Haklı olduğumuz ortaya çıktı

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Genelkurmay'ın TSK mensuplarının yargılandığı bazı davalarla ilgili suç duyurusunda bulunmasına ilişkin "Bugün gelinen noktada bizim haklı olduğumuz çıktı" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ZONGULDAK  - CHP  Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bartın'da partisinin belediye başkan adayları tanıtım toplantısı öncesi Zonguldak'ın Devrek ilçesinde kendisini karşılayan partilileri selamladı.

Burada gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, TSK'nın suç duyurusuna ilişkin görüşünün sorulması üzerine, bu konuda yıllardır şikayet ettiklerini belirterek, delillerin çoğunun usulsüz olduğunu ve savunma hakkının kısıtlandığını defalarca dile getirdiklerini söyledi.

Hükümet yetkililerinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerini "Ergenokoncu" olarak suçladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bugün gelinen noktada bizim haklı olduğumuz çıktı ortaya. Açık çek verdiğimizi ifade ettim. Getirsinler bu özel yetkili mahkemeleri Türk hukuk tarihinden tümüyle silelim, kaldıralım, yargılamaları yeniden başlatalım.  Biz bu konuda açık çek veriyoruz. Çünkü adalet herkes için zorunlu bir unsurdur. Adaletin olmadığı bir dünya, dünya değildir.

Adaleti sağlamamız lazım. Adalet, milletin ortak vicdanıdır. Bunu sağlamamız gerekiyor. Suç duyurusunda bulunulsun ya da bulunulmasın çok önemli değil. Siyasiler olarak düşünüp geriye baktığımızda bu davanın avukatlığını kim üstleniyordu acaba? Ben değil. Bu davanın avukatlığını üstlenen Recep Tayyip Erdoğan değil miydi? Şimdi 'bize kumpas kurdular, milli orduya kumpas kurdular' diyor. Sen bu ülkeyi yönetmiyor muydun?"

Hükümet El Nusra'ya silah gönderiyor

Hatay'da durdurulan tırla ilgili soru üzerine de Kılıçdaroğlu, defalarca hükümetin Suriye'nin iç işlerine karıştığını söylediklerini belirtti.

"Hükümet, Suriye'deki El-Kaide, El Nusra militanlarına silah gönderiyor. Bu, çok açık, net yargı kararlarıyla ortaya çıktı" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Adana'da sarin gazı bile yakalandı. Bu hem medyaya hem yargıya intikal etti. Yakalanan tır, Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası meşruiyetini tartışma haline getirir. Bir devlet yasa dışı yollardan bir başka ülkenin iç işine müdahale edip taraflardan birisine silah göndermez. Bu doğru değildir"

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın operasyonel görevi olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Yasasında böyle bir yetki de yoktur. Hangi gerekçeyle aranmıyor? Devletin savcısı çalışamaz hale geliyor. Devletin hakimi çalışamaz hale geliyor. Devletin çivisi çıkmış. Savcı gidiyor, ihbar var, bu tırda silah var diye, vali, jandarmaya, polise emir veriyor, 'geri çekilin' diyor. Savcı nasıl arama yapacak? Böyle bir devlet olabilir mi, böyle bir anlayış olabilir mi" diye konuştu.

İçişleri Bakanı tırda silah olduğunu kabul etti

Kılıçdaroğlu, "İçişleri Bakanı bu konuda 'herkes işine baksın' diyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine de şunları söyledi:

"İçişleri Bakanı bir itirafta bulundu. Dolaylı olarak tırda silah olduğunu kabul etti. Bu, ileride Türkiye'nin başına çok ciddi sorunlar açacak. Çünkü, diyecekler ki sizin bakanınız zaten itiraf etti. Herkes işine baksın. Savcının işi nedir? Savcının işi, yasadışı silah varsa bir yerde onları bulmak değil midir? Polisin görevi savcıya destek olmak değil midir? Ne zamandan beridir yürütme organı yargıya müdahale etmeye başladı ve bu da meşru görünmeye başlandı. Böyle bir kural var mı hukuk devletinde?"

Bu konularda ilginizi çekebilir