Helal ürüne 'akreditasyon' geliyor
Dünyada yaşayan 1.8 milyar Müslüman nüfusun helal ürün talebini karşılamak ve bu ürünlere “helal belgesi” vermek üzere Türk Akreditasyon Kurumu’ndan bağımsız olarak “Helal Akreditasyon Kurumu” kuruluyor.
Ali Ekber YILDIRIM
Helal ürünlerin belgelendirilmesi amacıyla Türk Akreditasyon Kurumu’ndan (TÜRKAK) bağımsız olarak “Helal Akreditasyon Kurumu” kuruluyor. Amaç, dünyada yaşayan 1.8 milyar Müslüman nüfusun helal ürün talebini karşılamak ve bu ürünlere “helal belgesi” vermek. Ayrıca bu konuda faaliyet gösteren uluslararası kurumlarda Türkiye’nin temsil edilmesini sağlamak.
Ekonomi Bakanlığı, helal ürünlerin belgelendirilmesini yapacak Helal Akreditasyon Kurumu’nun kurulmasını öngören kanun taslağını hazırlayarak ilgili sektörlerin görüşüne açtı.
Ekonomi Bakanlığı, Helal Akreditasyon Kurumu’nun kurulmasına neden ihtiyaç duyulduğunu şöyle açıklıyor; “Dünyada yaşayan yaklaşık 1.8 milyar Müslüman nüfusun helal ürün ve belgelendirmesine ilişkin ilgi ve talebi giderek artmaktadır. Helal kavramı en başta yalnızca gıda ürünleriyle ilişkilendirilirken, günümüzde gıdanın yanı sıra tekstil, kozmetik, lojistik ve hizmetler gibi sektörel olarak çok geniş bir alana hitap etmektedir. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) verilerine göre günümüzde helal belgelendirmesine tabi sektörlerin küresel potansiyel ticaret hacmi 2.3 trilyon ABD Dolarını bulmaktadır. Helal kavramının, ürünlerin üretiminden tüketiciye ulaşana kadar her aşamada “sağlıklı, hijyenik ve kaliteli” olma özelliklerini de içermesi, bu alandaki farkındalığın artarak devam edeceğinin de bir göstergesidir.”
Ortak dil oluşturulamadı
Helal belgelendirme alanında Müslüman ülkeler arasında ortak bir dil oluşturulamadığı belirtilen Ekonomi Bakanlığı’nın açıklamasında: “Küresel düzeyde helal ürün ticaretinin artması, farklı helal standartlarının ve belgelendirme sistemlerinin uluslararası ticaret üzerinde yarattığı engellerin belirginleşmesine yol açmıştır. Ülkemizin bu alandaki en temel girişimi ise İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında merkezi İstanbul’da olmak üzere kurulan ve üye sayısı 36’ya ulaşan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’dür (SMIIC). Dünya genelinde yaygın helal ürün standartlarının ve bu alanda devletlerarası akreditasyona dayanan güvenilir bir belgelendirme sisteminin tesisine yönelik çalışmalar enstitü bünyesinde gerçekleştirilmektedir.
Enstitü bünyesinde ortak bir helal akreditasyon ve belgelendirme sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalarda mesafe alınmasına karşın, akreditasyon sistemi henüz işlevsel hale getirilememiştir” bilgisine yer verildi.
TÜRKAK’tan bağımsız olacak
Avrupa Akreditasyon Birliği (EA) nezdinde sıkıntı yaşanabileceği endişesiyle TÜRKAK’ın Türkiye’de
helal akreditasyonu işlemlerini gerçekleştiremediği belirtilen açıklamada şöyle deniliyor: “TÜRKAK helal akreditasyonunun AB’deki ortak standartlara dayanmadığından kendi görev alanı kapsamında yer almadığını belirtmekte, ayrıca ilgili İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü standartlarında yer verilen helal belgelendirme kuruluşlarının Müslüman olması şartının Avrupa Akreditasyon Birliği nezdinde ayrımcılık olarak değerlendirilmesinden endişe etmektedir.
TÜRKAK’ın Avrupa Akreditasyon Birliği nezdinde yaşayabileceği muhtemel sıkıntıların gerek Avrupa gerekse diğer ülkelere ihracatımızı olumsuz etkileme riski de bulunmaktadır. Bu alanda yaşanan gecikmeler alternatif oluşumların her geçen gün zemin kazanmasına ve ülkemizin bu alandaki etkinliğinin azalmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, ülkemizde helal akreditasyonu konusunda faaliyette bulunmak, gerek SMIIC gerekse diğer uluslararası platformlarda helal akreditasyonu konusunda ülkemizi temsil etmek ve yürütülen çalışmaların öncülüğünü üstlenmek üzere, TÜRKAK’tan ayrı bir helal akreditasyon kurumunun kurulmasına ihtiyaç duyulmaktadır.”
Kurumun görev ve yetkileri
Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Taslağı’na göre Kurum’un görev ve yetkileri şöyle:
1- Ülkemizde ve yurtdışında yerleşik helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarına helal akreditasyon hizmeti sunmak, helal akreditasyonu ile ilgili kıstas ve tedbirleri belirlemek ve bunları uygulamak.
2- Faaliyet alanı kapsamında, uluslararası ve bölgesel akreditasyon birlikleri ve örgütleri nezdinde Türkiye’yi temsil etmek, bunlara üye olmak, yönetimlerinde görev almak veya bu kuruluşların merkezi olarak hizmet vermek, ikili veya çok tarafl ı karşılıklı tanımaanlaşmalarını imzalamak, akreditasyon kuruluşları ve akreditasyon kuruluşu bulunmayan ülkelerdeki helal akreditasyonu ile ilgili kurum ve kuruluşlarla ilişkiler kurmak, işbirliğinde bulunmak.
3- Helal akreditasyonu amacıyla başvuran kuruluşların müracaatı, değerlendirilmesi ve akredite edilmesiyle ilgili olarak elde edilmiş bilgilerin gizliliğini korumak.
4- Helal akreditasyon konusunda her türlü bilimsel ve teknik incelemeleri gerçekleştirmek. Helal akreditasyonunun önemini artırıcı faaliyetler yapmak, bu kapsamda eğitim vermek, araştırma ve yayın yapmak veya yaptırmak, ulusal ve uluslararası kongre, seminer ve benzeri toplantılar düzenlemek.
5- Kurumun faaliyetlerinin icrası için hizmet almak, taşınır ve taşınmaz satın almak, yaptırmak, satmak, kiralamak.
Yönetimde TOBB ve TİM de olacak
yasa taslağına göre, helal akreditasyon kurumu’nun karar organı 11 kişiden oluşacak yönetim kurulu olacak. yönetim kurulu’nda hem devlet hem de özel sektör temsilcileri bulunacak. tasarıya göre, yönetim kurulu üyeleri, bilim, sanayi ve teknoloji bakanlığı, ekonomi bakanlığı, gıda, tarım ve hayvancılık bakanlığı, kalkınma bakanlığı, kültür ve turizm bakanlığı, sağlık bakanlığı, diyanet İşleri başkanlığı, yükseköğretim kurulu (yök), türkiye İhracatçılar meclisi (tİm), türkiye odalar ve borsalar birliği (tobb) ile türkiye seyahat acentaları birliği tarafından bildirilecek ve bakan tarafından atanacak birer temsilci olmak üzere 11 üyeden oluşacak. görev süresi ise 3 yıl olacak.
'HAK' özel hukuk hükümlerine tabi olacak
Kısa adı HAK olan Helal Akreditasyon Kurumu’nun Ekonomi Bakanlığı ile ilişkili, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe haiz, kâr amacı gütmeyen, idari ve mali özerkliğe sahip olarak kurulması öngörülüyor.