Halka açık olmayan anonim şirketlerde kayıtlı sermaye sistemi

Soner ALTAŞ

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bu yazımızda "Kayıtlı sermaye sistemi nedir? Halka açık olmayan anonim şirketler kayıtlı sermaye sistemine nasıl geçebilir? Bu sistemin esas sermaye sisteminden farkı var mıdır? Kayıtlı sermaye sistemini seçmenin avantajları nelerdir?" sorularını cevaplamaya çalışacağız.  
Öncelikle belirtelim ki, kayıtlı sermaye sistemi ilk defa 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen bir sistem değil. Bu sistem aslında uzun bir süredir halka açık şirketler tarafından uygulanıyor. Çünkü 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 12'nci maddesi hisse senetlerini halka arz etmek üzere kurulan anonim ortaklıklar ile kurulmuş olup da sermaye artırmak suretiyle hisse senetlerini halka arz edecek olan anonim ortaklıklara, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)'ndan izin almak şartı ile kayıtlı sermaye sistemini kabul etme imkanı veriyor. Bu çerçevede, halka açık anonim ortaklıklar esas sermaye sistemine tabi olabildikleri gibi, istedikleri ve SPK'dan izin aldıkları takdirde esas sermaye sisteminden çıkıp kayıtlı sermaye sistemini de kabul edebiliyorlar.
Halka açık olmayan anonim şirketler ise bahsedilen kayıtlı sermaye sisteminden bugüne kadar yararlanamadı. Çünkü 6762 sayılı eski Ticaret Kanunu sadece esas sermaye sistemine izin veriyordu. Hal böyle olunca da, kapalı tabir ettiğimiz halka açık olmayan anonim şirketler zorunlu olarak esas sermaye sistemine tabi oldular. İşte bu farklılık 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile ortadan kaldırıldı ve kapalı anonim şirketlere de kayıtlı sermaye sisteminin yolu açıldı. Dolayısıyla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, kapalı anonim şirketler de, tıpkı halka açık anonim ortaklıklar gibi, esas sermaye sisteminden çıkıp kayıtlı sermaye sistemine geçebileceklerdir. 
Kayıtlı sermaye sisteminin esas sermaye sisteminden farkı nedir, kısaca ona da değinelim: Esas sermaye "tamamı anonim şirket esas sözleşmesinde taahhüt edilmiş bulunan sermayeyi", kayıtlı sermaye ise "sermayenin artırılmasında yönetim kuruluna tanınmış yetki tavanını gösteren sermayeyi" ifade eder. Yani, kayıtlı sermaye sisteminde, şirket genel kurulu tarafından bir sermaye tavanı belirlenmekte ve yönetim kuruluna bu tavanı aşmamak kaydıyla sermaye artırımında serbestlik verilmektedir. Böylece, yönetim kurulu anılan tavana ulaşıncaya kadar birkaç kere sermaye artırımına karar verebilmektedir. Örneğin; başlangıçtaki sermayesi 200 bin TL olan şirketin kayıtlı sermaye tavanı 1 milyon TL olarak belirlenir ve yönetim kurulu alacağı kararlarla sermayeyi önce 200 bin TL'ye, sonra 400 bin TL'ye, sonra da sırasıyla 800 bin TL'ye ve 1 milyon TL'ye çıkarır. Esas sermaye sisteminde ise bir sermaye tavanı bulunmamaktadır. Şirket sermayesi, ancak genel kurulun alacağı karara istinaden artırılmakta ve bu artırım bir kerede yapılmaktadır. Örneğin, genel kurul 100 bin TL olan şirket esas sermayesinin 200 bin TL'ye artırılmasını kararlaştırabilir. Bu sermayenin 400 bin TL'ye artırılabilmesi için ise yeni bir genel kurul toplantısı yapılması gerekir.
Peki, kayıtlı sermaye sistemine nasıl geçilir? Kayıtlı sermaye sistemi kuruluşta kabul edilebileceği gibi sonradan esas sözleşme değişikliğine gidilerek de bu sisteme geçilebilir. İster kuruluşta isterse sonradan olsun, kayıtlı sermaye sistemini kabul edecek olan kapalı anonim şirketin başlangıç sermayesinin 100 bin Türk Lirası'ndan aşağı olmaması şarttır. Başlangıç sermayesi, kuruluşta ve sisteme ilk geçildiğinde bulunması gereken sermayedir. Ayrıca, kuruluşta kayıtlı sermaye sistemini kabul etmek veya sonradan bu sisteme geçmek isteyen kapalı anonim şirketlerin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü'nden izin almaları gerekir. Bu izni almak için 19 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Halka Açık Olmayan Anonim Şirketlerde Kayıtlı Sermaye Sistemine İlişkin Esaslar Tebliğ'de sayılan belgelerle birlikte Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na başvurulur. Bu konuda birkaç detaya daha değinelim: Kayıtlı sermaye tavanı başlangıç sermayesinin beş katından fazla olamaz. Örneğin; şirketin başlangıç sermayesi asgarî tutar olan 100 bin TL'den ibaret ise kayıtlı sermaye tavanı en fazla 500 bin TL olarak belirlenebilir. Yönetim kuruluna verilen sermayeyi kayıtlı sermaye tavanına kadar artırma yetkisinin süresi ise azami beş yıldır.
Gelelim sistemden nasıl çıkılacağına: Kayıtlı sermaye sistemini kabul eden veya sonradan bu sisteme geçen şirketlerin sistemden çıkmak istemeleri halinde, yönetim kurulunca esas sözleşme değişiklik taslağı hazırlanarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü'ne başvurulur. Bakanlığın bu konudaki izni ve şirket genel kurulunca alınacak karar üzerine sistemden çıkılır. Şirketin kayıtlı sermaye sistemini amacı dışında ortakların ve diğer tasarruf sahiplerinin istismarına yol açacak şekilde kullandığının, ortaklık yapısı nedeniyle bu sisteme ihtiyaç duymaksızın kolayca sermaye artırımı yapabilecek durumda olduğunun ve bu sisteme geçişte aranan diğer nitelikleri kaybettiğinin anlaşılması halinde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı şirketi kayıtlı sermaye sisteminden sistemden çıkartabilir. Kayıtlı sermaye sisteminden çıkan veya çıkartılan şirketler, çıkış tarihinden itibaren en az 2 yıl geçmeden yeniden sisteme kabul edilmezler.
Görüldüğü üzere, kayıtlı sermaye sisteminde anonim şirket sermaye artırımlarını yönetim kurulu kararı ile daha hızlı ve kolay bir şekilde yapabilecek, esas sermaye artırımdaki gibi genel kurulun toplantıya çağrılmasına dair formalitelerden ve bunların doğuracağı maliyetlerden kurtulacaktır. Dolayısıyla, kayıtlı sermaye sisteminin, sıklıkla sermaye artırımına ihtiyaç duyan anonim şirketler yönünden cazip olduğunu söylemek mümkündür. Sermaye artırımına zaman zaman giden az ortaklı anonim şirketler açısından bakıldığında ise, bu sisteme geçilmesinin pratik bir faydasının ve avantajının olmadığını ifade edebiliriz.

Bu konularda ilginizi çekebilir