Hammaddeye harcanan para enerjinin üstünde

Merkez Bankası uzmanları üretimde maliyet unsurlarını analiz etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MEHMET KAYA

ANKARA - Merkez Bankası tarafından yayınlanan bir çalışmada, imalat sanayiinde daha yüksek olmak üzere en yüksek maliyet kaynağının hammadde olduğu belirlendi. 

Bunu personel gideri izledi. Enerji ve finansman giderlerinin toplam maliyetler içinde, bu iki kaleme göre çok düşük seviyelerde kalması dikkat çekti. 
Burcu Gürcihan Yüncüler ve Fethi Öğünç tarafından yapılan çalışmada, tarım dışı sektörlerdeki maliyet yapısı ve maliyet kaynaklı enfl asyon baskıları incelendi. 

Çalışmada, TÜİK ve Merkez Bankası verileri kullanılarak, 20 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerlerinin maliyet kaynaklarının dağılımı ortaya konuldu. Çalışmada varılan sonuçlarda, hammadde ve personel giderlerinin fiyat oluşumunda etkisinin büyük olması ve hammaddenin büyük kısmının ithal edilmesi ya da üretiminde ithal malzeme kullanılmasının, döviz kuru ve ithalat fiyatlarındaki istikrarın genel fiyatlar (maliyetler) üzerindeki etkisinin yüksek olduğuna dikkat çekildi. 

Buna göre, imalat sanayiinde hammaddenin toplam maliyetler içindeki payı yüzde 58,9, inşaat sektöründe yüzde 60 olarak belirlendi. Hizmet sektöründe ise yüzde 20 olurken, tarım dışı sektörler ortalaması yüzde 41.5 olarak ölçüldü. 

İmalat sanayiinde personel giderlerinin toplam maliyet içindeki payı yüzde 16, hizmet sektöründe yüzde 33, tarım dışı sektörlerin tamamında ise yüzde 23.6 olarak belirlendi. Çalışmaya konu olan, imalat sanayii, hizmet sektörü, enerji, madencilik ve inşaat sektörlerinden oluşan tarım dışı ekonomide, çok tartışılan enerji ve finansmanın maliyet içindeki payının düşük olması dikkat çekti. Elektrik ve akaryakıttan oluşan enerji giderleri imalat sanayii için 4.9 olarak belirlendi. Finans ise yüzde 2.5 hesaplandı. 

Maliyetler üzerinde baskı 

Çalışmada maliyet kalemlerinden tarım dışı ekonomideki fiyat artışlarına gelen baskı incelendi. Varılan sonuçlarda, hammaddenin en önemli fiyat artış kanalı olmasının doğal olduğu ancak bu malların çok büyük oranda ithal edilmesi nedeniyle kur duyarlılığı, bu malları üreten firmaların personel ve enerji fiyatlarından etkilenmesinin yüksek olabileceği değerlendirildi. Görece düşük fiyat artışı kanalı olan finansman giderlerinde ise firmaların çok ağırlıklı bir kısmının kısa vadeli finansman kullanıyor olmasının önemli bir unsur olduğunun altı çizildi. 

wergsb.png

Çalışmada bulgular üzerinden, 2006-2014 (3. çeyrek sonu) itibariyle işlenmemiş gıda, tütün ve alkollü içkiler hariç enflasyon (İGTD – TÜFE) ile tarım dışı sektörler maliyet fiyat artış endeksi karşılaştırıldı. Kriz dönemleri hariç maliyet endeksinin, enfl asyon ile uyumlu olduğu, maliyet endeksindeki dalgalanmanın daha yüksek olduğu ve kriz dönemi dışında hareketlerin genellikle paralel seyrettiği belirlendi. 

Hizmet sektörü dışındaki diğer tarım dışı sektörlerin (imalat, madencilik, inşaat, enerji) bu dönemde fiyat artışlarının ortalamada yüzde 8.5 olarak gerçekleştiği, İGTD – TÜFE’nin ise 7.6, toplam genel TÜFE’nin ise 8.3 olduğu hesaplandı. Maliyet fiyat artışına en yüksek katkının 3.3 puan ile hammaddeden, 2.5 puan ile personel giderlerinden gelirken, enerjinin katkısı 0.6 puan hesaplandı. Aynı dönemde, finansmanın göreli olarak gerilemesi nedeniyle maliyet fiyat artışlarına herhangi bir katkı vermediği hesaplandı. Hizmet sektöründeki maliyet fiyat artışı aynı dönemde ortalama yüzde 8.6 olurken, hizmet sektörü enflasyonu ise (kira ve haberleşme hariç) yüzde 8.8 olarak gerçekleşti. Hizmet sektörü maliyet fiyatartışları içinde personel giderleri 3.3 puan, genel işletme giderleri 1.8, personel giderleri ise 1.7 puan katkı yaptı.