %21

· Afrika'da %9.6

· Dünya ortalaması %30

Kara Afrika'nın yaşadığı yoklukların bilişim alanında devam ettiği buradan açıkça görülmektedir. Bilişim teknolojilerin raporun ifadesiyle "sadece insanları değil, insanların kullandığı ya da insanlara hizmet için çalışan tüm cihaz, makina ve sistemleri kapsama alanı içine aldığı; giderek artan oranda insanların yaşadığı mekanlar (evler, ofisle vb) ile dünya üzerindeki diğer canlı ve nesneler de bu kapsama dahil" olduğu düşünüldüğünde "açlık" sorunu aşamamış Afrika'nın bu noktadaki yokluğunu daha iyi anlamamızı sağlamaktadır. Ancak bu alandaki "yokluk" lar giderilmeden "bilgi toplumu" olma yolunda mesafe alınamayacağı gerçeğini de acı bir şekilde bize hatırlatmaktadır. "Bilgi Toplumu" olunmadan açlık dahil hiç bir konuda ciddi mesafe alınamayacağı gerçeğini de...

Mobilin önlenemez yükselişi

2010 yılı sonu itibariyle mobil telefon sayısı 5,3 milyara ulaşmıştır. Dünyadaki insanların %90'ından fazlası mobil şebekelerin kapsama alanına girmiş durumdadır.

Sadece Çin ve Hindistan'da son bir yılda 300 milyon yeni mobil telefon abonesi oluşmuştur. Gelişmiş ülkelerde mobil abone sayısında doyuma ulaşılmış ve ortalama yaygınlık %116 seviyesini yakalamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama yaygınlık oranı %68'lerde olup artış eğilimi devam etmektedir. Mobilde yaşanan bu yükseliş trendinin diğer bir ucu da sabit genişbantta (hızlı internette) gözlemlenmektedir. Hızlı internet kullanıcı sayısı 2010 yılı sonunda 550 milyona ulaşmıştır. Dağılım adaletsizliği burada da kendisini göstermekte ve Gelişmiş ülkelerde %24 olan sabit genişbant yaygınlığı, gelişmekte olan ülkelerde %4, açlığın pençesinde ölüm kalım savaşı varan Afrika'da maalesef %1 düzeyindedir. Haberleşmede trend insanların iletişim ihtiyaçlarını her zaman ve her yerde mobil olarak karşılama ve olağanüstü hızlanan internet olarak karşımıza çıkmaktadır.

Elektronik haberleşme pazarı büyümeye devam ediyor

2010 yılında elektronik haberleşme pazarı bir önceki yıla göre %4.7 büyüyerek 3.660 milyar dolara ulaşmıştır. Bu pazarın %28,7'si ABD, %25'i AB Ülkelerinde, %13'ü BRİC Ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin), %9.3'ü Japonya'da %23.5'i diğer ülkelerde oluşmaktadır. 3.660 milyar dolar büyüklüğündeki pazarın dağılımı ise şu şekildedir:

· %53 Telekomünikasyon (sabit-mobil-internet-oyun-mesaj-müzik)

· %47 Bilgi teknolojileri, (IT ekipmanlar,IT servisler,Sofware)

Süreç içerisinde sabit ses hizmetlerinde azalmaya karşın mobil ses hizmetlerinde artış eğiliminin devam edeceği ve mobil trafiğin 5 yıl içinde 66 kat artacağı tahmin edilmektedir. 2015 yılına gelindiğinde mobil trafiğin %75'inin veri, %25'in ses kaynaklı olacağı tahmin edilirken; sabit tarafta ise ses trafiği azalırken veri trafiğinin her yıl %50 artacağı beklenmektedir.

Tüm bu gelişmelerin doğal sonucu olarak bazı yeni mobil hizmetlerin gelişmesi ve bazı sabit hizmetlerin mobil hale geleceğini tahmin etmek elbette güç olmayacaktır.

Konu hakkında farklı detaylara ulaşmak isteyenler Deloitte'un raporunun tamamını okuyabilirler ama ben sizlere bu yazıda konuya ilişkin küçük bir pencere açmak istedim.