Hollandalı şirket metrobüs araçlarını savundu

Hiçbir otobüste yapılmayan testlerin Phileas araçlarında yapıldığını dile getiren Üretici firma yöneticisi Bouwman, ayrıca araçlara ağır yük konularak ABS fren sisteminin test edildiğini de kaydetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul'da Avcılar-Söğütlüçeşme metrobüs hattında kullanılan "Phileas" araçlarının üreticisi VDL Groep Yönetim Kurulu Üyesi Jan Mooren, "araçlarla ilgili İstanbul'da önemli bir sorun olduğunu düşünmediklerini" söyledi.

Mooren, VDL Groep'un yan kuruluşu APTS Genel Müdürü Ruud Bouwman ve Ticaret Müdürü Hubert Van Wees ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Phileas araçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Araçlara ilişkin sunum yapan Bouwman, şehirlerin daha uzun, hafif ve daha az benzin üreten araç talepleri dikkate alınarak 2000 yılından itibaren yeni bir anlayışla Phileas'ı ürettiklerini ve bu araçların Fransa, Almanya, İngiltere, Kore, Amerika ve Türkiye'de kullanıldığını kaydetti.

Bouwman, İstanbul için üretilen Phileas'ların uzunluğunun 26 metre ve 230 kişinin seyahat edebildiğini, tekerleklerin manevra açısının 12,5 metreden daha küçük olduğunu, hibryd özelliği nedeniyle araçlarda yüzde 80-90 oranında daha az emisyon açığa çıktığını ve yüzde 15-20 oranında enerjiyi geri kazandıklarını söyledi. Araçların saatteki hazının 85 kilometre olduğunu, ancak bunu İstanbul için 75 kilometreye düşürdüklerini anlatan Bouwman, tırmanma sırasında da hızının 40 kilometreye kadar düştüğünü kaydetti.Bouwman, bu konudaki bütün talepleri yerine getirdiklerini, araçların akıllı sistemle yönetildiğini, durduğu zaman bütün tekerleklerin aynı anda durduğunu, otomatik ya da manuel kullanılabildiğini anlattı.

Hiçbir otobüste yapılmayan testlerin Phileas araçlarında yapıldığını dile getiren Bouwman, ayrıca araçlara ağır yük konularak ABS fren sisteminin test edildiğini de kaydetti.

Bouwman, İzmir'de de yüklü taşımacılık testi yapıldığını, yüksek ısının araç için zor şartlar oluşturması nedeniyle de sıcak testlerinin burada gerçekleştirildiğini söyledi.

"Düşük maliyetli bir sistem"

Jan Mooren ise 1956 kurulan ve 78 şirketin oluşturduğu VDL'nin 1,5 milyar avroluk cirosu olduğunu, 7 bini aşkın çalışanın yılda 2 bin otobüs ürettiğini belirtti.

Mooren, 2 ay önce Dubai'de çok önemli bir ihale kazandıklarını ve 518 metrobüsün Eylül ayında hizmete gireceğini kaydetti. Mooren, Türkiye için de 1994'den beri üretim yaptıklarını ve Berkhof otobüslerinin hala kullanıldığını anlattı.

Daha sonra soruları yanıtlayan Mooren, "Biz İstanbul'da önemli bir sorun olduğunu düşünmüyoruz. Yenilikçi projeler devreye sokulması, başta beklediğinizden daha uzun sürebilir. İETT yepyeni bir kamu taşımacılığı sistemi satın aldı. Tramvay sisteminin tüm ihtiyaçlarını karşılayan, daha düşük maliyetli bir sistem. Eğer raylarınız varsa ve elektrik alacak kablolar da döşeliyse sistem değişikliğini düşünebilirsiniz. Bu sistem İETT için çok daha düşük maliyetli. Personel değişimi gerekmiyor. Akıllı bir sistem" dedi.

Mooren, 2 kapılı araçların İstanbul için tasarlandığını ve 2008 sonunda da ilk teslimatı yaptıklarını belirtti. Araçların ilk testleri yapıldığında henüz yolların hazır olmadığını anlatan Mooren, şunları söyledi:

 "Burada yeni ihtiyaç listeleri oluştu. Yeni inşa edilen araçlara bunlar eklendi. Yazılanlarla gerçekler bambaşka. 18 araç şu anda çalışıyor. Boğaz Köprüsü'nden geçiyor ve rampa tırmanıyor. 38 aracın teslimatını yapmıştık. Kalan 12 aracın da üretimi tamamlandı. İstanbul'a sevkıyatı yapılacak. Yenilikçi projelere hep olumsuz bakılıyor. Herkes tam işletilen sistemi görmek istiyor. İstanbul'daki beklenti düzeyi çok yüksek. En mükemmel şekilde başlatmak istiyoruz. 50 araç 3-4 hafta içinde işletmede olacak. Yeni gelen araçlara yönlendirici sistem konulacak. Yola da manyetik sistem yerleştirilecek. Tam yönlendirmeli sürüş diğer araçlara yazılım yüklendikten sonra başlayacak."

Ticaret Müdürü Hubert Van Wees de, Phileas'ların otobüslerle karşılaştırılmasının doğru olmadığını ifade ederek, "Phileas otobüs değildir" dedi.

Mooren ise "her araçta arıza olabileceğini" ifade ederek, "(Bu ürün tasarımından, yapısal hatalardan oldu) demek değildir. Proje başarısızlığa ulaşmadı. Taşıma sürüyor. Uygulamalar yol üzerinde devam ediyor. Bu süreçte zincirin tüm halkalarıyla tam bir işbirliği gerekiyor. İETT'de vizyon var. Tam entegre tramvay sistemi gibi çalışacak. Bu sistemin gerçek hayatta denenmesi lazım. İlk yönlendirme aracı geldikten sonra bu tartışmalara son verilecek" diye konuştu.

"Araçların yolcu kapasitesi"

Bir gazetecinin araçların kapasitesine ilişkin sorusu üzerine, Bouwman, araçların kapasitesini metrekareye 6 kişi olarak hesapladıklarını ve buna göre 26 metre uzunluğundaki bir aracın yolcu kapasitesinin de 185 kişi olduğunu söyledi.

Bouwman, bir metrekareye 15 kişi koymanın hem fizibil hem de fiziken mümkün olmadığını anlatarak, bu kapasitenin yüzde 15 fazlasının bir sorun olmadığını kaydetti. Bouwman, İETT'nin 200 kişi olarak hesapladığını, ancak 280-290 kişinin binmesinin de problem yaratmayacağını ifade etti.

Sıcaklık testleriyle ilgili bir soru üzerine Bouwman, bu testin 48 dereceye göre yapıldığını, güç azalması olmadan araçların çalıştığını kaydetti.

Mooren de, otomatik kılavuz sisteminin hizmete girmesi için yola 3 metrede bir delik açarak mıknatıs konulacağını ve araçların otomatik olarak bu manyetik daireleri tespit ederek yolu takip edeceklerini söyledi. Bunun maliyetinin sistemden çıkarılarak ayrı hesaplanamayacağını ifade eden Mooren,  kilometre başına maliyet hesaplandığında ve taşınan yolcu sayısı dikkate alındığında, maliyet açısından bu sistemin çok daha cazip olduğunu kaydetti.

Gazetecilerin arızalarla ilgili ısrarlı soruları üzerine, Mooren, araç sevkıyatı başladıktan sonra yeni taleplerin ortaya çıktığını, kapı sisteminin çift yönlü olması ve ısıtmayla ilgili taleplerin karşılandığını, teslimat süresinin kısa olması nedeniyle bir noktadan sonra talepleri durdurarak üretime başladıklarını anlattı. Mooren, ancak 2 yıl garanti verdiklerini, İETT'nin bazı değişiklik taleplerini de kabul ettiklerini ifade eden Mooren, kılavuz sisteminin tam çalışması için de araç, tamir-bakım ve altyapı dahil her türlü hazırlığın önceden yapılması gerektiğini kaydetti.

Mooren, kılavuz sistemin belli güzergahlarda kullanılacağını, ancak araçlarda yine şoför olacağını söyledi.

Arızalara ilişkin Hollanda'dan bazı parçalar istendiğini, bu parçaların takılacağını belirten Mooren, "Burada gizli saklı bir şey yok. Bu parçalar gelecek. 3-4 hafta içinde sistem işleyecek. Eğimle ilgili yapılan yorumlar da yanlış. yüzde 2,5 eğimi 40 kilometre hızla çıkabiliyor. Yokuş çıkarken bundan daha hızlı çıkamaz. Süper bir iş yapıldı" dedi.