Hedef 71 milyonun birbirini sevmesi

Başbakan Erdoğan, Rize'nin Çayeli ilçesindeki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, demokratik açılım sürecine değindi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ÇAYELİ - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Demokratik açılımımızın hedefi; bu ülkede 71 milyon vatan evladının birbirini sevmesidir" dedi.

Başbakan Erdoğan, Rize'nin Çayeli ilçesindeki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, demokratik açılım sürecine değindi. Bir demokratik açılım gerçekleştirdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, bunu, "Demokratik açılımımızın hedefi; bu ülkede 71 milyon vatan evladının birbirini sevmesidir" sözleriyle anlattı.

Gençlerin, "Lazı, Kürdü, Çerkezi, kucakladık herkesi" sloganı üzerine Erdoğan, yöresel şive ile "işte bu kadar bizim uşaklar bu işi bili" dedi.

14 Ağustos 2001'de yola çıkarken, "3 kırmızı çizgileri olduğunu" belirten Erdoğan, "bölgesel, etnik ve dinsel milliyetçilik yapmayacaklarını söyleyerek yola çıktıklarını" kaydetti.

"Demokratlıklarının, muhafazakarlıklarının gereğinin bu olduğunu" dile getiren Erdoğan, "Türkiye, 780 bin kilometre kare. Sadece Batı'ya yüklen, Batı'yı abad et, olmaz. Olmaz öyle şey" diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kuzey'i, güneyi birbirine tercih edemeyiz dedik. Türkiye'nin tamamını abad edeceğiz dedik. Onun için KÖYDES, BELDES projelerini başlattık. TOKİ ile ilçelere varıncaya kadar kentsel değişim, dönüşüm projelerini başlattık. İstedik ki insanımızın dünyaya bakışı değişsin, özgüveni artsın. Ve iktidarımızda, ben sloganik bir geçlik olmaktan çok, olayların derinliğine tevekkür eden bir gençlik olarak sizleri görüyorum. Sizlere bu noktada değer veriyorum. Bu anlattıklarımızı, bilmeyenlere, duymayanlara anlatacaksınız ki AK gençliğin farkı ortaya çıksın. Biz, bölgesel milliyetçilik yapmayacağız derken, sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya 13.5 katrilyonluk yatırım yaptık. Hiçbir dönemde bu yok. Etnik milliyetçilik de yapmayacağız dedik. Az önce güzel söylediniz; biz Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Boşnağıyla, aklınıza ne gelirse, ülkemizde ne varsa. Hepsini aynen Yunus'un diliyle, 'yaratılanı severiz, yaradandan ötürü' anlayışıyla seviyoruz ve kucaklıyoruz.

Bizim değerlerimizde, makam, mevki için insan sevilmez. Bizim değerlerimizde para pul için insan sevilmez. Bizim değerlerimizde, bölge için, bölgecilik için insan sevilmez. Bizim değerlerimizde, insan sadece Allah için sevilir. Ve biz bunun için seviyoruz. Yaradandan ötürü seviyoruz. Siyah beyaz ayrımı yapmıyoruz, yapamayız. Bölgesel ayrım yapmıyoruz, yapamayız.

Biz, dinsel milliyetçilik de yapmayacağız. Ülkemizin büyük bir çoğunluğu Müslüman, ama Müslüman olmayan da var. Biz demokratik, laik sosyal bir hukuk devletiyiz. Laik bir devlet olmanın gereği olarak da farklı inançlara aynı mesafedeyiz. Onlara da ayrım yapamayız. Onlar da inançlarını bizim ülkemizde bizim güvencemiz altında rahatlıkla yaşayacaklar. Bugüne kadar yaşadılar ve yaşayacaklar."

Her geçen gün daha iyiye gidileceğini ve bu yönde alınan mesafelerin olduğunu, gelinen noktaların bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, iktidarları döneminde gelinen bu noktaları görmeyenlerin, Hükümetlerine yönelik "insaf dışı hareket ettiğini" söyledi.

"Nerede sizin uzlaşmanız?"

Türkiye'nin artık kaybedecek tek bir saniyesinin olmadığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Artık anaların gözyaşı dinmeli. Artık telefonlarda analarımızın kara haber duymasını istemiyoruz. Türkiye'nin heba edecek bir tek anı, boşa harcayacak tek bir günü yok. Yıllar yılı bu ülkenin enerjisini, kaynaklarını, zenginliklerini gereksiz tartışmalarla yapay gerginliklerle sanal gündemlerle heba ettiler.

İşte bak, şurada demokratik açılımla ilgili İçişleri Bakanım, koordinatör bakanlık. Anamuhalefet Partisi'ne haber veriyor, diğerlerine haber veriyor. Ne görüşeceğiz, bizden ne bekleniyor? Bunu bilmeden hemen İçişleri Bakanımızın bu talebini reddediyorlar. Hani bunlar uzlaşmacıydı, uzlaşmadan yanaydı, nerede sizin uzlaşmanız?

Bakıyorsun, çıkıyor Sayın Bahçeli, bizleri kalkıp, ayrımcı, bölücü olarak tanımlıyor. Söyledim, yine söylüyorum; Sayın Bahçeli, senin AK Parti'yi ve bizim iktidarımızı tanımlayacak tavsif edecek, ne bir sıfatın ne bir kariyerin, ne de bir kimliğin var, olamaz. Böyle bir hakkı da sana kimse vermedi, veremez. Bunu takdir edecek olan sadece benim halkımdır. Biz bu ülkede etnik milliyetçilik yapan bir parti olmadık. Olsaydık. Belli bir bölgeni partisi olurduk. Biz 81 ilin tamamında olan bir partiyiz...

CHP, MHP neredesin? Belli. AK Parti öyle bir çalışma ortaya koydu ki partimiz şu anda Türkiye'nin 7 siyasi bölgesinin tamamında da birinci parti. Güneydoğu Anadolu'da da Doğu Anadolu'da da birinci parti. Bizim farkımız burada. Çünkü biz halkımızı seviyoruz, onlara inanıyoruz. Sevenin eli boş kalmaz. Biz milletimize aşığız, biz milletimizin dertlisiyiz. Dertli olmayanın bu millete hizmeti olmaz. Dertli olacaksın, dertli. Dertli olan dermanı bulur, dertli olmayanın derman diye bir ilacı olmaz."