Hiçbir paşa ile hiçbir gizli görüşmem olmadı!

Deniz Baykal, Nimet Baş'ın iddialarına karşılık sekreteryası aracalığıyla bir kez daha cevap verdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Darbe Komisyonu Başkanı Nimet Baş'ın TBMM kürsüsünde "Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasına Silahlı Kuvvetler kayıtsız kalmayacaktır" ifadesini kullandığı yönündeki iddiasına bir kez daha sekreteryası aracılığıyla yanıt verdi. 
 
Baykal, "Malum maruf komisyon, Deniz Baykal'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden söylediğini iddia ettiğiniz cümleyi Meclis tutanaklarından bulup çıkarmak imkan ve yetkisine sahiptir. Eğer bu imkan ve yetkiyi kullanmadan bu ithamı yaptı iseniz, şimdi derhal tutanaklardan o cümleyi bulup çıkarın. Eğer tutanaklardan o cümleyi bulup çıkaramazsanız Komisyon Başkanı olarak sizin, gerçeklerin değil insanları karalama, suçlama ve itham etmenin peşinde koştuğunuz bir kez daha kanıtlanmış olacaktır" dedi.
 
Baykal, kendisine mektup gönderen Baş'a ve yazıda yer alan sorulara TBMM'deki sekretaryası aracılığıyla yaptığı 2 sayfalık yazılı açıklamayla yanıt verdi. 
 
Bir siyasi parti Genel Başkanına, Başbakan Yardımcılığı değil, ancak bir koalisyon ortaklığı önerilebilir
Açıklamada, Baş'ın mektubunda "28 Şubat sürecinde size Başbakan Yardımcılığı teklif edildi mi?" sorusunun yöneltildiği belirtilerek, "Bilinmesi gerekir ki bir siyasi parti Genel Başkanına Başbakan Yardımcılığı değil, ancak bir koalisyon ortaklığı önerilebilir" denildi. 
 
28 Şubat sürecinin iki aşaması olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: 
"Muhtıra öncesi ve muhtıra sonrası. Muhtıra öncesi dönemde REFAHYOL Hükümetinin kurulabilmesi için parti genel başkanları hakkında önce Yüce Divan soruşturmaları başlatılmış, sonra önerge verenler kendi önergelerini Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ret etmişler ve siyasi tehdit ve şantajlarla hükümet pazarlıkları yapılmıştır. Bu ortamda REFAHYOL'u kuranlar önce önerge vererek yolsuzlukla suçladıktan sonra aynı kişiyi 'bizimle beraber olan sütten çıkmış ak kaşık gibi olur' diyerek bağırlarına basmışlardır. 
Bir gazetemiz 6 Temmuz'da attığı manşetinde 'Güvenoyu tarifesi: katılmama bir milyon dolar, kabul oyu iki milyon dolar, istifa üç milyon dolar' diyerek kirli transfer pazarlıklarını haber yapmıştır. Bu siyasi ahlaki yozlaşma ve çürüme ortamının çeşitli aşamalarında CHP kendisine yapılan koalisyon önerilerinin tümünü derhal reddetmiştir." 
 
CHP koalisyon pazarlığına girmedi
Açıklamada, muhtıra sonrası dönemde de CHP'nin dayatma ve zorlamalarla oluşturulan hükümetin bir parçası olmayı tereddütsüz reddettiğine işaret edilerek, "O hükümete karşı en etkili muhalefeti yapmıştır. Türkiye'yi muhtıraya sürükleyen ahlaki ve siyasi yozlaşma döneminde de daha sonraki muhtıra sonrası siyasi dayatma ve zorlama döneminde de, CHP çözümün ısrarla, seçim yoluyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yenilenmesinde olduğunu kararlılıkla ifade etmiştir. Koalisyon pazarlıklarına hiçbir zaman iltifat etmemiştir. CHP koalisyon önerilerini her iki dönemde de kesinlikle reddetmiştir" denildi. 
 
Kudretli ya da kudretsiz bir paşayla görüşmesi olmadı
Açıklamada, Baş'ın bir diğer sorusuna ise "Ne Antalya da ne Türkiye ya da dünyanın herhangi bir yerinde kudretli ya da kudretsiz hiçbir paşa ile Deniz Baykal'ın hiçbir gizli görüşmesi olmamıştır. Çevik Bir ile buluşma iddiasının cevabı da dün verilmiştir" yanıtı verildi. 
 
"27 Nisan Muhtıra sürecinde Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden şu cümleyi sarf ettiniz: 'Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasına Silahlı Kuvvetler kayıtsız kalmayacaktır' demiştiniz. Nereden biliyordunuz?" sorusuna ise Baykal, sekretaryası aracılığıyla şu yanıtı verdi: 
 
"Malum maruf komisyon, Deniz Baykal'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden söylediğini iddia ettiğiniz cümleyi Meclis tutanaklarından bulup çıkarmak imkan ve yetkisine sahiptir. Eğer bu imkan ve yetkiyi kullanmadan bu ithamı yaptı iseniz, şimdi derhal tutanaklardan o cümleyi bulup çıkarın. Eğer tutanaklardan o cümleyi bulup çıkaramazsanız Komisyon Başkanı olarak sizin, gerçeklerin değil insanları karalama, suçlama ve itham etmenin peşinde koştuğunuz bir kez daha kanıtlanmış olacaktır. Deniz Baykal hakkında malum ve maruf komisyonda da ortaya atılan dört iddianın da temelsiz çıkması, bu komisyonun hem yetki tecavüzü yapan hem de daha çalışmalarını bitirip bir rapor hazırlamadan, insanları boş iddialarla itham eden bir uygulama içinde olduğunu göstermiştir. Bu durum Deniz Baykal'ın bu malum ve maruf komisyon ile ilgili değerlendirmelerinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştır."