Hizbullah adını Hizbuşeytan olarak değiştirsin

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Hizbullah'ın adını değiştirmesi lazım, 'Hizbuşeytan' yapması lazım" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Arena Spor Salonu'nda düzenlenen 6. Milletlerarası Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam Sempozyumunda yaptığı konuşmada, Said Nursi'yi rahmetle andığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini söyledi.

Bozdağ, Nursi'nin zorluklarla geçen hayatını, Kur'an-ı Kerim'den aldığı ilhamla milletin milli ve manevi değerlerine sahip çıkması için harcadığını ifade etti.

İslam dünyasının genel olarak kan, gözyaşı, kardeş kavgası, geri kalmışlık, cehalet ve fakirlik ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Bozdağ, bu sorunlar karşısında durup düşünülmesi ve eksiklerin tespit edilmesi gerektiğini söyledi. "En büyük hürriyet Allah'a iman etmektir" diyen Bozdağ, Said Nursi'nin söz konusu eksiklerin giderilmesi için Allah'a iman edip dünya nimetlerine sırtını dönerek çalıştığını dile getirdi. Bekir Bozdağ, Nursi'nin hapishane hapishane gezmesine rağmen sözlerini geri almadığını, hiç bir zaman "bıktım, usandım" demeden çalıştığını söyledi.

Irkçılığın dünyanın en büyük hastalıklarınan biri olduğunu vurgulayan Bozdağ, Kur'an-ı Kerim'in ırkçılığı reddetiğine işaret etti.  Bozdağ, ırkçılık ve kendisini üstün görmenin, bazıları açısından Müslüman kardeşini öldürmek için maalesef hala ilham kaynağı olduğunu, bu hastalıkla İslam dünyasının mücadele etmek zorunda olduğunu belirtti. 

"Hiç bir biçimde Kuran ve İslam, ırkçılık için ölmeyi ve öldürmeyi  emretmez" diyen Bozdağ, buna rağmen Türkiye'nin 30 yıldır ırkçı bir terörle mücadele ettiğini dile getirdi. 

"Terör ve şiddet, Müslümanlarin üzerine adeta yıkılmak isteniyor. Dünyanın bazı yerlerine baktığınızda  'terör' ve 'şiddet' kelimesi ile İslamı ve  Müslümanlığı yanyana koyan, Müslüman bir kişinin fotoğrafını koyduğu zaman akla hemen terör, şiddet, öldürmek gelsin diye yarış yapan bir uluslararası medya var, yapı var" diyen Bozdağ, kim İslam ile terörü ve şiddeti yanyana koyuyorsa onun İslam ve Müslümanlara en büyük iftirayı yaptığına dikkati çekti. Bozdağ, İslam'ın hiç bir zaman haksız yere öldürmeyi, şiddet emretmediğini, yaşatmayı esas aldığını söyledi.

El Kaide'nin bir terör örgütü olarak yaptıkları ile İslam dünyasında sıkıntılara yol açtığına dikkat çeken Bozdağ, "Öldürmek üzere kurgulanmış yapılara karşı bizim hep beraber ayakta durmamız lazım" dedi. 

"Mezhepçilik hortlatılmak isteniliyor"

Mezhepçiliğin de İslam dünyasında yeniden "hortlatılmak istendiği" uyarısında bulunan Bozdağ, Suriye'de mezhepçilik kavgası çıkarmak isteyen anlayışların, ülkenin dört bir yanında kol gezdiğini belirtti. 

Yüzbine yakın insanın kadın çocuk demeden ölümüne sebep olan Esed'in yaptıkları ile Firavun'dan farkı olmadığını anlatan Bozdağ, şunları söyledi: 

"Şimdi Hizbullah karar almış, 'Esed'in yanındayız' diye. Ben buradan söylüyorum, Türkiye'den de dua ettiler vaktiyle, sen 'Esed'in yanında yer alıyorum' diyorsun, nereden gücü alıyorsun? Müslümanları öldürmek için kendi kardeşini öldürmek için kardeşlerine ölüm kusanların yanında yer aldığını söyleyenler kendilerine lütfen İslam'dan ve Kuran'dan güç devşirmesinler. Onların güç devşireceği yer Müslümanları birbirine düşürmek isteyen, birbirine kırdırmak isteyen şeytandandır.

Hiç kimse kusura bakmasın çok açık çok net burdan bir kez daha söylüyorum, Hizbullah'ın adını değiştirmesi lazım, 'Hizbuşeytan' yapması lazım. Hem adınıza 'Hizbullah' diyeceksiniz hem de tanımadığınız bilmediğiniz masum kadınları, çocukları,  yaşlıları öldürmek için cihat ilan edeceksiniz, böyle bir saçmalık, anlayış olabilir mi?"

Mezhepçilik konusunun önemini vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İran'ın durduğu noktayı da iyi görmesi lazım, Maliki'nin durduğu noktayı da iyi görmesi lazım, Türkiye'yi birilerinin çekmek istediği noktayı hepimizin görmesi lazım, İslam dünyasının içerisinde yakılmak istenen ateşleri hepimizin çok iyi görmesi lazım. 

Bütün mezhepler, tarikatlar, ilimler, kitaplar sadece Kur'an-ı ve sünneti anlama gayretlerinin somut ürünleridir. Hiçbiri Kur'an değildir, sünnet değildir. Bunlar rehberdir, kandildir,  Bedîûz-Zamân gibi rehber, elimizde kandil, doğru yoldan Kur'an-a doğru yoldan Resulullah'a götüren yollardır öyle görüyoruz, öyle inanıyoruz."

Bekir Bozdağ, mezhepçiliğe karşı tüm İslam aleminin karşı durması gerektiğini sözlerine ekledi.