”Hal yasası 2011 Mart'ında yürürlüğe girecek”
Bakan Ergün, "Yasanın sebze ve meyve fiyatları üzerinde nasıl bir etki meydana getirebileceğini bilmiyorum" dedi.
İSTANBUL - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, sebze meyve fiyatlarındaki artışın hal yasasından kaynaklandığı iddialarına ilişkin, "Hal yasası 2011 Mart'ında yürürlüğe girecek. Yürürlüğe girecek olan bir yasanın sebze ve meyve fiyatları üzerinde nasıl bir etki meydana getirebileceğini şahsen bilmiyorum" dedi.
Hindistan-Türkiye-Bağımsız Devletler Topluluğu İş Forumu'nun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Ergün, bir gazetecinin sebze meyve fiyatlarındaki artışın hal yasasından kaynaklandığı iddialarını hatırlatması üzerine Ergün, sözü edilen artışın konjonktürel, ramazan ayında tüketimin artması ve aşırı sıcakların üretimi olumsuz etkilemesi nedeniyle olabileceğini, meyve ve sebze piyasasının dalgalanmalara ve mevsimsel etkilere çok açık bir piyasa olduğunu anlattı.
Ergün, şunları söyledi:
"Hal yasası 2011 yılının mart ayında yürürlüğe girecektir. Yürürlüğe girecek olan bir yasanın sebze ve meyve fiyatları üzerinde nasıl bir etki meydana getirebileceğini şahsen bilmiyorum. Mevsimsel etkiler olabilir, aşırı sıcaklar meyve sebze üretimini çok etkilemiş olabilir. Her halde aşırı sıcaklar Ziraatçiler Derneği'ndeki arkadaşları da biraz fazlaca etkilemiş olmalı ki henüz yürürlüğe girmemiş olan bir dahaki sene yürürlüğe girecek olan yasanın fiyatları etkilediğini düşündüler diye tahmin ediyorum.
Yoksa onun olumlu etkileri olacak yürürlüğe girdiğinde... Çünkü sebze ve meyve ticaretindeki yüzde 20'lik ilave vergi yükleri ortadan kalkmış olacak. Sadece bu vergi yüklerini düşünseniz, sebze ve meyve fiyatlarında yasa yürürlüğe girdiğinde yüzde 20-25'lik bir düşme gerçekleşmiş olacak teknik olarak. Yoksa fiyatları artıran bir etki olmaz."
"Sivil toplum örgütleri Anayasa değişikliği tartışmalarına katılmalı"
Halkın Anayasa değişikliği konusundaki fikirlerinin olgunlaşması için tartışılmasına ihtiyaç olduğunun altını çizen Ergün, şöyle devam etti:
"Sivil toplum örgütlerinin bu tartışmaya katılmalarında, Anayasa değişikliğinin ülkeye ne getirdiğine, ne götürdüğüne dair olumlu olumsuz her açıdan tartışmalarında fayda vardır. Bu tartışmaya sivil toplum örgütlerinin katılma isteğinde bulunmaması demokratik zeminin güçlenmesi açısından büyük bir eksiklik olur. Sivil toplum örgütleri, ister TÜSİAD olsun, ister MÜSİAD olsun, ister TOBB olsun, başka sivil toplum örgütleri olsun Anayasa değişikliğinin içeriği konusunda tartışmalara katılmalılar. Bu tartışmalardan doğacak olan netice, halkın Anayasa değişikliği konusundaki fikrinin olgunlaşmasını sağlayacaktır.
İnsanlar bir oy vereceklerdir. Kimse oyunun rengini açıklamak gibi bir durumla karşı karşıya kalmayabilir. Bazıları açıklar, bazıları açıklamaz. Ama tartışmaya katılmak, demokratik zeminin güçlenmesi açısından doğrudur. Hangi maddenin ne getirdiğini, hangi maddeyle Türkiye'nin ne kazanacağı ya da ne kaybedeceğini sivil toplum örgütlerinin tartışması kadar normal bir şey olamaz. Tartışmasını istemek, toplumun kararının olgunlaşması açısından önemlidir. Biz de bu açıdan sivil toplum örgütlerinin tartışmaya katılmasının doğru olduğunu düşünüyoruz."